Bebek.....

179 12 1
                                    

"korkuttum galiba"

"biraz" diyerek ona baktım. Yorgun gözüküyordu. Doğru düzgün iyileşmeyen yarasıyla inatlaşıyordu çünkü.

"sen iyi misin? Ayakta zor duruyorsun
,"

"değilim, omuzlarımdaki yükler ağır geliyor." dediğinde ona yaklaşıp "yardım edeyim bir yere oturman ve, yarana bakmam gerekiyor."

"tamam, gel burası boş" diyip mutfağa gettirdi beni. Hayret her dediğimi yapıyordu, şaşırtıyordu beni.
Sandalyelerden birine kıvrana kıvrana oturup benim oturmamı bekledi   .

Bende yanına doğru oturup "gömleğini çıkartman gerekiyor, yarana bakmam gerekiyor" dediğim şey üzerine bir şey demeden gömleğinin düğmelerini çıkarıyordu.

"çok şaşırdım geldiğine, ama  hoşgeldin,"

"hoşbuldum, öğlen ki yemek biraz gergin geçti. Onu telafi etmek için geldim kusura bakma lütfen "

"sorun değildi ama gelmene çok sevindim doktor hanım, bu arada pek ilgilenemedim, yanıza gelseydim biraz   farklı anlarlardı. O yüzden  kardeşimi gönderdim." diyip gömleğinin son düğmesinide açıp üzerinden çıkartı. Gözleri gözlerime değiyordu. Kısa ama benim için uzun bakışmadan rahatız olup ayağa kalkıp beline odaklandım. Yarası iyi durumda gözüküyordu ama biraz morarmalar vardı. Ayakta çok dolaşmıştı belini, acısını umursamıyordu.

"yaran, iyi durumda ama biraz zorlamışsın, senin çok fazla ayakta durman iyi değil, dinlenmen gerekiyor."

"iyim, alışığım, yani sorun yok"

Gömleğini giymeye başladığında bende gözlerimi başka yöne çevirdim.
Mutfağın camından aşağıdaki misafirlere bakıyordum.
Berfin oradan oraya koşturup yardım ediyordu, diğerleride yemeğe odaklanmışlardı.

"çok farklısın, korkmuyorsun, cesursun, ve çok...." Ferzan cümlesini tamamlamadan bir kadın belirdi kapıda. Eli karnında, kapıdan zor destek alıyordu.

"Fer-zan a-ğ-a-m,"
kadın zor zor konuştuğunda Ferzana döndüm.

"o iyi gözükmüyor" diyip kadının yanına hızla ilerledim.
"merhaba hanım efendi, ben doktor elif, iyimisiniz, bana anlatın lütfen"

"iiii-iyim ben çekil önümden" demesi üzerine tekrara Ferzana döndüm "ambulans çağırmam gerekiyor ayakta zor duruyor,"
Ayakta zor durmasına rağmen Ferzana doğru ilerleyip
"Ferzan ağam bebek" demesinin  üzerinden 2 dakika sonra düşüp bayılmıştı.
Hızla yanına çömelip nabzını kontrol edip "ambulansın gelmesini bekleyemeyiz, karnındaki  bebek ölümüş olabilir, onu zehirlemiş gibi duruyor, nabzı çok düşük"

"bebek düşmüş mü? "

"görmeden bir şey diyemem ama nabzı çok düşük ve kanaması var acilen gitmemiz gerekiyor,
Demem üzerine Ferzan kucağına aldı,
Yarası acısıda hızlı bir şekilde mutfaktan çıktı. Bende çantamı alıp hızla telefonumu çıkartım bir yandan feraznın peşinden koşuyordum diğer yandan da hastaneyi araayıp,Kadın Doğum doktoruna genel durumu hakkında bilgili verdim.ferzan konağın merdivenlerinden inmeye başladığında durup bana dönüp
"cebimden anahtarı al arabanın kapısını aç" dediğinde hızlı davranıp cebinden anahatrı alıp ondan hızlı çıkışa doğru ilerliyordum kalabalığın içinde ilerlemek zordu . Birde üstüne Kalabalık telaşlanmış ve merakla feraznın kucağındaki kadına bakıyorlardı. İnsanlar geçmeme engel olsada
"kusura bakmayın, kusura bakmayın" diye diye çarpa çarpa çıkıyordum.

Arabanın yanına geldiğimde arka kapıyı açıp Ferzana yardım ederek kadını yerleştirdik. Kadın kötü durumdaydı.
Ve oldukça kanaması vardı.
.
Ferzan kapıyı kapatıp öne koştu. Bende ön koltuğun kapısını açıp bineceğim esnada gördüğüm tanıdık yüzle dona kalmıştım. Oda gözlerini gözlerime kentlemişti. Bu oydu, Tarık...
,
Ferzan kornaya basması üzerine gözlerimi ondan çekmiştim. "biniyor musun biniyor musun?" demesi üzerine içerideki kadına bakıp kendimi toparladım.arabaya binmemle feraznın gazı fulemesi bir olmuştu. Tarık gözümün önünden gitmiyordu. Anlayamıyordum nasıl olurdu aklım ermiyordu.

"sen iyi  misin? Elifff!!!!!!" feraznın bağırışıyla ona döndüm

, "iyim, sorun yok,"

"iyi gözükmüyorsun yüzün benbeyaz olmuş"
Dediğinde bense dönmüş kadının nabzını kontrol ediyordum.
Gitikçe kötüye gidiyordu.

"hızlı sürmelisin.!!! Nabzı çok düşüyor"

5 dakikanın sonunda hastaneye varmıştık. Önceden haber verdiğim için hazır bekliyorlardı. Sedyeye aldıklarında onlara "kadın hamile  4-5 aylık olması gerekiyor, çok fazla kanaması var" diyip onlara bıraktım. Kadın Doğumcu hızla ameliyata alırken bende Ferzana bakındım, koltuklardan birine oturmuş endişeyle bekliyordu. Ona doğru ilerleyip yanına oturdum.

"ameliyata aldılar, tanıyor musun onu"

"evet"
"anladım, eşinin numarası varsa arayıp haber vermelisin,çünkü çoçuğunu ve eşini kaybedebilir " demem üzerine elini sıkmaya başladığında elimi elinin üzerine koyup

"sakin olmalısın, istersen ben konuşayım eşiyle"

"çoçuğun babası...."

Ferzan cümlesine bitirmeden kadının ailesi olduğunu düşündüğüm 1 kadın bir adam ağlaya ağlaya sekretere koştular "hülya kızım nerede yeni getirdiler" diyip beklemeye başlarken ferzanı fark ettiler

" Ferzan ağa kızım nerede, ne oldu kızıma" diye ağlayan kadın yere atı kendini, "kızım, yavrum" ağlayan kadının yanına çömelip "şuan ameliyata aldılar, merak etmeyin kötü bir şey olmayacak" demem üzerine gözlerimin içine çaresiz çaresiz bakarken nasıl hayatlarının kirtik olduğunu söyleye bilirdim.
Hemşirelerden birini çağırıp "hanım efendiye sakinleştirici vuralım"

...

5 saat sonra

Hava aydınlanmaya başlmıştı ameliyat hane kapısı açıldığında doktor hastanın yakınlarına doğru "kızınız ameliyatı atlatı..

" torunumun durumu nasıl, "

"  anladığım kadarıyla haberiniz yok, ben hülya hanımın doktoruyum ve onun hamile olmadığını sahte hamilelik olduğunu söylemiştim.ve acil ameliyat olması gerektiğini de fakat o beni dinlemeyerek gitmişti.  ameliyat olmadığı için içindeki şey kendisini zehirlemiş,doktor elif hanım olmasaydı belkide kızınız hayatda değildi."

Annesi duyduklarını kaldıramayıp bayılmıştı. Hemşireler koşarak onu sedyeye alıp acile götürmüşlerdi.
Ferzanın yanına ilerleyip kolunu tutum" hülya iyi, korkulacak bir şey yok. Şimdi benim  eve geçmem gerek ailem gelecek, lütfen birşey ihtiyacın olursa beni ara "

" zaten sabaha kadar bekledin bizimle, sağol. Sen benim arabamla git "

" yok öyle olmaz, taksiyle giderim ben "

" itraz istemiyorum, can gelecek beni almaya, sen benim arabamla git "diyip anahtarı elime sıkıştırdığında" sağol "diyip yanından uzaklaştım.

...... Diğer bölümden alıntı.....
Neden buradasın neden aklımı karıştırıyorsun. Neden karşıma çıktın, yaaa ben senin yokluğuna alışmıştım. Ben şimdi senin varlığına nasıl alışacağım....

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.






CAN KIRIKLARITempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang