﹝Kıskanç²⁴﹞

291 29 2
                                    


İyi Okumalar

-Şirkette bir gün, dördüncü kat toplantı odası-

"Yani anlayacağınız beyler, şu an milyon satıcı olarak tanınıyorsunuz."

Toplantı odasında sevinçle yükselen fısıltılar gülümsememi sağlarken gözlerim çocukların üzerindeydi. Dream üyeleriyle beraber onlar için ayrılan toplantı odalarından birisindeydik. Yirmi üç üye ile yaptıkları geri dönüşlerinin sonucunda aldıkları çift milyon satıcı ünvanı ile çocuklara övünecek başka bir neden daha çıkmıştı. Buna hiç birimiz bir şey demiyorduk ki bence de övünülmesi gereken bir şeydi.

"İşte Zoiciğim, sen de anca şikayet et bizden. Milyon satan bir grubun menajerisin naber?" JaeMin'in trip atar gibi saçlarını geriye savurduğunda gözlerimi devirdim. "Milyon satanmış, hah." masada ki ajandamı alıp çantamın içine koyarken hepsine tek tek bakarak "Madem milyon satan bir grupsunuz, akşama güzel bir yemek yiyelim. Bu sefer sizden." dememle itiraz etmeye başlamışlardı bile.

İşte bu kadar da cimrilerdi.

"Noona, dışarıda yemek yerine sen yapsana yemeği bize? Senin eline kimse su dökemez sonuçta." Chenle tatlı tatlı gülümseyip gözlerini iki de bir kırpmaya başladığında yüzümü buruşturdum. Setteyken bana yaptıkları hâlâ aklımdan çıkmıyordu açıkçası.

"Bıdı bıdı yapma Chenle, çok konuşuyorsun." uzanıp saçlarını karıştırdıktan sonra çıkışa doğru ilerledim. Bugün şirkette yıl sonu konserleri için son pratiklerini yapacaklardı. Sonrasında ise onları güzel bir yılbaşı tatili bekliyordu. Yani sanırım beni de.

Kapıyı açmamla büyük bir ihtimalle kapının önünde bekleyen bedenle dip dibe gelmem bir oldu, gözlerim irice açılırken kendimi geriye çektim. WayV'nin menajeri Hansoo tam da karşımda duruyordu.

Kalbim istemsizce hızlı hızlı atmaya başlarken göz ucuyla odanın içine baktım, çocukların her birisi bana öldürecekmiş gibi bakıyorlardı.

"Şey..Zoi-shii, acaba biraz konuşabilir miyiz?" çekinerek sorduğu soru karşısında yüzüme ufak bir gülümseme yerleştirip onayladım onu. Hansoo da benim gibi gülümseyip geçmem için geriye çekilirken ardıma dönüp odanın kapısını kapatacaktım. Ancak Chenle bir anda ayaklandığında ona öyle bir bakış attım ki geri yerine oturmak zorunda kaldı.

Fısıldayarak ancak onun duyacağı şekilde "Tek bir adım daha atarsan bugün bu şirketten çıkamazsın," dediğimde oturduğu yere sindi. Bir yere kadardı, cidden beni kıskanıyor olabilirlerdi ama benim hayatım ve yaşayacaklarım onları ilgilendirmezdi.

Ortada yaşanacak bir şey varsa da buna ben karar verirdim, benim yerime bir başkası değil.

Hansoo ile merdivenlerden inip alt katta ki kafeye geldiğimizde bize birer kahve alıp geleceğini söyledi, bana ne içmek istediğimi sordu, yüzünden o hoş gülümsemesini hiç eksik etmedi.

Onun kahve almaya gidişini, bekleyişini ve sıcak kahvelerle yana yana masaya gelişini izledim. Cidden her türlü yakışıklı birisiydi ve ben kendimi çok çabuk kaptırıyordum sanırım.

"Afiyet olsun," sevecen çıkan sesine karşılık gülümseyip "teşekkür ederim" dedim. Önüme koyduğu karamelli mochadan bir yudum aldığımda o parmaklarıyla oynuyordu. İçimde ki ne konuşacağımıza dair büyüyen merak beni yiyip bitiriyordu.

"Hansoo-shi, benimle ne konuşacaktınız acaba?" bakışları gözlerime tırmandı ilk önce, bir kaç saniye bakıp sonra tekrar ellerine döndürdü bakışlarını.

Manager Zoi † Nct Dream✔Where stories live. Discover now