ELA BAŞABELA (GÜÇLÜ KADINLAR-1)

7-VEDA MI ?

Bir hafta boyunca evde Erdiye bakmıştım. Bugün ise canım dısarı çıkmak istiyordu. Ayrıca Serbend bir parti daha mal kaçırmıstı ve yakalanmamıştı.
Canım bugün alışveriş yapmak istiyordu. Bu yüzden şu an kent meydanındaydık ve alışveriş merkezine girmek üzereydik. Güvenliğe çantamı bırakıp ilerlerken Deniz ve Erdi kimliklerini gösterip havalı bir şekilde geçtiler . Bence havalıydı yani.
Ardanın adamları hala peşimdeyken bu cesaret nereden gelmişti bilmiyordum ama elimi kolumu sallayarak geziyordum.
Önce bir kaç kıyafet aldım. Tabi ki fazla almadım zaten yakında taşınacaktım yanımda fazla eşya taşıyamazdım. Sonra makyaj gibi ürünler satan bir mağazaya girdim . Tabi Erdi de benimleydi.

" Deniz nerede " diye sordum.

" Lavaboya gidecekti " dedi Erdi ve eşyaları incelemeye devam etti.

Bende alacağım bir sürü şeyi aldım . Sürekli kılık değiştirdiğimden şık sık makyaj yapıyordum.
Son olarak rengi muhteşem olan iki ruj arasında kalınca Erdiye döndüm. O da parfüm bakıyordu. Rujları gösterip
" bu mu , şu mu " dedim rujları aldı inceledi yan yana koydu

" Bunlar aynı dedi

" Yok artık baksana biri pembe tonu diğeri kahverengi tonu "

" ne pembesi kahverengisi aynı bunlar işte "

" Körsün sen kör . "

Sonuçta iki rengi de almıştım. Deniz yanımıza geldiğinde sürekli etrafına bakınıyordu. Cidden şüpheli davranışları vardı.
Alışveriş merkezinden çıkar çıkmaz nedenini anlamıştım. Serbende haber uçurmuştu . Çünkü Erdinin üç adam tarafından bayıltılması ve Aniden üzerime çullanan iki adam tesadüf olamazdı. Deniz ise omzundan vurulmuştu.
Çok zorluk çikarmadan adamlarla araca binmiştim . Ve gözüm bir bezle bağlanmıstı.
" Bu bez temizdir umarım. " dedim cidden pis kokuyordu bez.

" Birazdan öleceksin nasılsa bir önemi var mı " dedi adamlardan biri.

"Tabi ki var zaten makyajımı bozdunuz bari hastalanmasam "

" Lan manyak mısın sen ? Öleceksin diyorum makyajım diyorsun . "

" Birincisi ölmeyeceğim en azından bugün değil. "

" Cesarete bak sen gerçekten manyaksın "

" ikincisi bu rimel 120 lira yani siz salak heriflerden daha değerli " dedim

Sınırımı zorluyor muydum ? Kesinlikle . Susacak mıydım ? Asla

Yol boyunca söylenip durmuş adamlara hakaretler etmiştim. Belli ki Serbend beni canlı istemişti yoksa yolda adının Havin olduğunu öğrendiğim bu adam beni kesin öldürürdü.
Aslında ellerinden kurtulabilirdim ama amacım serbendi görmekti. Zaten sürekli takip ediliyor ve dinleniyordum.
Sonunda araba durduğunda beni sert bir şekilde araçtan indirdiler ve biraz daha yürüttüler daha doğrusu sürüklediler.
Gözlerimi açtıklarında pis bir depo gibi bir yer bekliyordum ama geniş ve güzel dizayn edilmiş bir çalışma odasındadım. Önümdeki siyah dönen koltukta biri oturuyordu. Ben karşısina oturtulunca koltuğü döndürup bana baktı. Adam resmen godfather filmine özenmişti . Bir tek kedisi eksikti.

" Demek Ela yılmaz sensin. İşlerimi baltalayan sensin öyle mi ?"

