bir sen bir ben bir de bebek

Hakuna matata

"Atsu bağcığım açıldı, eğilemiyorum bağlar mısın? "

Kiyoomi artık 7 aylık hamileydi. Basit işleri yapmak bile zorlaşmaya başlamıştı. Eğilip açılan bağcığını bile bağlayamaz olmuştu.

İki adam doğmak üzere olan bebekleri için alışverişe çıkmışlardı. Birkaç mobilya ve bir sürü kıyafet aldılar. Çünkü Atsumu gördüğü her şeyi şirin bulup sepete atıyordu.

"Bence bu kadar şey yeter Atsu, zaten hızlı büyüyorlar hepsini giymeye fırsatı olacağını sanmıyorum."

"Benim fındığım her zaman küçük kalacak, en azından benim gözümde."

"Ay anladık baba oluyorsun, yoruldum ben gidelim artık. Sabahtan beri dolanıyoruz."

"İyi yorulduysan bir şey diyemem. Yemek istediğin bir şeyler var mı?"

"Ayy şu an canım bi şey çekti ama tam olarak ne bilmiyorum."

"Ne demek bilmiyorum?"

"Şöyle tuzlu olsun ama çok değil, ekşi de olabilir. Erik! Erik istiyorum Atsu lütfennnn."

"Bu mevsimde ben nereden bulayım erik Omi, başka bir şey olmaz mı?"

"Yok başka bir şey istemiyorum erik istiyorum ben sadece."

"İyi tamam önce seni eve bırakayım sonra da erik bulmaya çalışırım."

"Sen dünyadaki en iyi baba olacaksın."

"Biliyorum."

Atsumu Kiyoomi'yle birlikte aldıkları eşyaları eve bıraktıktan sonra kocasının istediği eriği bulmaya gitti.

Girdiği ilk iki dükkanda yoktu. Tam umudunu kaybedip kocasına bulamadığını söylemek üzereyken caddede bir başka manav gördü. İçeriye girdiğinde gözüne hemen yeşil yeşil erikler çarptı. Onları alıp hemen kocasının yanına gitti.

"Omi Omi dünyanın en mükemmel eşi sana istediğin erikleri getirdi."

Salonda oturan hamile adam evin giriş tarafından gelen sese doğru paytak paytak ilerledi. "Bulmuşsunnn teşekkür ederimm."

Kiyoomi bir oturuşta 1 kilo eriği tek başına yemişti. "Yavaş ye boğulacaksın. Ayrıca aç karnına yemeseydin karnın ağrır." Atsumu kıtlıktan çıkmış gibi erik yiyen adama korkuyla söyledi.

"Yok son golmodon önco otoştordom."

"Ağzında üç tane kocaman erik varken dediklerini anlayamıyorum."

"Dedim ki, sen gelmeden önce bi şeyler atıştırdım bekleyemezdim o kadar uzun süre aç karnına. Hem ben iki canlıyım iki kişilik yiyorum."

"Tamam yakışıklım ye sen bi şey demiyorum ona sadece yavaş ol biraz arkandan atlı kovalamıyor. İstediğin kadar ye. Kızımıza iyi bak." Atsumu elini Kiyoomi'nin şişik karnına götürdü.

"Babasını tanıdı bak nasıl tekmeliyor. Bak şuraya koy elini daha iyi hissedersin." Kiyoomi kocasının elini tutup bebeğin hareket ettiği yere doğru kaydırdı.

"Kocamın canını acıtma seni küçük sıpa. Babaya öyle tekme atılır mı hiç?" Atsumu minik kızına ilk kez kızmıştı ya da kızmaya çalışmıştı demek daha doğru olur.

"Atsu sen bu kızma işini asla başaramayacaksın. Yaramazlık yaptığında ceza yerine çikolata falan verirsin kesin bak."

"Ne yapayım Omi, kızamayacağım kadar minik."

"Yaa minik, sen bi de bunu sürekli taşımayı dene minik miymiş görürsün o zaman."

"Olur taşırım, ne var. Benim kızım değil mi gerekirse yıllarca taşırım."