Bölüm 12

4.2K 177 32
                                    

Medya:Bozkurtlar için ayarlanan ev.

Yola çıkalı 4 saat oluyordu. Takip edilmediğimizden emin olmak için yolu biraz uzatmıştık. Ama galiba bu durumdan tek şikayetçi Kaan paşamızdı. Son 1 saatdir ağlıyordu. Sema bile susturamamıştı. Araba değişim noktasına gelmiştik. Diğer araba gelmiş bizi bekliyordu. Tedbir amaçlı Faruku yanıma aldım ve silahları çıkarttık. Bozkurtlara dönüp

"Siz arabada kalın! Biz yeni aracı kontrol edicez. Ben işaret verene kadar hiç kimse arabadan adımını atmayacak!"daha sonra yüzümü timime tuttum.

"ANLAŞILDIMI ASKER!"

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM!" Kafa haraketiyle Faruku yanıma aldım ve dığer araca doğru yürümeye başladık. Otobüse yaklaştığımız an kapılar açıldı. Içerden,şöför koltuğundan Burak Binbaşiyi görünce şaşırdım.Onu görmeyi beklemiyordum. 

"Binmaşım? Sizin burda ne işiniz var? "Otobüsü daha iyi inceleyince içerideki uyuyan kizi gördüm .

Burak binbaşıyla çok benziyorlardı. Muhtemelen kardeşlerdi. Kızın taş çatlasın 17 yaşı vardı.

"Sizin Şırnağa geliceğinizi biliyordum. Bende sizi karşılayayım dedim. Bir sakıncasımı vardı?" dedi tek kaşını kaldırarak.Bende onun bana sunduğu tavırla

"Bir sakıncası olması bir şey değiştirecekmi binbaşim? Karşımda durduğunuzu düşünürsek,pekde fikrimi sorduğunuz söylenemez." Binbaşının yüzünde çarpık bir gülümseme belirdi. Üstüm olmadığı için rahat biçimde sözümü soka biliyordum.Tam bana cevap vericekken otobüsdeki hareketlilikle kafalarımız o tarafa döndü.Uyuyan kız uyanmış gözlerini ovalayarak bize bakıyordu. Elimdeki silahı görür görmez. Botunun cebinden bir silah çıkardı , korkusuzca bana tuttu ve konuşmaya başladı.

"Elindeki silahı bırak ve abimden uzaklaş ,şayet seni çekinmeden vururum." Bu genç yaşata ,bu kızın cesareti beni kıskandırmadı desem yalan olurdu. Çünkü ben onun yaşında bu kadarda cesaretli değilde ,daha da özgüvensiz ve korkakdım. Silah tutmak bir yana ayağımı eşikden dışarı atarken bile korkuyordum. O an kıskandım,ama bir yandanda benim kaderimi yaşamayacaği için onunla ve onu bu şekilde yetiştirenle ki büyük ihtimalle bu Burak Binbaşıydı,gurur duydum.

Bense onun sınırlarını biraz zorlamak istedim. Ne zamana kadar ,nereye kadar gidebileceğini öğrenmek istedim. Ve ona meydan okudum.Silahı ona doğru tuutum ve cebimden çakıyı çıkarıp Burak binbaşıyı rehin almışım gibi bir durum oluşturdum.Burak binbaşı ne yaptığımı anlamaya çalıştı en başta. Daha sonra anlamış olucakki kardeşını sakinleştirmeye çalıştı.

"Tamam Leyla sakin ol güzelim. Sana öğrettiklerimi unutma. Seni buna hazırlamış..."

"Kes sesini! "dedim sözünü bölerek.

"Ne duygusala bağladınız be! Sende elindeki silahı yere at ve güzellikle teslim ol, yoksa karşimda hiç şansın yok." dedim. Onu küçümsedim ve tepkisini ölçtüm . Çok hevesli ve hırslı bir genç kızdı.

"Asla!" dedi gözlerimin içine bakarak.

"Abimi hemen bırak yoksa seni vururum!"

"Denesene ! Bu senin yaşındaki küçükler için deneme tahatsı değil canım benim. Kanlı canlı ınsan karşındaki. Yapabileceğinden şüpheliyim. "dedim onu biraz daha zorlayarak. 

Arkamda Faruğun varlığını hıss ediyordum. Bir şey olursa müdehale ederdi zaten.

"ABİMİ BIRAK BU SON UYARIM!"

Ona küçümser bakışlar attim ve 

"Hayır. "dedim kararlılıkla. Birden karnıma nişan aldı ve silahı ateşledi. Ama vurulan ben değildim. Vurulan Poyrazdı. Dur lan !.

Karanlığıma doğan güneşim!Where stories live. Discover now