21/Son

1.7K 134 119
                                    


Dayanamayıp atıyorum ama en azından sınavlarıma çalışmamak için bir bahanem ortadan kalkacak asadghagha

umarım beğenirsiniz çok mutluyum bu hikayeyi sonlandırabildiğim için 

lüten yormularını eksik etmeyin en azından final olduğu için iki üç kelime bir şey yazınnnn lüütfenn

İyi okumalaaaar...


Yoğun geçen bir günün ardından evde Mingyu ile keyif yapmaktan güzel çok az şey vardı. Jimin ve Taehyung'la vakit geçirmekten bahsetmeyecektim çünkü onlara hala ufak bir tavrım vardı. Mingyu haklı olduğumu söyleyip beni gaza getirse de onlarla değil de kendi evimde kalmak dışında tavrımı gösterdiğim tek bir an bile yoktu. Kıyamıyordum asla. Yarın izin günümdü ve hocam her ne kadar artık toparladığım için fazladan izin yaptığım o günü nöbetime eklemiş olsa da sabahın ilk ışıklarında eve dönecek bir iki saat uyuyacak ve tüm günümü sevgililerimle geçirecektim.

Planım buydu.

Tabii hastanedeki oldukça yakın olduğum arkadaşlarımdan biriyle güzel bi anlaşma yapmamızın ardından bugünü de eve erken gelerek değerlendirebilmiştim.

Benden mutlusu yoktu.

Açtığımız film ekranda oynarken ikimiz de onunla ilgilenmiyorduk. Ben Taehyung ve Jimin'le mesajlaşırken Mingyu'da oldukça ilerlediği yemek yapma oyununu oynuyordu. Hırs yaptığını görüyordum çünkü yaklaşık iki saattir- ki filmi bu iki saat içinde açmıştım- kafasını dahi kaldırmadan oyununu oynuyordu.

Her şey her zamanki gibi ilerliyordu ve bu durum beni oldukça mutlu ediyordu.

O gün, Taehyung ve Jimin'le öpüşüp barışmamızın ardından tüm gün evde küçük sayılabilecek yatağımda yatarak vakit geçirmiştik. Taehyung arada durup özür diliyor ve bana olan sevgisi dile getiriyor, Jimin ise sözlere gerek duymadan öpücükleriyle bunu fazlaca belli ediyordu. İlaç gibiydi. Kelimeleri ve öpücükleri tamamen ilacımdı.

Onlara hala ufak bir kırgınlığım olduğundan ve bunun üstünü tamamen kapatmak istemediğimden bunu dile getirmiştim. Haklı olduğum bildiklerinden seslerini çıkarmamış akşamında Mingyu'nun onları kovmasına yalnızca dudaklarını büzerek tepki vermişlerdi. O kadar güzellerdi ki az kalsın pes edip onlarla birlikte gidecektim. Neyse ki Mingyu gibi bir dış güç koluma fazlaca asılmış ve bunu yapmaktan beni vaz geçirmişti. Zordu ancak evimde kalıp onlara beni üzdükleri için ufak bir ceza vermeliydim.

Ne ceza ama.

Mingyu benimle saatlerce dalga geçmiş olsa da eve onlarla gelmeyeceğimi duyduklarındaki yüz ifadelerini gördüğümde bunun gerçekten işe yarar olduğunu iyice anlamıştım.

Şimdi ise telefonda heyecanla yarınki buluşmamızı planlayan ikiliye içten bir şekilde gülümsüyordum. Mesajların arasına birbirinin fotoğraflarını sıkıştıran ve yanlarına çöp adam ile beni çizen ikili fazlaca komikti. Gülmekten koltuktan iyice kaydığımda Mingyu oyununun arasında bana bağırmıştı.

'Defol git şu evden ya. Ben istemiyorum bu kadar aşk dolu davranışlar.' Sözleriyle daha çok gülüp başımın altına koyduğum yastığa sarıldım.

Bir sonraki günümüzü hayal ederken koltukta uyuyakalmışım.

...

'Ne yemek istersin hayatım?' Taehyung koluma girerek konuştuğunda bizden bir iki adım önde yürüyen Jimin'e bakıp gülümsedim. Dışarda bu şekilde ayrı takılmamız gerekmesi beni o kadar üzüyordu ki neredeyse her şeye baş kaldırıp tüm insanların önünde aşık olduğum bu ikiliyi öpecektim. Neredeyse diyorum çünkü her ne kadar aşktan gözüm kör olsa da bunu yapacak kadar delirmemiştim. Bir kere kendimi boşversem de ikisinin korkunç bakışlara maruz kalmasını kaldıramazdım.

pour nous trois//vminkookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora