11.bölüm

12.1K 590 61
                                    

bölüm şarkısı=> Emircan İğrek - Beyaz

keyifli okumalar :)

°
Zihnimin derinliklerinde saklamaya çalıştığım geçmişim artık gözlerimin önündeydi. Nerede nasıl olduğumu kavrayamadım ve zihnimde dönüp duran geçmişimi izledim.

12 Ocak 2015

Göz yaşlarım durmak bilmiyordu, kalbimin orta yerine bir bıçak saplıyorlar gibi hissediyordum.
Kollarının arasında ağladığım bedene iyice sarıldım. Annemden bana kalan tek varlığa sığındım.

"Baba." titreyen sesimi ben bile zar zor duyuyordum. "Bir sen kaldın bana."

Saçlarımda dolanan eli durdu. Akan göz yaşının anlıma düştüğünü hissettim. "Ne olursa olsun seninleyim güzel kızım."

"Ulan şerefsiz!" İşittiğim sert sesin sahibi dayımdı. Evimizin salonuna hiddetle girmesinden korkarak ayağa kalktım. Dayım babamın üzerine doğru yürümüş yakalarından tutmuştu. "Senin kahrından, özleminden öldü benim kardeşim. Bunu yanına koyar mıyım?" Dayım tüm öfkesini babama kusarken babam tepkisizdi. İşte beni en çok korkutan bu olmuştu.

Ayaklarımın dermanı çekilmişti. Ayakta duracak gücüm yoktu ama direndim. Yaşadığım acıları anımsadım, hissettiğim korkuları, kaybettiklerimi...

12 Ocak 2015

"Dayı dur." diye bağırdım sonunda girdiğim transtan çıkarken. "Babamın bir suçu yok. O da annemin ölmesini istemezdi." Dayımın öfke dolu gözlerinin odağı bendim bu kez. Kolundan tutup çekiştirdi ve beni tek harekette savurarak yere düşmemi sağladı. Korku ile yüzüne bakarken içimi üşüten cinste baktı bana.

"Demek babanı savunuyorsun?"

Her ne kadar korksam da geri çekilmedim. "Evet, hiç bir şey yapamazsın ona. Git evimizden."
Dik kafalığım onun hoşuna gitmemişti. Sinirle atağa geçti ve kolumdan kavradı. "Bu burada bitmeyecek küçük, aklını başına al ve baban olacak o şerefsizi savunma bana. Yoksa başına bela olurum."

Sonrasında ise babamla birbirlerine girmelerini hatırlıyordum.
Birbirlerini ölesiye dövmeleri gözümün önünden gitmezken kırptığım gözümden bir damla yaş aktığını yeni fark ediyordum.

"Elyasa?" Tan'ın endişe kırıntılarına sahip ses tonunu işittiğimde girdiğim transtan çıkmaya çalıştım.

Kolumda ki baskıyı yeni hissediyordum. Gözlerim oraya çevrildiğinde Tan'ın tuttuğunu gördüm. Gerçi tutmasa çoktan yere çökmüş olurdum.

"İyi değilsin." Diyerek beni koltuğa oturttuğunda yüzüme doğru gelen saçlarımı tamamen geriye ittirdi ve görüş açımı genişletti.

"Seni bu denli korkutan kim Elyasa?" Ellerini yanaklarıma yasladı ve yüzüne bakmamı sağladı. "Söyle bana güzelim." Bedenim ona reaksiyon gösteriyordu, tıpkı zihnimin yaptığı gibi.
Kalbimin ritmi bozuk bir tempoyla atmaya başladı Ardından dudaklarım istemsizce aralandı. "Dayım." diye fısıldadım. Tan'ın kavisli kaşları daha fazla çatıldı ve iki kaşının arasında ki çizgiyi belirginleştirdi.

"Seninle derdi ne?"

Çenem titremesin diye sıktığım dişlerimi serbest bıraktım. "Annem." diye fısıldadım bu kez. Çünkü biliyordum ki sesimi çıkarsam hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlardım.
O dönemler çok acı çekmiştim, yanımda babam vardı fakat şuan yalnızdım.
Acımı kim dindirecekti?

BAYKUŞ (bölümleri kaldırılmamıştır.)Where stories live. Discover now