❝Desire, sweat and tears ❞

18.3K 956 1.5K
                                    

08/10/2047 akşam vakitleri

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

08/10/2047 akşam vakitleri...

Güçlü olmak: kaldırabildiğiniz ağırlıklar değil, yaşama ve yaşamaya dair yaşadığınız her sıkıntının üstünden bir şekilde gelmektir.

Aldığınız nefesler boğazınıza dizildiği vakit, yeter tanrım al canımı diye dualar etmeye başladığınız zaman gücün ne olduğunu az çok anlarsınız. Gerçek güç öyle bir şeydir ki attığınız her adımda bacaklarınız titrese, insanlar cılız bedeninize dalga geçmek istermiş gibi baksa bile kendinizi Dünya'nın en güçlü insanı olarak düşünür, size aşağılıyıcı bakışlar atan insanlara karşı sadece gülümserdiniz. İşte bu yüzdendir ki son zamanlarda insanların dudakları arasından bu konu hakkında çıkan tek cümle gücün fiziksel değil, ruhsal olduğu hakkındadır.

"Jennie nişanlısı ile yemek yiyecek olan kişi benim. O zaman neden hazırlanması bu kadar uzun süren kişi sensin? Dört saattir hazırlanıyorsun. Yetmez mi ya!"

Her ne kadar insanların dudakları arasından bu cümleler bitmek bilmese de yine aynı geri kafalılıkla kaslı gördükleri birine güçlü, ince uzun gördükleri bedenlere ise zayıf sıfatını düşünmeden yapıştırabiliyorlardı. Lafa gelince Dünya sınırlarını aşıyor, insanlar kendilerini her geçen gün daha da geliştiriyorlardı. İnsanlara, onların aciz tavırlarına baktığım zaman ise düşünebildiğim tek bir şey vardı: İnsanlar ben yirmi yaşında nasılsam şimdi de öyleler. Aciz, yalancı, aptal ve nankör...

"Jimin sussana sen. Zannedersin hazırlanman için elini kolunu bağladım. Sende nişanlın için dört saat hazırlan seni durduran mı var sanki?"

Sahi insanlar ne zaman düşünce yapılarını değiştirebilmişlerdi ki? Eski zamanlarda kız çocuğu olan insanlar kızlarını acımadan toprağa gömerken, şimdi ki insanlar 'aciz' olarak gördükleri kadınları tek bir kurşunla aynı toprağa kanlar içerisine gömmekten geri durmuyordu. Sözde herkes feministti. Sözde herkes kadına şiddete, kadınların öldürülmesine karşıydı. O zaman hergün neden onlarca kadının ölüm haberini izliyorduk biz? Madem insanların düşünce yapısı değişmişti. Ne diye kızını kaybeden annelerin yaşlı gözlerini görüp, sanki çok umrumuzdaymış gibi gözlerimizi dolduruyorduk?

İnsanlar gelişmiş, insanlar artık mantıklı düşünür olmuşlardı ya hani öyleyse neden hala insanları yargılayıp duruyorduk? Hani bizim için ırk önemli değildi? Hani bizim için insanların yönelimi önemli değildi? Hani bizler için insanların dini önemli değildi? O zaman neden, neden hergün sırf bu sebeplerden ötürü binlerce cana kıyılıyordu?

İnsanlar gelişmeye açık olmayan, yabani hayvan sürülerinden daha beter olan varlıklardı kuşkusuz. Biz ne kadar gelişmiş, yenilikçi, mantıklı düşünen biriyler olarak görmek istesek de kendimizi, yıllar geçsede yaşımıza bir otuz daha eklensede aynı acizlikte sapkın düşüncelerimizin arkasındaydık. Çünkü biz insandık. Bizden başka bir davranış beklemek aptallığın alası olurdu.

Old but I'm not that old [ Taekook ]Where stories live. Discover now