Eli karnımdan dolanmış olan adamın göğsüne başımı koymuşken izlediğimiz filmden bir şey anlamıyordum.
Film izlemeye karar verdiğimizde salona gidip televizyonu ayarlamış hemen sonra da beni kucaklayıp bu pozisyonda sarılmamızı sağlamıştı. Kurtulmak için çaba harcadığımda ise güçlü kolları beni engellemişti.
Açıkçası içten içe de bu halimizden aşırı memnundum. Şov yapıyordum sadece.
Başım hala göğsündeyken nefes alışverişlerinin huzurlu hareketi uykumu getirse de bu anı daha fazla hissetmek için direniyordum.
"Güzelim uykun mu geldi?" Dediğinde kafamı iki yana sallayıp kaşlarımı çatarak kendimi filme odaklamaya çalıştım.
"Ben şimdi anlamadım. Bu kim?" Dediğimde kahkhaha atmaya başlamıştı.
"Sen daha hiç izlemedin filmi değil mi?" Demesiyle hemen yerimden kalkmaya çalışsam da beni biraz daha kendine bastırmıştı.
Hareket kabiliyetim yine kısıtlandığında sakince dönüp yüzüne baktım.
"Ne alaka?"
Yüzündeki muzip gülüş yerini korurken konuşmaya devam etti. "O başrol oyuncusu çünkü" dediğinde yine kızarmaya başlayan yanaklarımla önüme dönmüştüm.
"Oy oy bir de trip mi atıyoruz?" Diyerek saçlarımı öptüğünde bir anda kazandığımız bu yakınlık içimin mutlulukla dolmasını sağlamıştı.
Normalde geçen yaptıklarından sonra ona kızıp, bağırmak istesem de hastalık haliyle yeterince üstüne gittiğimi düşünüp vazgeçmiştim. Hem şu an bir şey düşünmeden sadece anın tadını çıkarmak istiyordum.
"Ali gelene kadar burada kalacağım" dediğinde yutkunup biraz daha omzuna yaslandım ve göğsünden kafamı çevirerek alttan alttan yüzüne baktım.
"Ali ne zaman gelecekmiş?"
Benim arkadaşım hakkında benden çok şey biliyor olması biraz kötü hissetmeme neden olsa da Ali ile bağımız çok yakın olduğundan fazla sallamamıştım.
"İki hafta dedi belki daha da uzarmış" demesiyle ağzımdan kocaman bir "Çüş" nidası çıkmıştı.
"O zaman kiraya ortak olacaksın yapacak bir şey yok" dediğimde o da gülmüş ve burnunu saçlarıma dayamıştı.
Bu hareketiyle içimden sıcak bir şeyler akıp giderken ellerimi çözüp, göbeğimden sarılmış olan kollarına tırnaklarımı bastıracak şekilde sıktım.
"Çok güzel kokuyorsun" dediğinde derin bir iç çekmiş ve biraz daha geriye çekilmiştim.
Bu hareketle arkamda hissettiğim penisle birlikte aniden inleyince ellerimi dudaklarıma kapattım korkuyla.
Zevkli bir inleme değildi, daha çok şaşkınlıktan dolayı çıkan bir sese benziyordu ama anın şokuyla mal olmuştum.
Arkamdaki adamın kıkırtısını sırtımda hissederken yok olmak için içimden bildiğim tüm duaları etmeye başladım.
"Ben bir tuvalete gideyim en iyisi" diyerek kalkmaya çalıştığımda ensemi öpüp kollarını çekti ve beni serbest bıraktı.
Tam kalkmak için bir hamle yapacaktım ki beni tekrar sarıp tam kucağına otutturdu. Ben olayın şokuyla dururken o kafasını enseme gömüp öylece bekledi.
"Biraz böyle kalsak" dediğinde hiç tepki vermeden ellerimi tekrar kollarına sardım ve popomu hareket ettirerek daha rahat bir pozisyon aldım.
Şimdi bacaklarının tam arasına yerleşmiştim. Bir süre bu şekilde saçlarımı, yanağımı ve ensemi öptükten sonra yüzünü boynuma gömerek orada kaldı.
Bense iyice mayışmış bir biçimde yavaş yavaş aşağıya doğru kaymıştım.
Elini geçenki gibi gözlerime götürüp kapattıktan sonra biraz daha bacaklarını araladı ve göğsünün üzerine yatmamı sağladı.
"Hadi biraz uyu güzelim" dediğinde huysuz mırıltılar bırakıp kafamı salladım olumsuz anlamda.
"Çok uyudum ama" dememle alnımı öpmüş ve elini alnımdaki çok az izi kalmış yarada gezdirmişti.
"İlaçlar da uyutur güzelim, kendine gelmen gerekiyor" dediğinde dünden razı gibi onaylayıp elini tutarak parmaklarımı geçirdim ve biraz daha almaya başladığım kokusuyla birlikte kendimi huzurlu uykunun kollarına bıraktım.
Uykuya tam olarak dalmadan önce duyduğum kelimeler ise içimi sıcacık yapmıştı yine.
"Özür dilerim bebeğim, her şey için"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Günün son bölümü gibi çiçekler, yetiştirirsem bugün yoksa yarın Ali ve Murat için bir bölüm yazmayı düşünüyorum. Hadi hepimizi öptüm ve kaçtım. Görüşürüzzzz.
