11. Bölüm Hayal Kırıklığı💔

89 8 46
                                    

Biraz yazdıktan sonra biraz zaman geçiricem. Satır başı yorumlarınızı bekliyorum canlar...❤️❤️❤️

AŞK DEMEK HAYAL KIRIKLIĞI DEMEK... 💔💔

Matematik
Aycan'dan
Ders matematikti. Ama Barış'lar kaçalım demişti. Biz kapıya doğru ilerlerken ben tuttuğum eli durdurarak konuşmaya başladım:Sevgilim ben bir sınıfa gidip ceketimi ve telefonumu alıcam.

Barış:Bekle sen burda yavrum. Ben alırım.
Aycan:Tamm sevgilim
Barış bunu söyledikten sonra sınıfa gitmişti. Bende onu içerideki kapının önünde beklerken yanıma Atakan geldi ve konuşmaya başladı:Konuşmamız gerek.

Aycan:Atakan rahat bırak beni. Yediğin yumruklar yetmedi galiba?
Atakan:Aycan sadece konuşmak istiyorum. Okul çıkışı buluşalım.

Aycan:Tamm. Ama bu son. Bir daha beni rahatsız etmiyceksin
Atakan:İşte buna söz veremem bebek yüzlü prenses.

-Dila kafede buluşalım.
Aycan:Dila kafe olmaz. Bizi kimsenin görmesini istemiyom.
Atakan:Tamm. Bildiğim başka bir yer daha var. Oraya gidelim.

Aycan:Tamm. Sen gittiğin yerin konumunu bana atarsın.
Atakan:Ama..
Aycan:Sen dediğimi yap yeter. Nasıl olsa numaramı kaydetmişsin. Artık numaramı nerden bulduysan?

Ben bunu söyledikten sonra Atakan tam bişey söyliycekken yanımıza Barış geldi. Ben yine kavga çıkıcak diye gerilirken Barış konuşmaya başladı:Ne işin var lan sevgilimin yanında?

Ben, Barış'ın saatli olan elini tutup konuşmaya başladım:Sevgilim gidelim mi? Bizimkiler bekliyo
Barış:Bekle bir dakika güzelim. (Atakan'a bakarak) Konuşsana lan. Ne işin var sevgilimin yanında?

Atakan:Bir işim yok merak etme. Sadece dışarıya çıkarken kız arkadaşın bana bişey sordu. Ama cevaplamadım
Barış:İyi. Uzak dur sevgilimden. Yoksa canını yakarım.

-(Aycan'a bakarak) Hadi gidelim güzelim.
Barış bunu söyledikten sonra elini omzuma koydu. Bende bir elimle omzumdaki eli tutarken diğer elimde belindeydi. O pozisyonda dışarıya çıkmıştık.

Tayfanın yanına geldiğimizde dila kafe okula çok yakın olduğu için yürüyoduk.

Dila kafeye geldiğimizde Barış bu sefer bilardo oynamıyodu. Yanımda oturuyodu. Onlarda tek oynuyan Nisa'ydı. Kızlarda ayrı masada oturuyolardı.

Ben başımı yana çevirip tam konuşucakken Barış dudağıma bir öpücük kondurdu. Sonrada konuşmaya başladı:O herife ne sordun yavrum?

Aycan:Aranızdaki düşmanlığın sebebini sordum.
Barış:Banada sorabilirdin.
Aycan:Sorsam cevap vermiyceğini biliyodum. Zaten o yüzden Atakan'a sordum. Ama o da cevap vermedi.

Barış:Çok mu merak ediyorsun birbirimizden neden ölesiye nefret ettiğimizi?
Aycan:Evet. Sizi bu kadar düşman yapan şey ne?

Barış:Aslında değişen bişey yok. Biz zaten Mert'lerle daha önceden anlaşamıyorduk. Atakan Mert'lerin tarafında değildi. Bizim tarafımızdaydı

Aycan:Nasıl yani? Siz, Atakan'la önceden arkadaş mıydınız?
Barış:Hıhı. Çocukluk arkadaşımdı. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi.

Aycan:Ama bildiğim kadarıyla Atakan yetimhanede büyüdü.
Barış:Evet ama sürekli görüşüp konuşuyorduk. Arada evime geliyordu. Kalıyordu.

-O benim kardeşimdi. Kan kardeşimdi.
Aycan:O ne demek?
Barış:Sadakat yemini. Parmak yada el kısmında küçük bir kesik oluşturıp birbirine bastırmak. Bizde yapmıştık bunu.

Arka Sıradakiler (1. Sezon) Where stories live. Discover now