Zaman

25.3K 1.2K 273
                                    






✨Öncelikle oy vermeyi unutmazsanız sevinirim.Satır arası yorumlarda görüşmek üzere.

Keyifli okumalar.




Bölüm 25 -Zaman





Tanımak , güvenmek için zaman mı gerekli?

Eğer öyleyse ne kadar zaman peki?

Büyüklerimiz hep der ki zamanla tanırsınız birbirinizi...Evet , peki ya güven?

Güven nasıl inşa edilir?Yıllarını verdiğin bir adam , saniyeler içerisinde tüm güvenini boşa çıkarmaz mı mesela?

Akın ve ben tüm bunların dışındaydık elbette.Bir kere zaman denen şey , bize birbirimizi her normal insan gibi tanıma fırsatı bile vermemişti...Kader dediğimiz yazı bizi bir araya getirmiş ardından arkası kesilmeyen olaylar silsilesi ile birbirimize bağlı kılmıştı.Bense bu süreç zarfında ona güvenmeyi seçmiştim , hem de tüm benliğimle...

Sıcak gülümsemesi ile bana bakan Akın'a ne tepki vereceğimi bilmez bir şekilde bakakalmıştım.Beynimde Cihangir'in söyledikleri yankılanırken , hızla elimde tuttuğum kumanda ile televizyonu kapattım.Akın montunu çıkarıp portmantoya astıktan sonra yorgun adımları ile yanıma gelip kendini koltuğa bıraktı.Gözleri kapalı , kafasını geriye doğru koltuğun arka kısmına yasladıktan sonra çok kısa bir süre öyle durdu.Sessizliği bölen telefonunun zil sesiydi.Gözlerini açıp , eski oturur konumuna gelerek cebinden telefonunu çıkardı.

"Efendim."

Sessizlik.

"Düşünüyorum hala , iki saate bildiririm."

Yaklaşık beş saniye dinledikten sonra bir şey demeden telefonu kapatıp , saçlarını karıştırdı.

"Yorgun görünüyorsun...Uyu biraz istersen."

Başını olumsuz anlamda sallayıp "İşim bitmedi hala , üç saatlik bir boşluğum vardı , seni görmek için geldim..."Sıkıntılı bir nefes verip "Gideceğim yine."

"Anladım."

Hızlı davranıp yanlış bir adım atmamak için televizyonu kapatmıştım.Elbette bu konuyu onunla konuşacaktım fakat öncelikle durumu tam olarak anlamak için haber kanallarından takipte kalacaktım.Akın hafif kaşları çatık bir şekilde bana bakıp ;

"Senin canın bir şeye mi sıkkın?"

Zoraki gülümseme ile "Yoo hayır...Biraz bunaldım sanırım evde durmaktan ondandır."

Düşünceli bir şekilde önüne dönerek kısık sesle "Sende haklısın , tek başına bu evde sıkılman çok normal." Elime uzanarak hafifçe sıkıp güven verircesine "ama hepsi bitecek az kaldı."

Derin bir nefes vererek , "Öyle diyorsun da Cihangir hala yakalanmadı...Belki de evime dönsem sandığımız gibi bir harekette bulunmayacak."

Akın hafifçe tebessüm ederek "Cihangir olayı karışık biraz Mira...Ama şunu söyleyebilirim ki evine dönmene az kaldı."

Kaşlarımı çatarak "Karışık derken ?"

Bakışlarını benden çekerek oturduğu yerden kalktı ve "Ben bir duş alacağım."dedi.

DAĞWhere stories live. Discover now