19.bölüm

10.7K 514 46
                                    

bölüm şarkısı => Madrigal - Kelebekler

satır arası yorumlarınızla düşüncelerinizi belirtiniz

°
Kulaklarıma doluşan yüksek seslere daha fazla kayıtsız kalamıyordum. Rahatsızca kıpırdandım ve gözlerimi araladım.
Bilincim açıldıkça işittiğim sesler netleşmeye başlıyordu.

Neler olduğunu anlamaya çalıştım.

"Sikerim böyle işi!" Tan'ın sert sesini duyduğumda uzandığım yataktan doğruldum. "Bir tane adam ya, bir tane. Nasıl kaçırabiliyorsunuz elinizden."

Bir başka erkek sesi daha duyuldu fakat kısık bir tonda olduğu için söylediklerini kavrayamıyordum.

"Boşluğunuzu sikeyim Melih." Sürekli küfür etmesi hiç hoş değildi. "Askersiniz amına koyayım nasıl boşluğunuza gelebiliyor?! Yok öyle bir boşluk."

Şuan deli gibi sinirliydi bu yüzden birazcık korkuyor olsam da ayaklandım ve odadan çıktım.
Salona doğru gittiğimde sesler gittikçe yükseliyordu ve bu gerilmeme sebep oluyordu.

"Komutanım hala bölgededir, bu kadar hızlı kaçması mümkün değil."

Tan derin bir soluk bırakarak "Tesellini sikeyim Melih!" diye homurdandı. "Adam şuan elimizde değil. İhtimalleri siktir et bana sonuç lazım."

Salonun kapısında hareketsizce onları izlerken Tan'ın gözleri beni buldu.

"Ben çocuklarla haberleşeyim, her yere dağılsınlar." Melih'in söylediklerini duymuyor gibi hala gözlerime bakarken "Uyandırdım mı?" diye sordu. Aniden yumuşayan ses tonu şaşkınlığımı zirveye taşımıştı.

Kafamı iki yana sallarken yanına ulaştım. "Hayır." Yanında ki boşluğa oturduğumda "Bir sorun mu var?" Diye sordum çekinerek.

Gözlerim Melih'e kaydığında bize biraz şaşkın biraz da muzip bir tavırla baktığını gördüm. Fazla üzerinde durmadım çünkü şuan ilgi odağım Tan'dan başkası değildi.

"Var fakat senin kafa yormana gerek yok."

Anlatmak istemiyorsa anlatmak zorunda değildi.
Bunu kabullenmeye çalışarak kafamı olumlu anlamda salladım ve gözlerimi kaçırdım.

"Benim çıkmam gerekiyor." Gözlerim tekrar onu buldu. Eliyle yemek masasını işaret etti. "Kahvaltı hazırladım, önce bir şeyler atıştır daha sonra evine geçersin."

"Gerek yoktu." Diye konuştum. Bu kadar düşünceli davranması bana farklı duugular tattırıyordu.
Uzun zamandır hissetmediğim duygular...

"Bir şey olursa ara." Dedikten sonra oturduğu yerden kalktı ve Melih'e işaret verdi.
Beraber evden çıktıklarında öylece bekledim oturduğum yerde.
Tan'ın düşünceli tavırları beni etkisi altına alıyordu.

Yine düşüncelerimin beni ele geçireceğini anladığımda ayağa kalktım ve kahvaltı masasına oturdum.
Her şeyi düşünmüştü.
Çabalarının boşa çıkmasını istemediğim için her şeyden yemeye çalıştım.

Karnımı doyurduğumda ayaklanarak mutfağı toparladım. Ardından salonda gözüme çarpan dağınıklıkları toparladım.
Aslında odasını da toparlamak istemiştim fakat o kadarının haddime olduğunu sanmıyordum.

Salon havalansın diye açtığım pencereyi kapattım ve evden çıkmak üzere hole yürüdüm.
Anahtarı ne yapacağımı bilemeyerek yanıma alma kararı aldım.

BAYKUŞ (bölümleri kaldırılmamıştır.)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora