Ahmet bakışlarını Serhat'ın üstünden çekti. Ferda'ya sertçe bakarak onlara doğru ilerledi. Atlas'da bu sırada Ahmet'e kollarını uzatmış, babasına beni al kucağına diyordu.
Ahmet : " Oğlum."
Ahmet Serhat'a yaklaşıp Atlas'ı kucağına aldı. Daha sonrasında hayırdır dercesine Serhat'a bakıp elini uzattı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Serhat rahatsız olmuştu ama bunu belli etmeyip gülümseyerek Ahmet'e elini uzattı...Ahmet Serhat'ın elini nefretle sıkarken konuşmaya başladı.
Ahmet : " Ahmet Karadağ."
Serhat : " Serhat Soylu, memnun oldum."
Ahmet yapmacık bir şekilde Serhat'a gülümsedi. Ferda Ahmet'in huzursuzluğunun farkındaydı. Araya girdi.
Ferda : " Serhat Bey, bağışçılarımızdan. Taksiyle uğraşmayayım diye beni eve kadar bıraktı...Teşekkür ederim tekrardan zahmet oldu."
Serhat : " Rica ederim, ne zahmeti. Benim için zevkti."
Ahmet bu sırada Atlas'ı Ferda'nın kucağına verdi. Serhat'ın dediklerini dikkatlice dinlemeye başladı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Serhat : " Sizin gibi güzel bir hanım efendinin, taksi köşelerinde sürünmesine gönlüm razı gelmedi.
Ferda bir şey demeden zoraki gülümsedi. Ahmet'in rahat durmayacağına emindi. Endişeyle Ahmet'e baktı. Ahmet bu sırada elleriyle saçını geriye attırdı. Serhat'a daha çok yaklaştı. Serhat'ın gömleğinin yakasını düzeltti. Ceketinin yaka kısmına her an kavrayıp kafa atacakmışcasına elini koydu.
Ahmet : " Elimden bir kaza çıkmadan hadi yürü!"
Ferda : " Ahmet.."
Serhat : " Sizi anlamıyorum ama böyle zarif bir kadının yanında kabalaşmayalım lütfen."