sen benim en iyi hayalimsin, gerçek kurtuluşumsun.

165 18 8
                                    

˚ ༘♡ ⋆。˚ ❀

Marley'deler ve dünya çok farklı.

Eren, bu tatilde Armin ile fiziksel temasının yaralarına merhem gibi olduğunu fark etti. Hanahakisinin etkisinin biraz geçmesine neden olmuştu ama bazen nefes almak hâlâ zordu.

Ve Eren hâlâ kadife çiçeği öksürüyor. Hâlâ sevgiden yoksun.

Marley'nin kendi avantajları vardı. Eren'in babasının anılarında gördüğünden çok farklıydı. Dondurma bir avantajdı. Alkol ve yeni insanlar bir başkaydı.

Eren, titan şifasıyla sarhoşluğunu iyileştirdiği için kendinden nefret ediyordu. Bir kereliğine zihnini kapatsa iyi olabilirdi. Ama uyanık olmalıydı, bu onun tek şansı olabilirdi. Herkes içebildiği kadar içerken, Eren çadırdan çıkıp serbest bölgeye girdi.

Soğuk hava tenini karıncalandırıyordu. Bu gece gökyüzü çok güzeldi, yıldızlar parlıyordu ve gözlerini dolunaydan alamıyordu.

Eren derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Gitmesi gerekiyordu. Yelena ve Zeke'nin planladığı gibi bir yıl içinde ortadan kaybolacak ve yeniden ortaya çıkacaktı.

Eldia'yı kurtarmak istiyorsa. Bütün o dökülen kanları önemli kılmak istiyorsa.

Eğer gitmek istiyorsam, şimdi hareket etmeliyim yoksa--

Sırtında ani bir ağırlık hissetti ve başını arkaya yasladı. Ellerini beline dolayan ve şu anda yüzünü Eren'in boynuna sürtmekte olan kişinin Armin'den başkası olmadığını görünce gözle görülür bir şekilde rahatladı.

"Sen çok uzunsun."

Alkol açıkça zihnini etkilemişti. Büyüleyici mavi gözleri neredeyse kapalıydı ve gülümsemesi kocamandı. Armin hıçkırarak başını Eren'in sırtına yasladı.

"Çocuklarımız olursa, umarım onlar da senin gibi uzun olurlar."

Eren kıkırdadı.

"Çocuk mu?"

Armin kafasını Eren'in sırtına vurdu.

"Sorma..."

Hıçkırdı.

"Cevabını bildiğin sorular, dahi."

Armin, Eren'i bırakıp önüne atladı

"Sence... Aşık olduğum--aşık olduğum-- kişiye benimle evlenmesini istediğimi söylesem... Bir 'evet' duyar mıyım?"

Eren kalbi paramparça olurken gözlerini devirerek kıkırdadı. Armin'in kafası o kadar iyi ki, bir kristale evlenme teklif edecek.

"Ne düşünüyorsun--yapmalı mıyım?" diye sordu Armin, neredeyse kapanan gözleri Eren'in tam olarak belirleyemediği bir şeyle parlıyordu.

"Onlara sadece 'benimle evlenir misin?' de. Bu yeterli bence."

"Benimle evlenir misin?"

Eren gözlerini devirdi.

"Bana değil, ona aptal-"

Armin elini vücuduna doladı ve Eren'e çarptı.

"İyi... Bunu yapamam." diye mırıldandı.

Armin neden tüm bunları söylemişti?

Unut gitsin, sarhoş birinin sözlerine asla güvenmemelisin. Ama Eren şüphelenmeden edemedi, sormak istiyordu.

"Ben senin için neyim?"

Bu sözleri onun söylediğini zihni anlamadan önce kulakları işitmişti. Geri dönmek, kaçmak, hiçbir şey söylememiş gibi yapmak istiyordu. Sonuçta, Armin sarhoştu, belki de--

Armin kendini geri çekti. Mavi gözleri aniden büyüdü ve kıkırdadı. Eliyle ağzını kapatıp domates gibi kızardı. Elini havada salladı.

"Sen... Bilmek mi istiyorsun... Benim için... ne ifade ettiğini mi?"

Eren sertçe yutkundu ve başını salladı. Armin'in başı döndü ve gerçeklik, zihnindeki hakimiyetini kaybetti.

"Sen benim..." diye mırıldandı dudaklarını ıslatarak. Mavi gözleri Eren'le buluştu ve özensizce gülümsedi.

"en iyi..."

Armin sözlerini bitirmeye fırsat bulamadan Eren'in vücuduna yığıldı. Eren şaşırdı ama Armin yere düşmeden onu yakalamayı başardı. Zihnine sessizlik yerleşti. Sarışın konuşamadan yere yığılmıştı ama Eren'in zihni boşluğu kendi kendine doldurmuştu:

'En iyi arkadaşımsın.'

Sen benim en iyi hayalimsin, gerçek kurtuluşumsun.

❀

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
𝙢𝙖𝙧𝙞𝙜𝙤𝙡𝙙𝙨 - 𝙚𝙧𝙚𝙢𝙞𝙣 ✓Where stories live. Discover now