beni cayır gibi yakıyordu.

463 61 32
                                    

Bugün günlerden telefon etme günüydü. Aileme hala işin özünü anlatmadığım için kendimi çok kötü hissetsemde anlatamazdım, buradan çıkana kadar bunu kesinlikle söylemeyi düşünmüyordum. Hızla babamın telefonunu çaldırıp kulağıma dayadım telefonu ama açan yoktu. Telefon günleri haftada bir kere oluyordu ve bu yüzden kesinlikle konuşmak istiyordum. Annemin, babamın ablamın ve diğerlerinin seslerini gerçekten duymayı çok fazla özlemiştim.

Bu sefer dönüp annemi aradığımda o da telefonu açmamıştı.

''Hadi çocuk! sıran dolmak üzere! kimseyle konuşmuyorsan sıranı bir başkasına ver!'' telefonu sinirle kapatıp arkamdaki kişiye verdiğimde derin bir nefes aldım. Saçlarımı geriye doğru tarayarak koğuşuma doğru ilerledim. Gözlerim etrafta dolanırken onu aramadan edemiyordum. Uzun süredir çok fazla görmemiştim, yemek saatlerinde bile yemeğe indiğine nedense şahit olamıyordum. Özellikle o günden sonra, kaç gün geçmişti ama ortalıkta yoktu.

Yanıma yaklaşan Taehyung ile gülümsedim.

''Ailenden ne haber?'' demişti sırtımı ovalarken.

''Ne annem ne de babam telefonu açtı, ikisine de ulaşamıyorum, bir dahaki haftaya kadar ulaşmam daha da mümkün olmayacak zaten.'' kendimi yatağıma attığımda üzülmeden edemiyordum. Genelde her aradığımda telefonlarımı açarlardı ama bu sefer neden ulaşamadığımı gerçekten merak etmiştim.

Kötü bir şeyler olma ihtimalini aklımın ucuna dahi getirmek istemiyordum.

''Jim, benim arayabileceğim hiçkimse yok biliyorsun. İstersen tekrardan deneyebilirsin arkadaşım.'' kafamı iki yana sallayıp yanağından makas aldım.

''Teşekkür ederim ama senin de sıranı almak istemiyorum, açıp açmayacaklarını da bilmediğimiz için zaten... en azından sen arkadaşlarını falan ara Tae, teşekkür ederim tekrardan.'' kafasını sallayıp beni onayladıktan sonra biraz düşünebilmem için beni yalnız bırakacağını söyledi.

Uzun süre olmuştu ve ben... ondan başkasını düşünemiyordum. Düşünmek istemiyor muydum bilmiyorum ama sanki yanımda olsa ve bana her şeyin geçeceğini söylese geçecek gibi hissediyordum.

Ona birkaç haftada gereksiz beslediğim bu güven o kadar saçmaydı ki ama size yemin ederim o benim yanımdayken bana hiç kimsenin bir şey yapabileceğini düşünmüyordum. Korkmam gereken asıl oyken, ben onun yanında güvende hissetmek istiyordum.

Bu o kadar sikimsonik bir şeydi ki, daha Irene'ye olan duygularım bile bitmemişken.. böyle aptalca şeyleri yaşamak için iğrenç bir yerdeydim ve o asla benim kendimi güvende hissedebileceğim birisi değildi. Düşüncelerimi kafamdan ışık hızında silip kafamı yastığımdan kaldırdım. Yemek saati gelmişti ve ben kesinlikle onu düşünmek istemiyordum.

Yemekhaneye geldiğimde kendimi Yoongi'lerin yanına atıp sırada onlarla beklemeye başladım.

''Kafan daha çok yerinde değil mi?'' kafamı sallayıp gülümsedikten sonra görevlinin tepsime yemekleri koymasıyla birlikte önümüzdeki masaya doğru ilerledim. Gerçekten cevap vermeye takatim bile kalmamış gibi hissediyordum.

Çaktırmadan yemekhanede göz gezdirdim ama hiçbir yerde gözükmüyordu. Onun yerine gözüm başka bir şeye takıldı.

Bu sefer yemekhaneden Jungkook kadar yakışıklı olmasa da gerçekten göze vurur bir şekilde yakışıklılığa sahip olan bir herif girdi. Jungkook'a oranla daha az dövmesi olsa da, ondan daha kısa olsa da gerçekten çekici herifin tekiydi ve ben bu adamı ilk kez burada görüyordum.

Gözlerimi ondan da çekip yemeğime odaklandığımda önümdeki sandalyenin çekildiğini hissettim ve yavaşça bakışlarımı ona çevirdim.

Az önceki herifti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 01, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Cigarettes after sex  ℘ JiKookWhere stories live. Discover now