- İyi Gibiyim -

682 82 5
                                    

O günden sonra tam bir hafta geçti. Bir hafta boyunca günlerim okul ve ev arasında geçti. Okula zamanında gidiyorum, teneffüslerde kantini temizliyorum. Son dersin zili çaldığı an Serra ile uçarak eve gidiyoruz. Bu günlerde Serra ile aramızdaki bağ çok güçlendi. Aslında Serra ile sosyal hayatımız, ailevi sorunlarımız çok benzer olduğundan birbirimize daha fazla yakınlaşmamıza neden oldu. Bu akşam konsere gideceğiz. Okuldan sonra üstümüzü değiştirdik. Serra bizim eve geldi, pizza sipariş ettik. Pizzalar yarım saat sonra geldi.

Çiçek: Of çok acıkmışım!

Serra: Ben de.

Çiçek: Serra biletin yanında mı?

Serra: Evet.

Çiçek: Pizzamızı yedikten sonra çıkarız olur mu?

Serra: Olur. Ben bizim şoförü ayarladım kapıda bekliyor.

Çiçek: Tamam o zaman hadi çok bekletmeyelim.

Pizzaları hızlı hızlı yedik, biletimizi alıp çıktık. Bir saat kadar yolumuz vardı. Birde konsere gitmiyormuş gibi son ses şarkı açtık. Konser alanına vardığımızda bizden daha erken gelenlerin olduğunu gördük. Kocaman bir alandı, biz kendi yerimizi bulup oturduk. Konserin başlamasına beş on dakika kala alan doldu taştı. Ne kadar garip ve güzel bir şey... Düşünsenize bu kadar insan sizin şarkılarınız ve sesiniz için geliyor. Konser başladı bizde Serra ile hem şarkılara eşlik ediyor hem de dans ediyorduk. İki saat boyunca konser böyle devam etti. Sonra bir çekiliş konusu oldu, adı çıkan kişiyle konserine geldiğimiz şarkıcı sahnede düet yapacakmış. İsteyenler adını yazıp içine attı ama ben yazmadım. Bilmiyorum o an yazmak istememiştim. İsteyen herkes adını yazdıktan sonra derin bir sessizlik oldu.

- Evet hazırsanız çekiyorum! Bakalım kim o şanslı kişi...

O an derin bir sessizlik oldu. Herkes konserine gittikleri kişi ile düet yapmak istiyordu ve onların arasından sadece birinin istediği olacaktı.

- Çiçek Arslan

Çiçek: Ben mi? Nasıl ben? Ben ismimi yazmadım ki?

Serra: Ben yazmış olabilirim.

Bunu söyleyen Serra'ydı.

Çiçek: Serra, ismimi neden yazdın ki?

Serra: Şarkı söylemeyi sevdiğini biliyordum. Sesin de bence çok güzel... E hadi herkes seni bekliyor.

Sessizlik bozulmuştu, alkış sesleri duyuluyor ve gitgide yükseliyordu. Of çok heyecanlandım. Kalbim sanki içimden çıkmaya çalışıyor gibi hızlı ve sert vuruyordu. Sahneye doğru yürümeye başladım. Yıllardır bu sahne için çabalıyordum ve sonunda ilk adımı atıyorum. Sahnede şarkı söylerken kendimi şarkıya kaptırıp dişimi mikrofona vurmayı, insanlarla kendi şarkılarımı haykıra haykıra söylemeyi, Şarkım için koreografi hazırlarken yorgunluktan bayılmayı, Dans stüdyosunda sabahlamayı, boğazım kopana kadar şarkı söylemeyi, insanların benim şarkılarımda huzur bulmasını, sahnede kendi şarkı sözlerimi unutmayı, Zor koreografilerle dolu bir konserden sonra sahne arkasında fenalaşmayı... Ve şimdi hiç beklemediğim bir anda hayallerime giden yolda ilk adımımı atacağım. Yürüyorum ama ilerleyemiyorum sanki. En sonunda sahneye ulaştım. Ne kadar çok insan var!

- Hoş geldin! Çiçek, değil mi?

Çiçek: Evet.

- Nasılsın?

Çiçek: İyiyim. Siz?

- Teşekkür ederim, bende iyiyim. Heyecan var mı?

Çiçek: Fazlasıyla!

- Hadi o zaman hangi şarkıyı söyleyelim?

Çiçek: Kusura bakmazsanız bir şey isteyebilir miyim?

- Tabi ki.

Çiçek: Ben bir arkadaşımla geldim. O da sizi çok seviyor. Acaba, sıkıntı olmazsa o da bizimle söyleyebilir mi?

- Tabi. Arkadaşının ismi neydi?

Çiçek: Serra.

- Serra hadi gel!

Serra sahneye çıkınca hemen yanıma geldi. Ona da mikrofon verdiler.

- Serra sen de hoş geldin!

Serra: Hoş buldum.

- Nasılsın?

Serra: İyiyim. Siz?

- Bende iyiyim, teşekkür ederim. E kızlar hangi şarkıyı söylüyoruz?

Serra ile birbirimize baktık son zamanlarda hep söylediğimiz bir şarkı vardı. İkimiz de aynı anda konuştuk.

Serra: Kafam senden bile güzel...

Çiçek: Kafam senden bile güzel...

- Vay! Tamam o zaman hadi başlayalım.

- Son iki üç dört...

Şarkıyı söylerken çok eğleniyorduk. O an bizi izleyen onca insanı unutmuştuk. Her tarafta kamera vardı. Şarkıyı bitirince ıslıklar, alkışlar, çığlıklar... Umarım bu sesi hiç unutmam. Bütün bunlar bizim için miydi? Evet gerçekten bizim içindi.


Evet hayallerim var. İçinde musmutlu olduğum, girince çıkamadığım düşünmekten vazgeçemediğim. Ama bilmediğiniz bir şey var. Ben artık hayallerimden uyanmak istemiyorum. Hayallerimin hayatım olmasını istiyorum.


Hesabımı takip eder misiniz?🤍

BeKaZoRaWhere stories live. Discover now