17.bölüm

10.9K 591 32
                                    

bölüm şarkısı => Son Feci Bisiklet - Gece

bölümler hakkında ki düşüncelerinizi merak ediyorum.
bu yüzden lütfen satır arası yorumlarınızla belirtin.

°
"Bak bu mağarada konaklıyorlar. Arka taraf yerine ön taraftan girmeliyiz ki onları direkt etkisiz hale getirebilelim."

Tan koyu irislerini çok kısa bir an Furkan'a dokundurarak tekrar önündeki konum  haritasına odaklandı.

"Öncesinde dağda pusacağız." Dikkatle dinledim güzel sesini. "Gece çöktüğü an girişte ve arkada nöbet tutan itleri indireceğiz. Ardından içeri bomba atacağız."

Acar muzipçe gülümsedi. "Boşuna Baykuş demiyoruz bu adama. Gece kavramı senin için yaratılmış gibi."

Baykuş... Demek lakabı Baykuş'tu. İlk defa öğrendiğim bilgiyle gülümsedim. Nasıl da yakışmıştı lakabı ona.

"Ne sandın?" Tan ukala tavrından ödün vermeden arkasına yaslandı ve "Ekibe haber verin 12'de hazır olsunlar."

İçime düşen huzursuzluk tohumu derin bir nefes almama sebep oldu.
Yanımda duran telefonumun güç düğmesine basarak ekranının aydınlanmasını sağladım.
Saat 22.07 olduğuna göre daha vakitleri vardı..

Furkan ve Acar odadan çıktıklarında Tan'ın gözleri beni buldu.

"Hadi gel, seni evine bırakayım." Ayağa kalkıp ona doğru yürürken "Operasyon kaç saat sürer?" diye sordum.

"Belli olmaz, neden sordun?"

Omuz silkerek umursamaz görünmeyi amaçladım. "Merak ettim." Bir şey söylemeden odanın kapısını açtığında hemen peşinden çıktım.
O sürekli azrail ile göz gözeydi.
Bu durum artık beni endişelendiriyordu.

Lojmanın büyük kapılarından çıkıp arabaya bindiğimizde "Lakabının Baykuş olduğunu bilmiyordum." diye konuştum.

"Kimse bilmiyor." Arabayı ormanlık yoldan sürerken çakıl taşları yüzünden sallantılı bir yolculuk oluyordu.

"Ben biliyorum ama?"

Sık kirpiklerinin çevrelediği gözleri çok kısa bir an gözlerime baktı. "Ben istediğim için biliyorsun."

Ruhum izbe karanlığına çekildi. Benim doğrularım buraya kadardı. Artık zaman onun doğruları üzerinde akıyordu.

Arabanın içerisinde yalnızca yağmur damlalarının sesi yankılanırken evlerimizin olduğu siteye giriş yaptık. Oturduğum yerde doğrularak arabanın durmasını bekledim ve direkt indim.
O yukarı çıkacak mı bilmiyordum bu yüzden arabadan inmesini bekledim.

Heybetli bedeni tam karşımda durduğunda "Eğer tehlikede olduğunu sezersen beni ara." dedi.

"Operasyona gidiyorsun Tan."

"Bilgilendirdiğin için sağol." Alaylı sesine karşılık gözlerimi devirdim.
Gerçekten operasyon sırasında onu arayacağımı sanıyorsa yanılıyordu.

"Yukarı çıkmayacak mısın?" Diye sorduğumda kafasını olumsuz anlamda salladı. "Bir şey olduğunda beni aramayacağını biliyorum." En azından beni tanımaya başlamıştı.

"O halde uyarı yapmana gerek yoktu."

Gözleri binanın girişine çevrildi ve hemen ardından tekrar irislerimi buldu.

BAYKUŞ (bölümleri kaldırılmamıştır.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin