3.3

1.4K 119 25
                                    

***

Gözlerimi yorgunlukla araladım. Yüzüme vuran güneş ışığı gözlerimi acıtsa da,etrafa baktım.
Başımın altından uzanan kola yaslamıştım kafamı. Tebessüm ettim ve kenetli parmaklarımıza baktım. Okşadım hafifçe ellerini. Çıplak belime sarılı beni kendiden iyice çekerken,güldüm. Hala uyuduğu aldığı düzenli nefeslerden belliydi.

Yavaşça parmaklarımızı ayırdım,ondan tarafa döndüm. Dudakları aralık,dağınık saçları ile bir bebek misali uyuyordu. Yüzümü yaklaştırdım ve burnumu burnuna sürttüm.
Jungkook'un yatağında şu an onunla bu halde olmak rüya gibi gelse de gerçekti.
Beyaz yorganı göğüslerime kadar çektim ve parmaklarımı kollarından, omuzlarına doğru gezdirmeye başladım.

Dün bana gelmişti fakat sonra fikir değiştirip,dışarı çıkmıştık. Seul'den biraz uzaklaşmıştık. Beraber yıldızları izledik,sıcak çikolata içtik. İlk defa elini rahatça tutup,dolaşabildim. Hep sarıldım,öptüm. Beni sırtına aldı,kahkahalarımız hiç eksik olmadı.
Tabi biraz da içmiş olabiliriz. O benim içki içmemi istemese de,ben içmiştim. Reşit biriyim sonuçta. Arabada,bankta,kumsalda,sokakta...
Bulduğumuz her yerde öpmüştük neredeyse.

Eğlencenin dibine vurmuştuk. Jungkook,sert,
ciddi mizacını geride bırakmış ve benimle aynı yaşa gelmişti. Onun yanında her konuda rahat davranıyordum artık. Adım attığı zaman kaçmıyordum mesela. Dün gece, bana attığı o cesur adıma karşı, geri çevirmemiştim ve biz şu an buradaydık. Onun yatağında...

Bir yangının içinde bulmuştum kendimi ansızın. Söndürülmez bir yangının...

Dün akşam,beni mutlu etmek için bir sürü şey yapmıştı. Sürekli güldürmüş ve neşelendirmişti. Öyle güzel sözler söylemişti ki,gerçekten birinin kalbinin,en güzel köşesinde değerli olduğumu hissetmiştim. Ve ne olduysa,evinin kapısından girdikten sonra olmuştu. Kendimi onun kucağında bulmuştum.

Tanrım,bana mucize olarak gönderdiğin bu adam,beni o kadar narin sevmişti ki. Karanlık gecenin sessizliğinde,ne zaman adını zikretsem, kalbimden öptü beni. Buselerinin değdiği yerleri çiçeklerle doldu.
Her yanım "o" oldu.

Birini en çok ailesi sevmezmiş,bunu iyi anlamıştım.

"Jungkook..." hafifçe ismini seslendim. İçimde tarifsiz bir huzur vardı. Hala mışıl mışıl uyuyordu. Güldüm ve dudağına kısa bir buse bıraktım. Geri çekilip suratına baktım. Fakat hayır hala tepki vermiyordu. Alnına düşen saç tutamlarını düzelttim. Dirseğimi yastığa dayadım ve ona bakmaya başladım. Geç uyumuştu. Belki de daha fazla uyumalıydı ama okul vardı.

Kıyamasam da uyandırmalıydım. "Sevgilim,uyan artık." Göğsüne dokundum hafifçe. Ne kadar derin bir uykusu varmış. Boynunu hızlıca öpüp geri çekildim. Birkaç mırıldanmadan sonra sırt üstü yatar hale geldi.
Dudaklarını büzmüştü bu seferde. Gülmeden edememiştim. Yapılı vücuduna dokundum. "Davul mu çalayım illa? Kalksana be adam."

Pes edercesine üfledim ve üstümde ki yorganı atarak kalktı. Üstümde henüz bir şey olmadığı için yerdeki iç çamaşırlarımı giydim. Perdeleri daha çok araladım. Balkon kapısını açtığım gibi içeriye ferah bir koku girdi. Derince soluduktan sonra ardıma döndüm. Karşımda koskocaman bir kitaplık vardı. Jungkook'un odası fazla büyüktü. Benim kat kat fazlaydı hem de. Giyinme odası,büyük banyosu falan vardı.
Daha önce ayrı bir çalışma odası olduğunu söylemişti ve bu yüzden burada masaya falan görememiştim. Onun aksine kocaman bir sürü kitapla dolu raf vardı.

Heyecanla kitaplığa ilerledim ve parmak uçlarımda yükselerek,dikkatimi çeken ilk kitabı aldım ve incelemeye başladım. Sayfalara ve bazı sözlere göz gezdirdim. Birkaç kitabı daha inceledikten sonra giyinme odasının kapısını açtım. Benim hiç bu kadar büyük ve ferah bir odam olamamıştı ve bu yüzden merak ediyordum. Odaya girdiğim gibi cam kapaklardan gözüken çeşit çeşit üstleri gördüm. Daha sonda ortada ki siyah büyük,çekmeceli şeye baktım.
Oraya ilerledim ve çekmecelerden herhangi birini açtım. Pahalı saatler,
aksesuarlar,kemerler falan vardı. Geri kapattım ve dolapların siyah kapaklarını açarak içine baktım. Takım elbiselerin özel tasarım olduğu belliydi. Marka tişörtler,pantolonlar,
ceketler,ayakkabılar ve daha bir sürü şey.

quick tutorial | lkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin