1-Süper Asker Serumu?

1.5K 121 8
                                    

1942,Kasım, Brooklyn, NYC

Son bir kaç yıldır Amerikan ordusu arasında bir söylenti dolaşıyordu. Hükümetin Alman kökenli bir bilim insanını ülkeye getirdiği ve bu bilim insanının savaş tarihindeki en büyük silahı yapıyor oluşuyla ilgili. Bahsi geçen bilim insanının Profesör Erskine olduğunu biliyordum zaten ama böyle bir gücün var olabileceğine hiç gerçekten inanmak istememiştim. Bana göre söylentilerin bu kısmı sadece askerlerin moralleri için uydurulan hikayelerdi

Benim gibi asker olmak isteyen ancak belli sebeplerden reddedilen herkesin isteyebileceği bir şeydi bu silah. Bir serum. İnsanı on kat daha güçlü daha hızlı daha çevik yapan bir serum. Fiziksel özellikleri arttırarak seni çizgiromanlardaki kahramanlar gibi yapacak bir şeydi.  Ordunun tek yüzüğüydü* ve şu an kendimi Frodo Baggins gibi hissetmeden edemiyordum. Bu bir çok kişinin mucizesiydi

Ve şimdi karşımda oturan bu yaşlı adam gözlüklerini düzeltirken bana önündeki notları gösteriyor bunun gerçek olduğunu daha da inanılmazı bunu deneyecek ilk insanlardan biri olabileceğimi söylüyordu. Duyduklarımın verdiği heyecanla derin bir nefes bıraktım. Sindirmesi zor şeyler öğrenmiştim yanlış bir yerde konuşulduğunda kafama bir kurşun yememe sebep olabilecek gizlilikte şeyler

Ne söyleyeceğimi bilemeyerek yanımda oturan Howard'a baktım. Gülümseyerek bana döndü, vereceğim cevabı bekliyorlardı. Bakışları içime dokunuyordu. Gözlerinde sanki küçük kızının ilk bilgisayarını yapışını izlemiş gibi bir gurur vardı ya da küçük kardeşinin başarısına şahitlik ediyormuş gibi

Heyecandan kuruyan alt dudağımı dişlerimin arasına alırken bakışlarımı tekrar karşımdaki yaşlı adama çevirdim ve "Neden ben?" diye mırıldandım. Bunu duyduğum ilk anda aklıma gelen ilk soru bu olmuştu.

Evet bunu çok istiyordum ancak askeriyede benden çok daha başarılı olan kadın ve erkek subaylar olduğunu inkar edemezdim. Onlar varken neden basit bir yüzbaşı üstelik kadın seçsinlerdi ki?

Profesörün bakışları bileğindeki saate değip tekrar beni buldu.

"Bu konuyu Bay Stark'la konuşabilir misiniz? Biraz acelem var kalkmam sizin için sorun olur mu?"

Kafamı iki yana sallayarak bir sorun olmadığını belirttim o ise Stark'a yarınki fuarda olacağını söyleyip izin isteyerek kalktı benim bakışlarım ise anında yanımda oturan adama döndü

Howard ona dönen mavi gözlerimle göz göze gelince omuz silkti

"Profesör bu serum üzerinde uzun zamandır çalışıyor ve denek konusunda yardımımı istedi. İlk olarak bir kadın ve bir erkek üzerinde denemek istiyordu. Üstelik kadın denek fikri için yukarısıyla biraz sürtüşmemiz gerekti"

Ufak bir nefes alarak konuşmaya devam etti

"Erkek deneği seçmek için bir bölük oluşturuluyor. Ülkenin en iyilerinin seçildiği bir bölük. Bu arada Albay Philips onların eğitimini ve sorumluluğunu Carter ve sana verecek. Herneyse kadın denek için aklıma sadece iki kişi geliyordu ve Peggy bu kişinin senin olmanı istedi"

Duyduğum şeylerle şaşkınlıkla açılan ağzımı kapatma zahmetine girmedim bile. Peggy'le bu konuyu daha sonra uzun uzun konuşmayı aklımın bir köşesine not ederken Howard'a kafa salladım

"Peki ne zaman başlayacağız?"

Yüzünde ufak bir şaşkınlık ifadesi belirirken "Yani kabul ediyorsun?" dedi. Gülümsedim ve az önce Profesörün çıktığı kapıyı işaret ettim

"Şaka mı yapıyorsun? Az önce Gandalf gelip bana güç yüzüğü için seçilen kişi olduğumu söyledi. Frodo gibi hissediyorum"

"Bu durumda ben kim oluyorum?"

WHAT İF: KAPTAN BARNES [DÜZENLEMEDE] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin