Melez Prenses-3:Rüya Alemi

❄ Wisp Krallığı 🔥

Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru yok o yüzden hemencecik bölümümüze geçelim

Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim.İyi okumalar sizleri seviyorum ❤❤❤😚😚😚

Chionie'nin ağızından;

Aura Ormanının sonundaki Tren İstasyonuna varmıştık,sadece Wisp Krallığı ve Kurt Krallığına gittiği için ufak bir istasyondu.Gri ve mavi renginin tonlarında bir binaydı

İçeriye girdik,Aura Ormanının Biletlerini aldıktan sonra,bize oraya giden trenin 1 saat sonra geleceğini söylediler.Bekleme Salonundaki koltuklarda beklemeye başladık

Lysbeth,su yeşili rengindeki kazağının yakasını çekip duruyordu

"Chionie...Cidden haklıymışsın.İyi ki de yanımıza kısa kollu kıyafetler aldık.Burası resmen yanıyor ya!"dedi Lysbeth

Onun omuzunu tuttum.Lysbeth'in dediği doğruydu.Burayı çok sıcaktı ve bizim gibi kazakla gelenler için çokta hoş bir durum değildi.Etrafta çöl sıcağı yoktu elbette ama kazak giyen bir insanı sanki üzerine su atılmış gibi terlemesine yetecek kadar sıcaktı

Sebebi ise Aura Ormanının,Ateş Şehrine yakın olmasıydı.İstasyon,Ateş Şehrinde olsaydı her halde şu an suyu sıkılmış portakal olmuştuk

Sadece Lysbeth değil,Ben ve diğerleri de sıcaktan yanıyordu

Küçük bir mekan olduğundan Tuvalet için çok aramaya gerek yoktu,Bekleme Salonun tam karşısında duruyordu.Resmen koltukların 4 metre uzağındaydı

"Tamam,Lizzie.İlk önce biz üzerimizi değiştirelim.O esnada Dylan ve Derek eşyalara sahip çıksın.Hemen geleceğiz"

Derek yüzüne,eliyle hava yaparken konuştu

"Lütfen acele edin,belleza.Yoksa burada su gölüne dönüşebilirim"

Başımla onu onayladım.Lysbeth ve Mollie'yi çantalarımız ile yanıma alarak kadınlar tuvaletine girdik

Kadınlar tuvaleti sadece 3 tuvaletten oluşuyordu ve hepsi de boştu.Sabahın köründe kimse olmayacağı için elbette boştu.Üçüne de girerek üzerimizi değiştirdik

Kısa kollularla tuvaletlerden çıktığımızda Lysbeth ve Mollie'nin derin bir 'oh' çektiğini resmen hissettim

Bekleme Salonuna geri döndük.Biz gelince Dylan ve Derek,erkekler tuvaletine girerek üstlerini değiştirdiler.Tam 15 dakika sonra Derek üzerindeki kırmızı t-shirt ve dizlerine gelen bir kot pantolon ile hoplaya zıplaya yanımıza geldi,Dylan her zaman ki yavaş yavaş yanımıza geldi

Derek,dik duran bir şekilde yanımızda durdu.Elleri ise belinde gururlu bir eda ile duruyordu

"Sonunda rahatladım ya!"

Hepimiz kahkaha attık ve hep birlikte yan yana oturarak gelecek olan Treni beklemeye başladık 

❄🔥

Lysbeth,Derek'in omuzuna başını koymuş uyuyordu,Derek ise Lysbeth'in başının üzerine kendi başını koymuş,Lysbeth gibi uyuyordu.Mollie ise kendi koltuğunda cenin pozisyonunda bacaklarını,koltuğun üzerine koymuş uyuyordu.Tren ilerlerken arada bir sanki arabada yolculuk yapıyormuşuz gibi titriyor ya da zıplıyordu.Bu nazik zıplayışlar,Lysbeth,Derek ve Mollie üçlüsünün uykusunu getirmişti

Bu uyuyan üçlü tam olarak karşımdaydılar,Trenin tam ortalarında oturmuştuk ve koltuklar karşı karşıya geliyordu.Yani oturan karşısındaki insanın yüzünü görebiliyordu.Koltuklar 3'lü şekildeydi ve hepsi mavi renkli yumuşak koltuklardı