gercekten igrenc bir hayat
vinnie;SOK HABER
TOPLASIN
harry;birazdan hoca gelicek yarak bi sus
vinnie;draco
harry;devam et
theo;sictim
harry;🔫🔫🔫
sus bakim
theo;😱🤗
sustum
vinnie;kardes askimi rahat birak
anlatmam varya
rezil olursun
harry;anlatma napim
ogrenirim bi sekil
(10.25)
harry;draco niye bizim derse girdi
(10.45)
vinnie;diger pic sakatlanmis
bakmislar biz haric herkes draco'ya asik
gecici olarak gelmis
AMA ZORLA GETIRMISLER
harry;nasil zorla
vinnie;kalici olarak gelmesini teklif etmis babasi
kabul etmemis
hatirliyor musunuz draco mezun olduktan sonra hep gelip babasini ziyaret ederdi
okula gelince is disinda konustuklarini gormedim
draco okuldan ayrilinca hic ziyarete gelmedi
lucius'ta hic dilinden dusurmedigi cocugunu anlatmayi birakti
theo;ISTE OLAY
BUYUK OLAY
ARALARI NEDEN BOZUK
harry;ciddi misin lan
vinnie;EVED
gecici olarak gelmeyi de reddetmis
cogu kisi tom icin geldigini soyluyor
GERCEKLERI BILMEK COK GUZEL ZA
harry;BU COCUK NIYE BOULE
aminakoyim durun
derse basliuoruz
bismillah
(duz yaziya basliuoz malsf bismillah)
—
"Şu tencereleri kaldırın lütfen." Draco'nun sesiyle elimdeki telefonu arka cebime koydum ve tüm dikkatimi ona verdim. O sırada önümdeki tezgahta duran Adrian Draco'ya karşı yanıt verdi. "Öğreneceğimiz şey çorba değil mi? Tencere lazım." Draco kafasını elinde tuttuğu reçetelerden kaldırdı ve sınıftaki sesi aradı "Kim dedi onu?" Adrian elini kaldırıp kendini belli ettiğinde, ona karşı kafasını sallayıp onayladı. "Doğrudur,diğer öğretmeniniz size o yemeği söylemiş olabilir fakat şu an dersinizde o değil ben varım. Benim size yaptırmayı en sevdiğim şey nedir hatırlıyor musunuz?" tüm sınıf sessiz kalırken sadece ben yanıt verdim "Yaratıcılık."
Gözleri nihayet beni bulduğunda belli belirsiz sırıtıp kafasıyla onayladı. "Aynen öyle, sanırsam uzun zamandır yaratıcılık dersi görmemişsiniz. Doğru mu?" Theo direkt olaya atlayıp isyan etmeye başladı. "Lütfen geri gel ben hayatımda bu kadar kötü bir eğitmen görmedim,lütfen bak bir daha böğürtlenli pilav falan yapmam." Tüm sınıfla beraber ben de gülmeye başlamıştım. Derste Draco olduğu o kadar belliydi ki. Saygı eki yok, -sanalda benimle konuşurken bu kural geçerli değil- rahatça davranabiliyoruz ve eğlenceli. Onu ders anlatırken görmeyi çok özlediğimi bu derse kadar fark etmemiştim.
Yüzümdeki gülümseme sırıtmaya dönüşmüş bir şekilde hayran hayran Draco'ya bakarken önümdeki Adrian'ın aniden arkasına dönmesiyle irkilmiş ve eski halime geri dönmüştüm. "Ne yapıcaksın,benim aklıma bir şey gelmiyor." İşte tam o an, onun yüzüne dalıp gittiğin için ana malzemeyi kaçırdığım aklıma gelmişti. "Ben duyamadım ya neydi ana malzeme?" "Barbunya."
—
Elimdeki sıkma poşetini iyice sallarken kalan süreye baktım, yedi dakikada profiterolleri doldurup tabağı servise hazırlayabilirdim bence. Tabii teker teker sıraları dolaşan ve gittikçe bana doğru yaklaşan bir Draco Malfoy olmasaydı. Hızlıca teker teker içlerini doldurmaya başladım ve bitirdiklerimi tabağa koydum,risk almıştım ama değeceğine inanıyordum. Tekrardan saati kontrol ettiğimde aklıma ocakta bıraktığım çikolata sosum geldi ve elimdekileri bırakıp onu kontrol etmeye gittim. Çırpıcıyla iyice karıştırıp altını kısacakken tam arkamda bir nefes hissettim ve olduğum yerde kaldım.
