42

250 34 124
                                    

Sınır: 40 yorum

"Başka? Meslek olarak ne düşünüyorsun?" ~Himari

"Mesleği var zaten. Düşünmesine gerek yok." ~Cheonsa

"Öyle mi?" ~Himari

"Evet." ~Heeseung

Güzel gülüyorsun da... Niye ona gülüyorsun?

"Sen bi gelsene." ~Cheonsa

Heeseung'ı kolundan çekiştirip mutfağa götürdüm. Peşimizden Mina'da gelmişti.

"Ne bakıyorsun geyik? Sizi baş başa bırakmam." ~Mina

"Belki özel bir şey konuşacağız?" ~Heeseung

"Özel olsa senden saklarım, ondan değil." ~Cheonsa

"Bu acıttı..." ~Heeseung

"Çok güzel oldu." ~Mina

"Tamam kızın evinde kalacağız ama... Sevgilime yiyecek gibi bakması, flört eder gibi konuşması, yani kısacası yavşaması hiş hoş değil(!). Sen de ona gülüyorsun beyinsiz geyik(!). Güzel güldüğünü söyledim ama herkese gül diye değil." ~Cheonsa

"Az daha sabret. Yarın evden kovarız." ~Mina

"Bugün sevgilime yavşamasına izin mi vereyim? Bu mu yani? Kan mı çıksın istiyorsun?" ~Cheonsa

"Fena olmaz..." ~Mina

"Tamam, konuşmam gerekmedikçe. Ama ben de nezaketen-" ~Heeseung

"Bana nezaketten bahsetme Heeseung. Kız resmen uçak gibi sana havalandı ve bu senin umrunda değil. Hyungbin ile zorla evleneceğim diye aklın çıkmıştı. Bana da hak ver biraz." ~Cheonsa

"Bir şey diyeceğim... 3 hakkı daha var. Bir kere daha uyaracağım. İkincisinde siz yakınlaşın, ses çıkarmayacağım. Üçüncü de dışarı atarım. Anlaştık mı?" ~Mina

"Yakınlaşmamıza izin mi vereceksin? Sen?" ~Heeseung

"Düşman olabiliriz geyik ama ikimizin de ortak noktası Cheonsa'yı her şeyden çok sevmemiz. Yani, onun üzülmesini de istemiyoruz, bir zarar gelmesini de. Eğer Cheo'ya dönüşürse, kendine zarar verip, kendini üzecek. Bu yüzden tek seferlik izin vereceğim." ~Mina

"Bu iyi bir anlaşma. Umarım üçüncü olur... Ya da üçüncüyü bire taşısak?" ~Cheonsa

"Abartma Knk." ~Mina

"Off... Peki." ~Cheonsa

Mina Niki'nin oturduğu koltuğa, ben Sunoo'nun, Heeseung'da Sunghoon'un yanına oturmuştu. Himari'de tekli koltuğa otrmuştu. Jaehwa'da karşısında ki tekli koltuktan ona öldürücü bakışlar atıyordu. Anlamış olabilir, müneccim çünkü.

"Böyle yakışıklıları başı boşken ben neden bulamıyorum?" (←Japonca) ~Himari

"İzleyecek bir şey yok mu?" ~Sunghoon

"Yok." ~Sunoo

"Bir kanalda durabilirsin abi. Belki vardır." ~Cheonsa

"Onlar sıkıcı." ~Sunoo

"Görmeden geçiyoruz, ne biliyorsun sıkıcı olduklarını?" ~Sunghoon

"Hyung biliyorum işte." ~Sunoo

"Bu kadar yakışıklı olması yasal olmamalı..." (←Japonca) ~Himari

"Ayh..." ~Niki

"Ne ayh? Ne kapırdanıp duruyorsun? Kurt mu var? Düzgün otursana. Ne oldu?" ~Mina

"Yok bir şey." ~Niki

"Tamam, kıpırdanıp durma o zaman kurtlu." ~Mina

"Hasta kız ve Mina'dan vakit bulsam... Benim olur aslında." (←Japonca) ~Himari

Niki ve Mina'nın tatlı didişmesini izliyordum ama Niki Mina'nın kulağına bir şey söylediği için tatlı didişmeleri son bulmuştu. Televizyonda da izleyecek bir şey yok.

**Niki Mina'nın kulağına: "kuzenin Heeseung hyunga yürümüyor, uçuyor. Deminden beri yok çok yakışıklı, yok bu kadar olmaz bu yasal değil, hasta kızla Mina olmasa benim olur bilmem ne diyor. Sinirlendiriyor beni. Haberin olsun."

"Himari, sevgilim de senin gibi japon ve ne dediğini bana söylüyor. Ve seni sadece bir kere daha uyaracağım. Sonra affetmem." ~Mina

"Tamam... Özür dilerim." ~Himari

Aralarında ki mevzuyu çok merak ediyordum. Ama Mina'nın "bir kere daha uyaracağım" demesinden anlamıştım. Hayır, bir kere denince neden anlamıyor? Ben de bunu anlamıyorum.

"İçecek bir şeyler ister misiniz? Cola, kahve, gazoz, soğuk çay?" ~Himari

"Cola!" diye atlamamak için kendimi zor tuttum. Acaba süt var mıydı?

"Süt var mı?" ~Heeseung

Aklımdakini sordu! Evet, var mı? Yoksa, yok mu? Cola da olur, fark etmez.

"Süt... Yok galiba." ~Himari

"O zaman?" ~Heeseung

Herkes dönmüş bana bakıyordu. Himari de Heeseung'a.

"O zaman?" ~Himari

"Cola..." ~Cheonsa

Kendimi çok rahatsız hissetmiştim. Niye bir anda bana bakmışlardı ki?

"Cola. Herkes mi cola?" ~Heeseung

"Ben hepsini karıştırıp içeceğim." ~Mina

"Harika..." ~Cheonsa

"En son senin yüzünden Yujin kusmuştu. Hatta Arin'de midesi bulandı diye bütün gün okulda yüzümüze bile bakmamıştı. Minji de sana deli diyip durmuştu. Başımıza iş açma. " ~Jaehwa

"Ben kendime hazırlarım. Diğer herkese cola." ~Mina

Mina ve Himari mutfağa gitmişti. Tabii bu da bende kıskançlık yaratmıştı. Ben de peşlerinden gitmiştim.

"Bu sefer yardım etmeliyim bence." ~Cheonsa

"Ah hayır, gerek yok. Sen otur. Hem Mina yardım eder. Değil mi Mina?" ~Himari

"O şu an kendi boğazının derdinde. Ben bir şey istemedikçe kılını bile kıpırdatmaz kendi keyfi için. O yüzden yardım edeyim." ~Cheonsa

"Hoşgeldin Cheo." ~Mina

"Peki... Olur. Sende diğer şişeden doldur bardaklara. " ~Himari

"Tamam." ~Cheonsa

"Cheo, bana da koy azıcık cola." ~Mina

"Ayh... Himari, seni uyarıyorum, miden bulanabilir." ~Cheonsa

"Sorun yok." ~Himari

Cola servisini yaparken, neredeyse bardakta ki colayı Heeseung'ın üzerine dökecek olan Himari'nin yardımına koşan üstüne dökülmemesi için Heeseung olmuştu doğal olarak.

Himari yine Heeseung'a yiyecek gibi bakıyordu ve bu yanlızca beni sinirlendirmiyordu.

"Bitti mi hyunguma bakman? Bakış süresi mi koyalım istiyorsun?" ~Sunghoon

"Yok, ben şey-" ~Himari

"Şey mi? Ney? Korece zorsa japonca söyle. Ben çeviririm." ~Niki

"Hayır, ben..." ~Himari

"Sen, Himari? Sen ne?" ~Mina

"Tamam canım dalga geçmeyin, ev sahibini mi ağlatmaya çalışıyorsunuz?" ~Jaehwa

Jaehwa gülmemek için kendini zor tutuyordu, ben de ona yastık attım. Yoksa birazdan kahkaha atacaktı ve bu hiç hoş olmayacaktı.

"Cheo, sevgilinin yanına otursana. Hep abinin yanındasın. Gören küçük bebek sanacak." ~Mina

"Civciv." ~Sunghoon

"Penguen." ~Cheonsa

"Veletler..." ~Heeseung

DUMB ⚜ ENHYPEN ✔Where stories live. Discover now