Öğle vaktiydi. Ahmet Tugay'la güzelce konuşmak istiyordu. Beraber öğle yemeğine gittiler. Masaya oturup sipariş verdikten sonra muhabbete daldılar.
Ahmet : "Ee anlat bakalım Tugay. Kim bu kız, adı ne..?"
Tugay : " Şule...Geçen sene yazdı, bir barda tanıştık. Sonra da işler ciddileşti."
Ahmet : " Ulan sen varyaaa. Seviyor musun peki koçum..? Emin misin sevdandan?"
Tugay : " Çok seviyorum be abi."
Bu arada masaya siparişler gelmişti.
Ahmet : " Bizim dünyamız belli Tugay. İşte yürek adamı, evde de gönül adamı olacaksın. Eğer işte de gönül adamı olursan...Biliyorsun işte ne olacağını."
Tugay evet anlamında başını salladı.
Tugay : " Anladım abi eyvallah."
Ahmet : " Güzel...Düğün ne zaman?"
Tugay : " Abi düğün yapacaz ama sıkıntı var. Teklifi ettim. Kız da kabul etti ama babası vermiyor abi."
Ahmet : " Yaaa işte...Bizim işlere hiç benzemiyor değil mi..?" ( gülüyor )
Tugay : " Kızı istemeye gittim. Vermedi babası."
Ahmet : " Haaaa anlaşıldı şimdi mesele. Oğlum tek başına kız mı istenir..? Niye daha önce bana gelmedin..?"
Tugay : " Düşünemedim. Biliyosun anne - baba da yok bende."
Ahmet : " Tamam sen onu dert etme. Gider isteriz olur biter. Ha ayrıca düğün masrafları da benden. Benim size hediyem olsun."
Tugay : " Sağol Ahmet abi."
Ahmet : " Yıllardır süren sadakatinin karşılığı koçum...Şöyle yapalım o zaman. İstemede tanışmak olmaz şimdi. Al kızı, yarın akşam bize yemeğe gelin."
Tugay : " Olur abi, sen nasıl dersen."
...
---------------------------------------
Kızlar Ferda'nın evindeydi. Annelerinin normale döndüğünü farketmişlerdi. O yüzden geçmiş günler hakkında soru sormadılar.
Havuz başındaki koltuklara oturup beraber vakit geçirmeye başladılar.
--------------------------------------
Restorandan çıkıp Karadağ İnşaat'a gelmişlerdi. İlerleyip içeri girdiler. Ahmet ufaktan bir mide bulantısı hissediyordu. Çok önemsemedi. Asansöre binip odasının bulunduğu kata çıktılar. Odaya geçtiler. Ahmet masasına oturdu. Tugay'a işler hakkında direktifler vericekti...Mide bulantısı devam ediyordu.
Tugay : " Abi sen iyi misin..?"
Ahmet : " Anlamadım ki mide bulantısı başladı birden."
Ahmet sakince kalkıp lavaboya gitti. Öğürmeye başladı. Tugay da peşinden gelmişti. İçeriye girmeden kapının eşiğinde durdu.
Ahmet istifra etti. Kafasını kaldırıp aynadan Tugay'a baktı.
Ahmet : " Oğlum ne yedirdiler bize lan.!?"
Tugay : " Abi bende bir şey yok."
