the end -1

949 92 9
                                    

"Tutuklanmış mı? Ya Yoongi? O nerede?"

"Hiçbir fikrim yok."

"Bunu nasıl öğrendin?"

Sorumu duymamış gibi yapıp kapıya yöneldi.

"Hey, bekle bir saniye! Nereye gidiyorsun?"

"Hemen döneceğim, tamam mı?"

"Neden bu kadar gizemli davranıyorsun?"

Dönüp yüzüme baktı, sinirlendiği her halinden belliydi.

"Jimin, çok soru soruyorsun."

"Neler döndüğünü bilmek istiyorum Taemin. Garip davranıyorsun."

İç çekti.

"Bunu sana söylemek istemedim çünkü çok yeni ve şu anda zihnini meşgul eden çok şey var, ama... Biriyle tanıştım."

Şaşırmış bir şekilde ona baktım.

"Biriyle mi çıkıyorsun?"

Gergin bir şekilde gülümsedi.

"Dediğim gibi, daha yeni tanıştık. Kızdın mı?"

"Kızmak mı? Şaka mı yapıyorsun? Senin adına çok sevindim Taem!"

"Henüz ciddi bir şey yok. Sadece büyüsü bozulsun istemiyorum, anlarsın ya?"

"Anlıyorum. Ee... anlatacak mısın?"

Taemin güldü.

"O, polis teşkilatında çalışıyor. Tutuklama haberini bu sayede öğrendim."

"Haa, şimdi anlıyorum. Yani içerde tanıdığın bir kadın var."

Şakayla karışık onu dürttüm. Güldü ama sesinde biraz tedirginlik vardı.

"İçeride kal, Jimin, anlıyor musun? Aksi takdirde geri geleceğim ve sana musallat olacağım."

"Söz veriyorum, bir yere ayrılmayacağım."

"Aferin oğluma."

Bana el sallayıp evden ayrıldı.

'Vay canına, Taemin'in benden bir şeyler sakladığına inanamıyorum.. eskiden birbirimizle her şeyimizi paylaşırdık. Gerçi ben de ondan birçok şey sakladım ama..'

Aklıma birkaç gün önce Taehyung ile yaşadıklarımız geldi.

'O gün, hayatımın en unutulmaz günüydü kesinlikle. Güne güzel bir birliktelikle başladık. Sonunda da bana olan duygularını itiraf etti. Bunu yapması içimi o kadar rahatlattı ki... Onunla beraberken kendimi tüm dünyadan kopmuş gibi hissediyorum, yalnızca ben ve o oluyoruz. Gerçekten ona nasıl bu kadar bağlandığımı bilmiyorum ama hayatıma girdiği için minnettarım...'

~

Birkaç gün önce...

Butiğe girer girmez dükkan sahibinin yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı ve doğruca bizim yanımıza geldi. Fakat o  bir şey söyleyemeden, Taehyung elini kaldırdı.

"Yardıma ihtiyacımız yok, teşekkürler."

Kadın anladığını belirtircesine başını salladı ve bozulduğunu belli etmeden yaptığı işe geri döndü. Ona dönüp tek kaşımı kaldırdım.

"Bu kadar kaba olmak zorunda değildin."

"Kaba değildim. Sadece senin yüzüne iyice bakma fırsatı olmadığından emin olmak istedim. Hâlâ saklanıyorsun, Jimin."

bodyguard | vminWhere stories live. Discover now