•0.5•

1.3K 97 77
                                    

Oy sınırı: 10

Kalktığımda saatin 14.38 olduğunu gördüğümde hemen yataktan fırladım. İşime ara vermiştim ama 1 haftalık izini 2 hafta yapmıştım.

Hemen banyoya doğru adımlayıp içeri girdim. Banyo yapmak istemediğim için sadece yüzümü yıkayıp saçlarımı düzelttim. Odama geçtiğimde bir tane takım elbise giyip yeni aldığım deri ayakkabılarıda giydim. Telefonumu şarjdan çıkarıp hemen evden çıktım.

10 dk sonra

Şirkete geldiğim gibi insanların bana bakıp konuşması çok rahatımı bozmuştu. Onları takmamaya çalışıp asansöre binip patronun odasının katına çıktım. Patronun odasının kapısını tıklayıp içeri girdim.

"Oo Minho bey.. "
"Patron? "
"2 haftadır yoksunuz? "
"Zaten 2 hafta izin almamış mıydın? "
"İznin 1 haftaydı minho. "
"Üzgünüm yanlış duymuş olmalıyım"
"Bir daha olmasın! "
"Tamam efendim ben çıkı-"
"Minho"
"Efendim? "
"Kovuldun! "

1 saat sonra
Whatsapp

Felix;
Hyung

Minho;
Efendim?

Felix;
Sana gelmemi ister misin?

Minho;
Olur
*konum*

Felix;
Arkadaşlarımda gelebilir mi?

Minho;
Evt olur olur

------------------------------------------------------------
"Hoşgeldiniz" diyip gülümsemiştim hepsine. Hepsi enerjik bir şekilde hoşbulduuk diye bağırıp içeri geçmişlerdi.

"Bizi tanıyor musun hyung? "
"Ahh hayır"
"O zaman tanıtalım ben Jeongin yanımdaki sevgilim seungmin. "
"Merhaba minho hyung ben jisung bu yanımdaki gerzek kuzenim- "
"Merhaba ben mükemmel, harika, efsane hyunjin. "
"Tanıştığıma memnun oldum jisung ve mükemmel, harika, efsane hyunjin" "bakın sizden daha akıllı çıktı"

Herkez konuşurken Felix çok suskundu Felix'in koluna yavaş bir şekilde vurup mutfağı işaret etmiştim. Oraya kalkıp gidecekken gelen ses ile durmuştuk.

"Nereye? "
"Yiyecek alıcaz"
"Peki"

Diyip diğerlerine katılıp konuşmaya başlamıştı hyunjin. Felix'in bileğinden tutup mutfağa götürmüştüm. Ben abur cubur çıkartırken o sadece tezgaha yaslanmış bir şekilde bekliyodu.

"Neden konuşmuyosun? "
"Eem ben konuşuyorum? Dilim var yani"
"Felix neyden bahsettiğimi biliyosun"
"Off hyung seni kıskandım? "
"Niye? "
"Ya... Şey işte... "
"Hm? "
"Ya hyung arkadaşlarımla eğlenmeni kıskandım benle hiç böyle ilgilenmediğin için"
"Ahh çilli"

Diyip Felix'e sarılmıştım. Oda bana aynı şekilde karşılık vermişti.

"Orda fingirdeşmek yerine şu yiyecekleri getirseniz diyorum?? "
"Sus hyunjin sus ahahah"
"Sen sus be sincap"

Onlara sırıtarak bakarken yiyecekleri tabaklara koyup salona gitmiştik. Ben onlarla konuşurken aklıma bir oyun gelmişti.

"İçki içebilir misiniz? "
"Evet... Niye ki? "
"Dc oynıyalım cevap vermiyecekler bir bardak içki içsin"
"Olur içkileri söyle"

Başımı sallayıp elime telefonumu almıştım. İçkileri söyleyip chan ve changbin'ide çağırıp gelmelerini bekledik.

İçkiler geldikten bir kaç dakika sonra chan ve chang geldi.

"Ben çeviricem" jisung çevirip başı chan sonu hyunjin'e gelmişti.

"Soruyorum... Şuan hoşlandığın biri var mı? "

"Evet, var"

"Kim peki? "

"Bir soru soruluyo hyung"

"Biliyorum neyse çeviriyorum"

Oyunu 2-3 saat oynadık. Chan ve changbin sarhoş oldukları için yiyişiyolardı. Aynı şey seungIn ikilisi içinde geçerliydi. Felix çok içmediği için sarhoş değildi. Ama ben oyundan sonra yine içtiğim için sarhoş olmuştum. Hyunjin sarhoş değildi ama anlamadığım süreçte bana yaklaşmaya çalışıyordu. Jisung ise koltukta yayılmış uyuyordu. Tekli koltukta otururken hyunjin bian da kucağıma oturmuştu. Bende hızla kaşlarımı çatıp Hyunjin'i itmiştim.


Instagram | MinlixDonde viven las historias. Descúbrelo ahora