44

953 121 245
                                    


Bölüm 44: sesinden anladım

Kızarmış dudaklar, öpücük izleriyle dolu tenler, dağılmış saçlar..

Dün geceyi açıklayan bir görüntüydü bu

Otel odasının fazla kalın ve tozlu perdesi arasından güneş ışığı tam da çift kişilik yatağın ortasına vuruyordu. Buruşuk battaniye arasına çıplak bacaklar dolanmıştı.

Hyunjin başını iyice Jeongin'in göğsüne saklamışken Jeongin de bir kolunu onun üzerine atmıştı.

Şüphesiz, yorgun bedenleri birbirlerine böyle sarılıyken fazla huzurlu duruyordu.

Ta ki

Telefon çalana dek.

"Jeongin.." diye ilk tepki veren Hyunjin oldu, her ne kadar çalan telefon ona ait olmasa da

"Hı?"

"Aptal telefonu aç ya da kapat." diye emir verirken bunun aksine burnunu göğsünde yattığı çıplak bedenin tenine sürttü

"Sikeceğim." diye söylenerek komodinin üzerindeki telefonuna uzandı Jeongin. Bu sırada Hyunjin'i rahatsız etmemeye özen göstermişti. Zar zor aralamış olduğu gözleri ile arayan kişiye baktı. Ardından aramayı cevapladı

"Ne var Felix?"

Telefonun ardındaki Felix gözlerini devirdi, "Sana da Günaydın."

"Evet.." diye bıkkınca söyledi Jeongin, "Günaydın, ne var da arıyorsun sabahın köründe?"

"Birincisi sabahında körü değil ahmak.. İkincisi açlıktan ölmenizi istemediğim için arıyorum. Aşağıda Jisung'la kahvaltı ediyoruz."

"Pekala, kapat geliyoruz." derken bir yandan esnedi Jeongin ve telefonu komodinin üzerine bıraktı. Derin bir nefes verdi. Gerçekten hiç kalkası yoktu yataktan. Hatta sonsuza kadar Hyunjin kolları arasındayken böyle yatmak istiyordu. Fakat Jisung ve Felix yedikleri her şeyi onların odasına yazdıracaktı bunu biliyordu. Onlara az da olsa engel olmaları lazımdı zira Hyunjin ile kazandıkları para onlar yüzünden çar çur olacaktı.

Başını aşağı eğip göğsüne saklanan bedene baktı. Çıplak omzu üzerinde duran eliyle onu kendine biraz daha çekti.

"Jinnie.." diye mırıldandı ve sarı saçları arasına minik bir öpücük bıraktı. Telefon konuşması sırasında uykuya yeniden dalmak üzere olan Hyunjin ise mızmızlanmıştı. O da aynen Jeongin gibi uzunca yatakta kalmak istiyordu

"Aşağıda kahvaltı ediyorlarmış. Hadi, biz de gidelim."

"Sonra kahvaltı etsek biz.. Yataktan kalkmak istemiyorum."

Jeongin bunu fazlasıyla istese de başını iki yana salladı, "İkisi paramızın hepsini harcamadan önce gitsek iyi olur ama."

Hyunjin oflaya puflaya kendini Jeongin'den ayırmış ve elleriyle gözlerini ovmaya başlamıştı.

" Pekala, hadi gidelim. "

Bu sırada aşağıda kahvaltı eden ikili, Jeongin'in endişesini haksız çıkarmayacak şekilde masalarında bir tek kuş sütünü eksik etmişlerdi

"Sana söylüyorum," dedi Felix aralarında duran masa üzerinden sevgilisine doğru uzandı "Düzüştüklerine en az Jeongin'in altta olduğuna emin olduğum kadar eminim."

Jisung yüzünü buruşturdu, "Ne? Duydun mu?"

"Hayır dün yatağa girdiğimiz an uyuya kaldım," dedi ve ağzına bir domates attı "Sesinden anladım."

Stolen Cookies | HyuninWhere stories live. Discover now