15#aptal aşığım

4.2K 496 469
                                    

Maraba

Uzanmış uykumun gelmesini beklerken dedim siktir et uykuyu git bölüm yaz

Keyifli okumalar

✍️ ✍️ ✍️

"Senin yapacağın işi sikeyim."

Uzaktan gelen seslerle gözlerimi açtım. Kurumuş dudaklarımı ıslatırken başımı yumuşak yastıktan kaldırdım. Bulunduğum odaya bakarken zihnime dünkü anılar akın etti. Hızla odayı tekrardan taradım. Hayal veya rüya değildi. JUNGKOOK BENİ KURTARMIŞTI.

"Afedersin yapamadığın işi sikeyim."

Dudaklarım Hoseok'un sesiyle iki yana kıvrıldı. Kime bağırdığı ve niye bağırdığı önemli değildi. Küfür dolu cümleleri beni güldürmüştü. Terden sırtıma yapışmış tişörtü önemsemeden yataktan kalktım. Yalın ayak odadan çıkıp sesin geldiği tarafa gittim.

"Sanane Hoseok, siktir git şuradan!"

Mutfak kapısına geldiğimde gözlerim kocaman açıldı. Tezgahın üzerinde yarısı doğranmış sebzeler, kirli bulaşıklar, ocağın üzerinde kapağı hoplayıp duran tencere ve tencerenin başında önlükle,elinde kepçeyle saçı başı dağılmış bir adet Jungkook.

"İyi misiniz?"

Konuşmamla Hoseok arkasını dönüp bana baktı. Jungkook ilkin bana sonra elindeki kepçeye baktı. Ardından hızla arkasına sakladı. Yüzüne yapmacık olduğu belli olan bir gülümseme kondurmayı unutmadı.

"Uyandın mı?"

Hoseok bana doğru gelirken sorduğu soruya gülümseyerek başımı salladım. Yanıma gelince kollarıyla sardı beni. Beklenmedik hareketiyle ağzım açık kalırken Jungkook göz devirip başka tarafa baktı.

"Özür dilerim Taehyung seni orada yapayalnız bırakmak istemezdik. Ama mecburduk. Eğer bizde yakalansaydık sana yardım edem-"

"Özür dilemene gerek yok. O an kaçmanız gerektiğini ben de biliyorum. Ve inan kaçtığınızda üzülmedim aksine sevindim."
Dedim sözünü keserek. Hoseok enseme abi gibi birkaç defa vurup beni serbest bıraktı.
Jungkook hala kızgın bir şekilde diğer yana bakarken Hoseok konuştu.

"Kaçmamızı sen bile anlamışken günlerdir şu sikik herif beni niye tuttunuz? Diye bize trip atıyor. Hayır tribi de çekilmiyor. Ne desek sanane deyip duruyor."
Hoseok Jungkook'u bana şikayet ederken Jungkook tencerenin kapağını kaldırıp kepçeyle karıştırdı. Küçük bir çocuk gibi benim için arkadaşlarına küsmüştü.

"Şuna bak ağzını büzmüş yine. Ciddiye de alamıyorum tavuğun götüne benziyor ağzı." Jungkook tepki vermeden ocağı kapatıp dolaptan bir tabak çıkardı. Hoseok'un yaptığı benzetme o kadar doğruydu ki dayanamayıp kıkırdadım. Jungkook gülmemle bana baktı. Ardından Hoseok'a dönüp

"Siktir git şuradan." dedi.

Hoseok alışmış gibi başını iki yana salladı. Mutfaktan çıkacakken bana dönüp "sabahtan beri girmiş mutfağa senin için çorba pişiriyor. Dolapta hazır çorba vardı ama şerefsizliğine söylemedim. Odama gidiyorum." dedi ve mutfaktan çıktı. Ben onun ardından bakıp gülümserken Jungkook konuştu.

"Hadi sen git ve uzan. Ben de şu çorbayı getiriyorum." dedi. Omuz silkip ona yaklaştım. "Hasta değilim ki ne diye uzanayım?" tam arkasına geldiğimde parmak ucuma çıkarak omzunun üstünden çorbaya baktım. Karıştırmayı bırakıp hızla bana döndüğünde kafamız tokuştu. Ben acıyla kafamı tutarken "iyi misin?"
Diyerek kafamı tuttu.

Bakmak için biraz daha yaklaştığında asker botlarıyla ayağımı ezdi bu sefer de. Yüzüne baka baka haykırırken şaşkınlıkla bana baktı.
"Ayağıııım" Sonunda ayaklarımıza bakıp farkettiğinde hızla geri çekildi. "Hay sikeyim senin ayağının ne işi var orada?" eğilip ayağımı tutarken acıdan konuşamıyordum. Botunun izi ayağımda çıkmıştı.

Chase |tk √Where stories live. Discover now