Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
But we were born to be alone Yeah, we were born to be alone Yeah, we were born to be alone But why we still looking for love?
-Lovesick Girls
Hatırlatma;
Zile üçüncü kez bastı ve sonunda kapıyı uykulu gözlerle Jeongin ve Min Hee açtı. Jeongin karşısında bavulla birlikte Haneul'u görünce şaşırdı. Haneul konuştu:
"İçeri geçeyim anlatacağım."
İçeri girdiler ve Haneul bavulunu bir kenara itip konuştu.
"Chan ile ayrıldık ve...izin verirsen artık burada, kızımın yanında kalmak istiyorum."
...
. . .
Cafuné Portekizce de sevdiği kişinin saçıyla oynamak anlamına gelirdi. Ve Haneul şuan dizinde uyuyan güzel kızının saçlarıyla oynuyordu ve 6 yıl sonra bunu yaşadığı için mutluydu. Jeongin sessizce konuştu:
"Uyuduğuna göre onu odasına çıkarayım ve sonra rahat rahat konuşalım olur mu?"
Evet anlamında başını salladı Haneul. Jeongin Min Hee'yi kucağına aldı ve yukarı çıktı. Tekrar burada olduğu için mutluydu, ama içini yiyip bitiren birşey vardı. Acaba Chan'ın dediği gibi, bir aile gibi olabilecekler miydi? Haneul bunu çok isterdi, Jeongin ile tekrar karı koca gibi olabilmeyi, ona sarılabilmeyi, onu öpebilmeyi, onunla tekrar uyuyabilmeyi çok isterdi ama bunu söyleyemezdi. Jeongin'in ne kadar pişman olduğunu ve onu sevdiğini biliyor olsa da söyleyemezdi. Bunu söylemesini engelleyen birşey vardı içinde, 'akışına bırak ve rahat ol' dedi içinden ve kendisini rahatlattı.
Jeongin geldiğinde oturuşunu düzeltip boğazını temizledi. Jeongin sordu:
"Tam olarak ne oldu?"
"Chan... Benim hala seni sevdiğimi düşünüyor-"
Jeongin'in gözleri parladı ve umutla sordu:
"Peki.. seviyor musun?"
"Jeongin izin ver konuşmamı bitireyim."
"Affedersin devam et."
"Bana olan güven sorunlarından dolayı yani sevi sevdiğimi düşündüğünden dolayı ayrılmak istediğini söyledi ve bende itiraz etmedim."
Jeongin konuştu:
"İtiraz atmediğine göre onu sevmiyorsun."
"Ne alaka ya, benden ayrılmak isteyen birine yalvarmalı mıyım? Bu neyi değiştirecek?"
"Çok şeyi. Chan hyung seni seviyordu ve beni sevdiğini düşündüğü için senden ayrılmış eğer inkâr edip ona onu sevdiğini belirtseydin belki ayrılmamış olacaktınız. Demek ki ondan ayrılmak istiyordun."
"Kapa çeneni Jeongin."
"Belki de Chan Hyung'un dediği gibi... Beni seviyorsun."
"Jeongin-"
"Aşk düşündüğünden daha kolay fark edilir Haneul."
"Ama ben-"
Jeongin kalkıp Haneul'un yakınına oturdu ve sordu:
"Beni seviyor musun Haneul?"
"Ben...-"
çaldı. Jeongin kalkıp kapıya yöneldi. Haneul derin bir nefes verdi. Kapıdan duyduğu ses ile kanı donmuştu. Yıllar önce bu hâle gelmelerinin sebebi olan kişinin sesiydi bu. Yeri'nin sesiydi.
