18

282 31 20
                                    

Dolmuştan inip hemen karşıya geçerek Jaemin'in evinin bahçesine ulaştığımda hızımı biraz yavalatmış, yavaş yavaş yürüyerek 5-10 adımda kapının önüne ulaşmıştım.

Jaemin'le ona tişörtlerini geri vermem için buluşuyorduk, ama ben tabii ki tişörtlerini vermeyecektim. Çünkü hem sevgilimin tişört seçimi şahaneydi hemde kendi tişörtlerimi giymektense sevgilimin tişörtlerini giymek çok daha hoşuma gidiyordu.

Zile bastıktan bir kaç saniye sonra kapının açılmasıyla tabii ki Jaemin'in kapıyı açar açmaz bana sarılmasını beklemiyordum ama kesinlikle kuru kuru bir selam da beklemiyordum.

İçeriye girmiş ceketimi çıkarırken kapıyı kapatmasını beklemeden onu öpmüştüm, normal olarak bu öpücükten sonra hislerini bana dökmeliydi ama duyduğum sesle çoktan neler olduğunu anlamıştım.

"Hâlâ kapı önünde oyalanıyorsunuz he? Gençken bilerek aptala yatıyormuşum resmen!"

Evet, Jaemin'in ablası gelmişti. Tam da her şeyi yola koyduğumuzda.

İçeriye geçmiştik. Jaemin ve ben yan yana oturutorduk. Ablası karşımızdaydı ve bir nevi dalga geçer gibi bizi izliyordu.

"İnanamıyorum size, ölümlerden dönüyorum ve siz hiç bir şey yokmuş gibi tekrar birleşiyorsunuz."

Histerik bir kahkaha atmıştı, Jaemin başını kaldırmıyordu bense onu izliyor, bu şeyin çabucak geçmesini bekliyordum.

"Ne kadar da aptalım! Beni seviyorsun sanıyordum bir bebek için genç olsan da üstesinden gelebiliriz sanıyordum ama sen her zaman erkek kardeşime ilgi duyuyormuşsun."

"Eğer seni sevseydim bile o yaşta bir bebeğin sorumluluğunu üstlenmezdim. Kendi kafanda çok mutlu olduğumuzu düşünüyordun sen, kendi istediğine göre ilişkini şekillendiriyordun."

Oturup bir şeyler konuşacak olursak, ona her şeyi anlatabilirdim sözde bir kaç aylık ilişkide nasıl boğulduğumu ama bir türlü bitirememe sebebinin ne olduğunu. Hem sebebini Jaemin de öğrenirdi. Ama o sanki hissetmiş gibi devam etmemiş, telefonunun çalmasıyla ayaklanmıştı. Bende daha fazla duramayacağımı düşünmüştüm.

"Ablan gidince haber et olur mu? Geri geleceğim, ama şu an daha fazla pişmanlık duymanı istemiyorum."

Bu olaylardan pişmanlık duyuyordu. Yine de bir şey demesini beklememiş ablasını umursamadan onu öpmüş sonra da çıkmıştım.

Bir kaç dakika dolmuş beklerken kapı açılmıştı, belki Jaemin'dir diye düşünerek kapıya döndüğümde ablasının geldiğini görmüş umursamadan beklemeye başlamıştım.

Her ne kadar umursamasam da o yanıma gelmişti.

"Selam, Jeno."

Konuşmak istemediğimi belli eder şekilde ellerim cebimde sadece karşıya bakıyordum. Bilerek onunla göz göze bile gelmiyordum ki, hem geçmişimin pişmanlığıyla yüzleşmeyeyim hemde her şey ilerlerken batmasın diye.

Ama olur ya işte her zaman bir şey olurdu ve o anda da olmuştu. Nerden geldiğini anlamadığım araba su birikintisinin  üzerinden hızlıca geçmişti ve bende kendimi Mina'nın önüne siper ederken bulmuştum. Hemen evi kontrol etmiştim, mükemmel giden bir ilişkimin yanlış anlaşılmalar yüzünden tekrardan mahvolmasını istemiyordum bu yüzden Jaemin'i görmeyince kolumu çekmiş geri eski yerime geçmiştim.

"Teşekkürler."

Daha fazla orada kalmamam gerektiğini düşünmüş, ne de olsa Jaemin yanlış anlamadı diye düşünerek oradan uzaklamıştım.

ay olmadı bu

00.00, nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin