2.Rolex

1.6K 141 30
                                    

Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca Minho ve en iyi arkadaşları Changbin ve Hyunjin, her zaman Jisung'a uzaktan baktı ve  arkasından konuştu. Ayrıca muhtemelen Minho'ya aşık olduğu için onunla dalga geçtiler.
Minho'nun doğum gününden birkaç gün sonra Minho'nun bir kız arkadaşı oldu. Kız dışında herkes ilişkilerinin uzun sürmeyeceğini biliyordu. Kız onların ruh ikizi olduğunu ve her zaman birlikte olacaklarını düşüyordu.Kız çok güzeldi. Mükemmel kahverengi ve ışıltılı gözleri, kısa ve düz saçları, mükemmel bir vücudu ve sevimli bir gülümsemesi vardı. Ama güzel olmasına ve tatlı görünmesine rağmen şeytan gibi davranıyordu. Minho'dan bile daha agresif olabilirdi. Kendisi kadar güzel olmayan diğer kızlara  onların  kıyafetleriyle dalga geçip zorbalık etti. Ayrıca derslerinin çoğunu boşlayıp kötü notlar aldı.
Minho'nun doğum gününden bir hafta sonra Jisung, bu hafta Minho'ya ne vereceğini düşünüyordu.Bir süre düşündükten sonra Jisung ne vereceğini buldu ve hemen harekete geçti.
Hediyesini almaya gitmek için sabah erkenden uyandı.dişlerini fırçaladı, hızlı bir duş aldı ve evden çıkmadan önce üstünü değiştirdi. Jisung kısa süre önce ehliyetini almıştı, bu yüzden arabasına bindi ve gideceği yere doğru yola çıktı.
"Ahh mükemmel bir kuyumcu." Jisung arabasından inip kilitlemeden önce kendi kendine fısıldadı.
Jisung, Minho'ya yepyeni bir Rolex kol saati almak istedi. muhtemelen hediyesini reddedeceğini bilse de pahalı bir hediye aldı.
Jisung'un seçtiği, etrafına dağılmış çok küçük elmaslarla gümüş ve siyah parlak bir saatti. Saatin içi kırmızıydı. Akrep ve yelkovan gümüş rengindeydi ve sayılar da öyleydi.aatin metal kayışı koyu renkli bir griydi.
Saati seçtikten sonra 7 bin doları ödemeye gitti. Saat, tıpkı bir alyans taktığınız gibi, siyah deri bir kutunun içine yerleştirildi.
Jisung tam zamanında okula geri döndü ve kutuyu kendi çantasına attı.

[Öğle Yemeğine Arasında]
Öğle yemeği için zil çaldı ve Jisung sınıftan çıktı ve kafeteryaya gitti. Jisung hızlıca bir şeyler atıştırdı.
Jisung, Minho'yu etrafta aradı, bu çok da zor değildi çünkü birçok insan her zaman onun ve arkadaşlarının etrafındaydı.
Minho yeni kız arkadaşıyla oturuyordu. Bugün saçlarını mini bir topuz yapmıştı.Jisung yanlarına gitmek üzereyken Minho ve kız arkadaşı öpüşmeye başladı.
"Ahhhh lanet adam..." Jisung söylene söylene kendini otarafa yürümeye zorladı.
Jisung ikisinin arkasına geçtiğinde Minho'nun omzuna dokundu ama hiç bir tepki vermiyordu.
Tekrar omzuna dokundu ve hala hiçbir şey tepki alamadı.İkilinin öpüşmesini görmekten bıkan Jisung, "MİNHO!!!!" diye bağırdı.
Jisung bağırmasıyla herkesin onlara bakmasına neden oldu şuan deli gibi utanıyordu ama belli etmemeye çalıştı.
Minho kızgın gözlerle başını çocuğa çevirdi.
"Ne sikim yaptığını sanıyorsun, burada meşgul olduğumu görmüyor musun?Bana sesini yükseltip bağıramazsın. Defol buradan seni sincap."
Jisung diğerinin söylediklerini tamamen görmezden geldi ve yanlarına oturdu.
" Defol git dedi duymadın mı?."  kız arkadaşı Jisung'un kolunu vurarak ittirdi.
"Ah dur biraz sana bir şey vereceğim." dedi Jisung ve içinde Rolex'in olduğu kutuyu çıkardı.
"Sadece git istemiyorum senden hediye!"Minho, Jisung'u itti.Jisung gözlerini devirdi ve kutuyu açtı.
"Bunu istiyor musun, istemiyor musun? 7 bin dolarlık Rolex." Jisung dudağının kenarını kıvırıp gülümsedi.
Minho konuşmak için ağzını açtı ama o bir şey diyemeden kız arkadaşı Rolex'i kaptı ve yere fırlatıp topuğuyla ezdi.
"Ne- ne yapıyorsun?!" Minho, kız arkadaşlarının davranışlarına şaşırmıştı.
"Onu almayı istemiştim geçen gördüğüm mağazada! Sen onu mahvettin kızım defol buradan!" Minho kız arkadaşını  yana itti.
"B-Bekle!! Üzgünüm! Sana yeni bir tane alacağım söz veriyorum! Bana sadece birkaç hafta ver!!" Kız arkadaşı ona söyledi.
"Defol seni görmek istemiyorum bitti ayrıldık şuan!!!" Minhonun bağırmasıyla kız jisunga gözlerinde öfkeyle baktı ama hala yanlarından ayrılmadı
"Saat için üzgünüm." Minho ayrılmadan önce Jisung'dan özür diledi.
"Sorun değil! İstersen sana yeni bir tane alabilirim!" Jisung neşeyle söyledi ama Minho cevap vermeyince kaşlarını çattı.
"Bunların hepsi senin suçun, seni lanet olası sincap!" Kız jisungun üstüne yürüyüp vurmaya başladı.
Şuan ne yapacağını bilemiyordu bir kıza vurmak istemiyordu,Minhoya baktığında kıskıs güldüğünü gördü Gözlerini Minhonun gözlerine çıkarıp kendince düşündüğü en kötü bakışını ona gönderdi ve kızı itip oradan uzaklaştı.
"Tanrım, bu kadar zor olmak zorunda değil.."

School (Minsung)Where stories live. Discover now