16.bölüm

11.1K 676 61
                                    

bölüm şarkısı => Seksendört - Aklımı Geri Ver

°
Yağmur damlaları arabanın camına sertçe çarparken gözlerim sürekli çalışan silgeçlerdeydi.
Daha sonra soluma çevrildi ve asıl görmek istediği yerde durdular.

Tan keskin bakışları ile yola odaklanmış ve tek eli ile kavradığı direksiyonla gayet karizmatik görünüyordu.

Mantığım ona bu şekilde bakmamam gerektiğini savunurken kalbimin tek ihtiyacı buymuş gibi çarpıyordu.

"Lojmana gidiyoruz." Zaten daha önce geçtiğimiz bu yolların lojmana gittiğini biliyordum fakat artık bana açıklama yapması hoşuma gitmişti.

"Neden?" diye sordum yüzünü izlemeye devam ederken.

Direksiyonu sağa kırarak orman yoluna girdi. "Halletmem gereken bir kaç işim var."

"Peki ben neden geliyorum?"

"Bu saatte eve yalnız dönmen güvenli değil."

Kafamı sallamakla yetindim. Ülkemiz şartları ile düşünüldüğünde maalesef çok haklıydı.
Bir süre sonra lojmana giriş yaptığımızda kemerimi çözdüm.
Arabayı park ettiğinde inerek ezbere bildiğim lojmanın giriş kapısına yöneldim.
Hemen arkamdan gelen adım seslerinin ardından heybetli bedeni yanı başımda belirdi.

"Odamda evrak işleri var." Konuşmaya başlaması ile yüzüne baktım. "İstersen saçlarını kuruttuğum salonda bekleyebilirsin."

Onun yanında olmak istediğimi fark ederek "Odana gelebilir miyim?" diye sordum.

"Sıkılabilirsin."

Kafamı iki yana sallarken bahsettiği salonun önünden geçmiştik bile. "Sıkılmam."

"Tamam o halde." diyerek koridorun soluna döndü. Tabii bende beraberinde ilerliyordum.

Geçtiğimiz koridorlard tek tük üniformalı askerler görüyordum ve bu öncesine nazaran güvenli hissettiriyordu.
"Selim." Tan'ın kuvvetli sesi hemen karşımızda ki adamlara ulaştığında üçünün de bakışları bizi buldu fakat yalnızca bir tanesi yanımıza geldi.

"Emret Komutanım!" Verdiği asker selamına hayranlıkla bakıyordum. Tan kafası ile bir işaret verdiğinde Selim alnına yasladığı elini indirerek rahat bir konum aldı.

"Furkan ve Acar'a söyle odama gelsinler."

Selim kafasını sallayarak "Tamamdır." dediğinde Tan devam etti. "Gelirken geçmiş operasyonlarla ilgili evrakları getirmeyi unutmasınlar."

"Emredersiniz komutanım." Tan elini belime yaslayarak tekrar yürümemizi sağladığında bir çok askerin bakışlarını üzerimizde hissediyordum.

Bu biraz gerilmeme sebep olsa bile belime yaslı güçlü ellerin sahibi rahatlamamı sağlıyordu.

Siyah kapılı bir odanın önüne geldiğimizde açmadan hemen önce kapının yanında büyük harflerle 'TAN EVREN' yazdığını gördüm.
Bu gurur vericiydi.

"Geç bakalım." İçeri girdiğimizde kendimi odayı incelemekten alı koyamamıştım.
Siyah bir masa sandalyenin arkasında duvarı kaplayan bir kütüphane ve raflarında bir çok kitap ve dosya vardı.

Masanın hemen önünde iki tane siyah sandalye ve sehpa vardı. Onun dışında bu kısımın biraz uzağında kalan pencere önüne konulmuş üçlü koltuk takımı ve orta sehpa vardı.
Koyu renklere rağmen gayet ferah ve kullanışlı bir odaydı.

BAYKUŞ (bölümleri kaldırılmamıştır.)Where stories live. Discover now