5. BÖLÜM | ÇIKMAZ SOKAK|

18K 1K 251
                                    

"Kalbine bir sor böyle yaşanır mı hiç?"

Keyifli okumalar...









"Sadece müzik vardı, duyulan. Gerisi sağırlar için bir tiyatro..."

Usul adımlarla sahnenin önüne geldi.

"Kim kimi duymuştu ki zaten, bugüne kadar? Kim kimin çığlığına koşmuştu ki? Komşularının hıçkırıklarını duymazdan gelen insanların kaderinde sessizce ağlamak vardı. Dünyada yardım istenecek kimse yoktu."

Ruhundaki hüzün son cümlede sesine yansırken gözlerini yumdu ve başını dikleştirdi.

"Hiçbir zaman da olmamıştı. Gönüllü yardım kuruluşları doyuruyordu belki birkaç yüz bin kişiyi, ama duyabiliyor muydu, karnını bayat yemeklerle doldurduğu insanların haykırışlarını?"

O an yardıma ihtiyacı olan herkesin sesi olduğunu düşünüyordu. Bu boş büyük tiyatro salonunda sevdiği bir eser olan Kinyas ve Kayra'dan kesitler okurken aklının dağıldığını, dünyadan soyutlandığını hissediyordu.

Yorgunluk ile sahnenin ortasında oturup bacaklarını uzatırken bu hoş sessizliğin tadını çıkarmak adına parkeler üzerine uzandı.

Sahne lambaları üzerinde sallanırken derin bir nefes aldı.

Geçen zamanı ve bu zaman diliminde hissettiklerinden düşündüklerine kadar bir zihin süzgecinden geçirdi.

Babası, annesi hastaneden çıktığından beri ortalarda yoktu. Bunun için üzülmüyordu çünkü annesi ile son iki haftadır evlerinde huzurla vakit geçiriyorlardı.

Bu haftaların onu üzen tek getirisi Merih olmuştu. Kendisini hastaneye bıraktığı gecenin ardından bir daha görememişti. Her ne kadar aldığı numarası nedeniyle mesaj atmak istesede kendine engel olmuştu.

Neden engel oluyordu?

Elinde fırsat varken hala ne diye susuyordu?

Her gece, başını yastığa koyup kendini karanlığa gömdüğü her an onu düşünüyordu. Dokunuşunu, gülüşünü ve kendisine yardımcı olma isteğini. Bir yanı sevinçle dans ederken diğer yanında derin bir yas vardı.

Merhametli bir adamın gözünde aciz, yardıma muhtaç biriydi belkide.

Kendisine olan yaklaşımı da bu yüzden olabilir miydi?

Ne zaman güzel şeyler düşünüp, tatlı hayallerin içine balıklama atlasa suyun gerilimi -yani negatif düşünceleri- nedeni ile canı yanıyordu.

Su bir tokat gibi çarpıyordu hislerine.

Restauranta her gittiğinde onu görmeyi umut ediyordu ama nafile.

Üç gün önce Merih'in iş seyehati için İtalya'ya gittiğini okumuş ve bu bilgi ile yıkılmıştı. Ne zaman gelecegini bilmiyordu.

Merih'e karşı olan hislerine bir yenisi daha eklenmişti.

Kıskançlık...

İtalyan kızlarının güzel olduğunu okumuş ve hatta kendisini onlarla kıyaslamaya başlamıştı. Merih Bolat ilgi çekici, güçlü bir adamdı. Her ne kadar şimdiye dek onunla ilgili bir aşk haberine denk gelmesede birçok kadının onunla olmak isteyeceğini biliyordu.

Göğsünün ortasında yükselen, karnına ağrıların girmesine neden olan yakıcı his ile yutkundu. Tepesinde yer alan tüm aydınlatmalar üzerine düşmüş gibi hissediyordu.

İntihaşk +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin