Tomurcuk

48 8 3
                                    

Ve tomurcuk güle dönüştü..

Bazen zaman esir alır insanı derinliklerine hapseder, sessizce kaçmak istersin avazın çıktığı kadar bağırmak..! Gölgelerden saklanmak istersin o gölgelerden birine dönüşmemek için..

İşte tamda o anda başlamaz mı zaten olacak olanlar.. Sevginin bir lanet mi yoksa bir mucize mi olduğunu öğrenmek?

Hikayemiz bir Mart sabahında başlıyor Pazartesi sabah saat 06.30 sularında bir kış gününü doğuruyordu dünya. Soğuk ve sisli hava esir almıştı Ankara'yı. İğne atsan yere düşmeyecek şekilde herkes bir yerlere sürükleniyor koşturuyordu. Kararmış ruhlara sahip olan gri bir şehirde geçiyordu öykümüz.

Ankara'nın soğuğu yine ruhu bir bıçak gibi kesiyordu.. Birbirine çarpan insanlar içerisinden sanki ayrı bir dünyadan gelmiş gibi süzülüyordu. Koyu kahve saçları, beyaz teni kahve renginin en güzel tonlarını taşıyan masum ve bir o kadar da derin bakan gözleri.. Herkes tarafından sevilen yeri geldiğinde örnek gösterilen, başarısı insanlara saygısı  ve hayvanlara olan büyük merhameti doğaya olan sevgisiyle bir insandan fazlasıymış gibi görülen Neriman..

Herkesin imrenerek baktığı bu genç kız Ankara'ya hayallerini gerçekleştirmek ümidiyle geldi. Neriman ailenin tek çocuğuydu. Babası eski bir asker, annesi ise bankadan emekli olmuştu. istediği bölümü bu şehirde okumayı amaç edinmişti. Aklı erdiğinden itibaren hep öğretmen olmak istemişti Neriman ama  Hayat bazen hiç kimseye adil davranmaz ve bu çoğunluk içerisinde Neriman da vardı. Ne yazık ki okulunu bitirmek için ve masraflarını karşılamak için aynı zamanda part-time bir işte çalışması gerekiyordu ki öylede yapıyordu. Neriman'ın sanata ve müziğe karşı inanılmaz bir yeteneği vardı bu yetenekleri ona okul masraflarını çıkartacak kadar para kazandırıyordu. Zengin iş adamları ve onların eşleri kendilerinin ve çocuklarının  portrelerini Neriman'a yaptırıyorlardı. Neriman'a İnternet aracılığıyla ulaşıyorlardı.

Neriman'ın kendisine ait bir internet sayfası vardı. Yaptığı doğa ve sokak çocukları çizimlerini o sayfasında paylaşıyordu ve insanlar ona bu aracılıkla ulaşıyorlardı müthiş bir yeteneği vardı. İnsanlar bunun farkındaydı ve  iyi bir ücret karşılığında kendi portreleri için Neriman'dan randevu alıyorlardı.

Yine anlaştığı üzere güzel bir iş almıştı ve bu ona çok iyi gelecekti şu sıralar maddi yönden biraz köşeye sıkışmıştı ama bu seferki modeli 25 yaşında oldukça varlıklı bir ailenin Yegane varisiydi. Bu durum Neriman'ı biraz geriyordu ama karşılığında oldukça iyi bir ücret alacaktı. 

Telaşlı kalabalığın ardında bırakan Neriman Malikanenin önüne gelmişti kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.  3 kere derin nefes alıp verdikten sonra bahçe duvarındaki zile bastı. O önündeki devasa demir yığını (bahçe kapısı) gürültülü bir ses çıkardıktan sonra açılmaya başladı.

**Ve bir anda kararmadı dünya.. **

Hikayemi beğendiyseniz lütfen oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın devamı gelecek..

Yapraklar Sararmadan GelWhere stories live. Discover now