4 ゚

1.6K 141 236
                                    

" kendini de unutaydın jisu" kendime söylenerek masamın üzerinde olan telefonumu alıp evden geri çıktım. Lena'yı lusy ile oynasın diye minho'nun evine götürmüştüm ancak telefonumu unuttuğundan tek başıma geri döndüm. Apartmandan çıkarıp biraz yürüyüp sağ tarafa döndüm,evlerimiz yakındı.

Evinin merdivenlerine az kalan mesafede görmediğim iri taşa basıp ayağımı bükmemle kaybettiğim dengeyle yeri boylarken acıyan bileğimle istemsiz bir inleme çıktı ağzımdan. Elimi bileğime sararken ağrıyla dudağımı ısırdım. Dikkatli olmalıydım..

Yerden kalkmaya çalışırken acıyı tekrar hissettiğim de oflayarak ne yapacağımı düşündüm.minho'ya bahsedip lena'yı ona emanet edip hastahaneye mi gitseydim?

Ağrı gözümü sulandırırken omuzlarımdan tutulmamla korkuyla arkamı döndüm.

" Neyin var? Yaralandın mı?" Minhonun yumuşak ve endişeli sesi beni uyuştururken neden dışarda olduğunu sorguladım.

" Neden dışardasın lena'lar tek m-"  önüme geçti " chan evde yalnız değiller,iki dakikalığına çıktım sadece. Ayağını mı incittin?" Odağını bana odaklarken dudağımı yaladım,başımı evet anlamında salladım. " kusura bakma başına iş çıktı"

Minho,saçmalama dercesine bakıp bana aniden yaklaştığında parfümü burnuma doldu. Bir eli belime giderken diğer eli  bacağıma gitti. Beni zorlanmadan kaldırıp kucağına aldığında büyük bir afallamayla suratına bakıyordum.

" Öyle yürüyemezsin değil mi? İzin ver yardımcı olayım"  izini mi kaldı sence minho?

" ah..sağol" mırıldandım pısırık kedi gibi.

Beynim mantıklı uyuşma beklerken kalbim direkt tespit koyuyordu. Zorlanmadan dış kapıyı açıp asansöre kadar kucağında taşırken farkında olmadan yüzünü kesmiştim.

Asansör kata geldiğinde beni yavaşça yere bıraktığında duvara tutundum. Açılan asansörle elini tutmamı söyleyip uzattığında heyecandan tuttum. Asansöre acı olmadan bindiğimde " hastaneye gitmek ister misin?" Dediğinde birkaç saniye düşündüm.

" Gerek yok,burkuldu sanırım birkaç güne geçer."

" Sen bilirsin ama gitmek istediğinde bana haber ver olur mu? Yardımcı olurum " yüzümde gülümseme oluştu " teşekkür ederim"

Asansör 5. Kata geldiğinde minho haber vermeden beni kucağına almayı alışkanlık etmiişti. Utandığımdan karşı da koyamıyordum. Dairesinin önüne geldiğimizde zile bastı.inebileceğimi söylediğim sıra kapının açılmasıyla bize bakan surat sırıtmaya başlamıştı.

Hayır ya.

Yanlış anladı.

" Ben çıkayım" dediğinse minho göz devirdi 

" Saçmalama da çekil ayağı burkuldu" minho'nun söylediği şeyle hızla geri çekilirken beni koltuğa bırakırken yanağı yanağıma değdi.

Chan yanıma gelip " Nasıl oldu?çok acıyor mu?"  Dediğinde başımı iki yana salladım.

" Apartmana girecekken taşa takıldım...çok acımıyor bastırmadığım süreçte"  kısa süre minho ile göz göze geldiğimde chan yanıma oturdu. " Ya geçmiş olsun..minho  buz getirsene birader ne dikiliyorsun " chan minhoyu azarlarken göz devirerek mutfağa geçti.

silly excuse,Lee MinhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin