2. Bölüm

153 10 5
                                    

Kararsızlık, belki de insanı en büyük
ikilemde bırakacak olan etkendi.
Tayfun şirketten çıkmış eve doğru
gelirken ne yapacağını düşünüyordu.
Poyraz'ın odasından 'düşüneceğim'
deyip çıkmıştı fakat şuan nasıl
düşüneceğini bile bilmiyordu. Belki de
'olmaz öyle şey! sen nasıl benim kızımı
borç yerine istersin?' Demeli, teklifi
reddetmeliydi. Ama bir yandan da
herşeyin daha iyi olacağını ümit
ediyordu. Kendisi borçlarından
temizlenir, kızıda çevresi, itibarı geniş
bir adamla rahat bir hayat sürerdi. Çok
karma bir durumun içerisindeydi,
önce karısıyla sonra kızıyla
konuşmalıydı bu durumu..
********

"Hadi ama! Ne söyleyeceksen söyle artık."

Tayfun kafasını elindeki bardaktan
karşısında oturan karısına
çevirdiğinde kelimeleri toparlamaya
çalışıyordu.

"Bak Seren, nasıl söyleyeceğimi
bilmiyorum ama bunu yapmak zorundayım."

"Neyi Tayfun? Meraklandırma daha fazla!"

"Benim çok yüklü bir miktarda borcum var,"

"Ne! Borç derken? Senin kime ne
borcun olabilir Allah aşkına,"

"Birkaç yere borcum vardı, onları
ödemek için genç bir iş adamından
para aldım. Bu adam aynı zamanda
bizim şirketin ortaklarından biri."

"İyi halt yedin Tayfun, bravo sana."

"Ne yapsaydım! Millet kapımıza mi
gelseydi borcunu öde diye?"

"Sadede gelir misin? Ne demek
istiyorsun?"

"Bu adam borcumu başka yollarla da
ödeyebileceğimi söyledi, Deren'i
istiyor."

"Yok artık, şaka yapıyorsun değil mi?"

"Şaka yapar gibi bir halim mi var,
Seren!?"

Kadın şaşkınlıktan ne yapacağını
bilemezken, duyduklarına inanmak
istemiyordu. Söz konusu daha on
dokuz yaşında olan biricik, değer
verdiği kızıydı.

"Böyle birşey olamaz, olmaz."

Kadının sesi titrerken, gözleri çoktan
dolmuştu.

"Olmak zorunda, çok düşündüm. En
mantıklı olanı bu. Bizim borcumuz
kapanacak, Deren her konudan çok
güçlü bir adamla rahat bir hayat
sürecek."

"Bu kadar kolaydı çünkü değil mi?
Senin borcun kapanacak, Deren
sevmediği biriyle yaşayacak ve benim
kızım daha küçük! Hangi çağda
yaşıyoruz? On dokuz yaşında evlilik mi
olur!"

"İstedikleri zaman evlenirler, hemen evlilik şart değil."

Kadın sinirden çıldıracak seviyeye
gelmişken açılan kapıya döndü
ikisininde gözleri.

"Evlilik?"

Deren'den..

Annem ve babamın sesleri dışarıya
kadar gelirken sık tartışmadıkları için
ister istemez şaşırmıştım bu hâllerine.
Dış kapının anahtarı Yanımda olduğu
için, kapıyı çalmaya gerek duymadan
açtım ve ilerledim. 'Beraber yaşamak,
evlilik' gibi konular hakkında
tartışıyorlardı, bunu anlamıştım.
Annem ve babam ne diyeceklerini
bilemezken, birbirlerine bakarak kaş
göz işareti yapıyor, birşeyler
anlatmaya çalışıyorlardı.

PSİKOPATIN ESİRİWhere stories live. Discover now