" Evet benim ne olmuş " dedim adam pek korkutucu değildi. İşkence ederek insanları öldürdüğünü bilmesem katil olduğuna inanmazdım.
Ayrıca belli ki hain gerçekten Deniz'di. Ona verdiğimiz soyadımı kullanmıştı.
Serbend adamlarına döndü

" Üstünü aradınız mı "

" aradık efendim takılarını gelirken bir kanalizasyona attık üstü temiz"

" güzelim küpelerım bok yoluna mı gitti yani ?" Dedim

O küpeleri gerçekten çok sevmiştim. Ama dinleme cihazının takılarda olduğunu düsünmek tamamen aptallıktı.
Ben şeklinde minicik bir dinleme cihazı şu an kulağımın arkasındaydı. Tabi izleme cihazını da arabaya yapıstırmıstım.
Her an polis gelebilirdi. O yüzden rahattım.

"Komik kızsın aslında . Milyonluk işimi bozmasan seni öldürmemeyi bile düsünebilirdim. Bakalım parmaklarını teker teker kopardığımda da bu kadar komik olabilecek misin " dedi

" Bu parmağımdan başlayabilirsin "

deyip orta parmağımı gösterdim. Sinirli bir kahkaha atıp hızla yanıma geldi ve bana tokat attı. Neyse ki dayak yemeye alışıktım.

Hala sakince yüzüne bakıyordum. Beni korkutabileceğini sanması büyük aptallıktı.

" Sevkiyatları nasıl öğrendin ? Her yere baktık dinleme cihazı bulamadık " dedi

" Çünkü yok " dedim

Dinleme cihazlarımı ona birakacağımı mı düsünmüstü . Hepsini geri almayı başarmıstım.

" Öyleyse nasıl ?" Dedi

Ben cevap vermeden gülümsemeye devam ettikçe siniri arttı . Konuyu değiştirmeliydim

" Deniz , hain oydu değil mi ? sana haber uçuran oydu. ?"

" zeki kızsın . Eh kendisi kumardan borç batağında olduğundan satabileceği son şeyi sattı. Vatanını"

Sinirlenmiştim hem de fazlasıyla ben asker olup canımı vermek için hazırken Deniz vatanına üniformasına ihanet etmişti.

Az sonra içeri ani bir gürültüyle Polis özel harekat ve bordo bereliler girdiler. Adamlar çatışmaya bile fırsat bulamadan yakalanmıştı. Serbend ise son anda beni önüne siper etmişti. Bir elinde silah vardı diğer eli ile omzumu sıkıca tutmuştu. Erdi karşımda elinde silahı ile onu ikna etmeye çalışıyordu.
Artık sıkılmıstım ani bir hareketle Serbendin kolunu büküp silahını düşürdüm karnına dizimi geçirdikten sonra başını tutup masaya çarptim . Zaten yere düşünce polisler onu aldı.
Erdi silahını beline koyup yanıma geldi.

" Iyi misin ?"

"Iyiyim iyi merak etme "

" ederim görevim seni korumaktı. Koruyamadım. "Dedi

Belli ki hiçbir şeyden haberi yoktu.
Kaçirılacağımı zaten biliyorduk

"Senin suçun değildi. " dedim

Öylece suratıma baktı. Doğan bey ve Serdar komutan yanıma gelince

" Denizi de aldık " dedi

Gün sonunda Serbend yakalanmıştı. Benimle yaptıkları anlaşma sona ermişti.

bu olayın bu kadar hızlı çözüleceğini düşünmemiştim. Bu yüzden yarın buradan gidecektim. Selim bey ile konuşup gitmek istedigimi ilettim.
Sonraki gün Erdi beni bırakmak için gelmişti ama ben motorumu satıp araba alacak öyle gidecektim.
Son anda planımı değiştirmiş uçak bileti almıştım. Erdi beni havaalanina bıraktı.

"Eğer Diyarbakır'a yolun düşerse beklerim " dedim ve valimizi alıp içeri girdim. Son kez dönüp arkama baktığımda Erdi hala arkamdan bakıyordu. Onunla son görüşmemiz olduğunu biliyordum. Bilmediğim şeyse yine yanılacak olmamdı.

Uçağıma binip Bursa ya veda ettim.