29.bölüm

9.6K 463 57
                                    

bölüm şarkısı =>
Son Feci Bisiklet - Uyku

oy ve yorumlarınızı bekliyoruuum,
keyifli okumalar ♥

°
Altıncı gün.
Düşüncelerimle girdiğim savaştan mağlup çıktığım altıncı gün.
Hislerimde boğulduğum altıncı gün.
Tan'ın gidişinin üzerine devrilen altıncı gün...

Çok korkuyordum.
İçimde her geçen zaman artan bir korku beni yiyip bitiriyordu.
Beni bu yatakta bırakıp gittiği günden bu yana ne görebilmiş, ne de bir haber alabilmiştim ondan.
Gün geçtikçe korkum bir çığ gibi büyümüş beni içerisine almıştı.
Ona bir şey olduğunu düşünmek istemiyordum ama buna mecbur bırakılıyordum.

Lojmana gitmekten hep kaçsamda bugün gitmeliydim.
Oraya gidip kötü bir haber almaktan ölesiye korkuyordum.
Ama artık bu bilinmezlik içinde boğuluyordum.

°

Soğuktan buz kesen bedenimi lojmanın içine attığımda rahatlamak yerine daha çok kasılmıştım.
Kalbim ağrıyordu.
Nefes alamıyordum.

Adımlarım önüme ilk çıkan askere doğru gitti.
Ona doğru yürüdüğümü fark ettiğinde durmuştu zaten.
Yanına vardığımda ağzımdan çıkan ilk söz "Tan." olmuştu. "Tan nerede?"

Üniformalı asker yüzünde ki ifadesizlikten ödün vermedi ama ismini dudaklarımda duyduğu ilk an gerildiğini hissetmiştim.

"Gitti."

Titrek bir nefes aldım. "Nasıl? Nereye gitti?" Kelimeleri bir araya toparlayıp cümle kurmakta zorlanıyordum.

"Başka bir şehire, buradan temelli gitti artık."

O an zihnimde ki tüm sesler durdu, göğüs kafesim kalbime, bedenim ise ruhuma dar geldi.
Üst üste kaç kez yutkundum bilmiyorum.
Göz pınarlarımın doluşundan, göz yaşlarımın yanaklarımdan süzülüşüne kadar her şeyi hissettim de bir kendimi hissedemedim.

"Saçmalama." Diye çıkıştım aniden. "Nasıl gitsin? Gitmez ki o." Nasıl da inanmıştım onun benden hiç gitmeyeceğine? Boğazımdan kopan hıçkırığa engel olamadım.
Ellerim ayaklarım uyuşmuştu.
Daha fazla ayakta duramayacağımı hissettiğimde dizlerimin üzerine çöktüm.

"İyi misin?" Karşımda ki asker de benimke beraber eğilerek kollarımdan tutmuştu.
Titriyordum.
Hiç olmadığım kadar çıkmazda hissediyordum.
Tanrım, bu nasıl bir acı?

"Gitmesin." Diye fısıldadım. "Toparlayamam, o bunu biliyor." Göz yaşlarımdan önümü göremiyor olsam da karşımda ki adamın yüzüne baktım. "Yapamam, biliyor bunu. Gitmesin." Diye bağırdım.

"Sakin ol." Hafiften doğrulsada kollarımı bırakmadı. "Hakan, su getir."

Yaşadığımız anlar gözümün önünden bir film şeridi gibi geçiyordu. Canım çok yanıyordu.
Beni bırakıp gitmişti.
Beni öylece bırakıp gitmişti.
Düşüncelerim ağlamamı daha da şiddetlendirdiğinde kollarımdan tutan eller tarafından kaldırıldığımı hissettim ama artık bilincimi açık tutamıyordum.

Hıçkırıklarım boğazımı sızlatmaya başlamıştı.
Gözlerim kapanmaya başlasa bile hala ağlıyordum.

"Hakan kapıyı açsana, koltuğa yatırayım."

"Bayıldı mı?"

"Bilmiyorum, bilinci kapanıyor."

Bedenimin sert bir zemine bırakıldığını hissettim.
Artık gözlerimi açamıyordum.

BAYKUŞ (bölümleri kaldırılmamıştır.)Where stories live. Discover now