B-18

3.9K 327 126
                                    

11 Sene Önce

Küçük kız minik elleri terleyerek yavaşça arabadan inerken, stresle tam ağzını açıp şoförüne teşekkür ediyordu ki, babasının söyledikleri aklına geldi.

Yutkundu ve korkuyla etrafına göz gezdirdi. Bugün kendine arkadaş bulduğu aklına doluşunca, nefesleri hızlandı.

Babası bunu bilmemeliydi... Babası kesinlikle bunu bilmemeliydi.

Şoför, korkuyla aşağıya inen ve etrafa ürkek bakışlarını atan minik kıza bakınca yeniden yüreği burkuldu. Şu patronu diye tanımlanan adamın, ufacık çocuktan ne istediğini bir türlü anlamıyordu. Kendi çocuğuna, hele de dünyalar güzeli masum bu kız çocuğuna yaptığı şeyler de neydi böyle?

Her yaşıtı gibi oyun oynamak onun en büyük hakkıyken, Arya'nın iç geçirerek bakıp, gözlerinin doluşunu diğerlerinden gizlediği bir eylemdi bu.

Küçük kız aklından babasının duymaması için yalvarırken istediği olmamış, salonda oturan babası bıçaktan keskin sesiyle kızına seslenmişti.

Dizleri titreyen kız, o tarafa dahi dönemezken, onun yeri döven sert adımlarının sesini işitiyordu. Bu şekilde yürüdüğünde kesinlikle kızgın demekti ve bu da demek oluyordu ki bugün arkadaş edindiğini öğrenmişti...

Arkasında daha baba demeye korktuğu adamın bedenini hissettiğinde artık elleri de titriyordu. Bugün de işiteceği azarları, onun bir ölüye bakar gibi gözlerindeki nefreti ve kaç saat ya da yine bir gün boyunca aç kalıp kalmayacağını düşünüyordu.

Bir türlü anlamıyordu ki babasını, onun için derslerine çok çalışıyor, sürekli öğretmenlerinin gözüne girerek babasını memnun etmek için çabalıyor, hatta yaşıtları bahçeye çıkıp hava alırken o defterine minik parmaklarıyla harfleri herkesten önce öğrenmek için durmadan yazarak, uğraşıyordu.

Ama babası onu evdeki çalışanlara teşekkür ederek, ya da kibarlık yaparak gördüğünde kızıyor, arkadaş edindiğinde ise kıyameti kopartıyordu. Sırf bunun için diğer yaşıtları onu 'kendini begenmiş' olarak tanımlıyor, babasının arkadaş edinmesini yasakladığını bilmeden herkes ona sırtını çeviriyordu.

Bazenleri karşısında ,sessizce yanaklarından yaşlar süzülürse ona öyle bir bakış atıyordu ki, damarlarında gezen kanını bile donduğunu hissediyordu minik bedeni.

Sırf o bakışları tekrardan görmesin diye kendini olabildiğince ağlamamak için sıktı.

"Bana dön Arya" donuk ve oldukça soğuk sesi, kızı irkiltti. Korkudan öylece kalırken yeniden aynı tondaki sesi kulaklarını doldurdu "Sözlerimi ne zamandır ikiletiyorsun kızım?" Korkuyla anında arkasını dönmüşken, onun, ona tepeden bakan keskin gözleriyle kesişti ürkek gözleri.

Adam yavaşça bir dizini kırıp minik bedenle hemen hemen aynı boya gelirken, kendi kızı değilmişcesine sertliğinden taviz vermeyen gözleri, şaşılacak bir durumdu.

"Sana arkadaşlık konusunda ne dedim?" Diye sakinlikle sordu, küçük kızın dudakları titrerken, cevap verip vermeme konusunda kararsızdı.

"Ne dedim ben?!"

Birden bağırışı bütün odayı kaplamış, kızın yeniden irkilip bir adım gerilemesini sağlamıştı. "Bana cevap ver Arya!" Dedi yeniden aynı gür sesiyle.

BENCİLSİN / Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin