bir | hastane

4.6K 58 43
                                    

Bölüm Sözü: "Berk pisliğinin yaptığını öğrenirse çok üzülür."
Bölüm Şarkıları: "Ayten Rasul-Yanlışımsan"
"Mavi Gri-Altüst Olmuşum"

Aybike artık hiçbir şey duyamıyordu. Abisinin söylediği o son cümleden sonrasını duymamıştı. Beyninde yankılanan o cümle, diğer söylenenleri algılamasına engel oluyordu.
"Berk pisliğinin yaptığını öğrenirse çok üzülür."
"Berk pisliğinin yaptığını öğrenirse çok üzülür."
"Berk pisliğinin yaptığını öğrenirse çok üzülür."

Ömer ile Oğulcan konuşurken duymuştu Aybike.
"Ne diyosun oğlum sen? Ne pilav arabası kırması,ne itmesi? Lan ben göstericem o pisliğe. Hesabını verecek. Babama yaptıklarının,sana,Kadir abime,Aybike'ye yaptıklarının hepsinin hesabını verecek. İntikam almaya mı gelmiş? Pisliğin yaptığına bak. Önce benim kardeşimi rezil et,sonra özür diledin diye de kuzenime babama saldır." Oğulcan sinirli sinirli sayarken Ömer onu sakinleştirmeye çalışıyordu. "Oğlum tamam. Sakin ol. Ben de elim kolum bağlı duramıyorum şuan yerimde ama... En azından kızlara durumu çok çaktırmayalım. Özellikle Aybike'ye... Berk pisliğinin yaptığını öğrenirse çok üzülür."

Aybike gözlerine dolan yaşlara engel olamamıştı. Babasını bu hale getiren kişi,onun sevdiği çocuk muydu? Onun yüzünden mi olmuştu her şey? Yaptığı onca kötülüğe rağmen;kuzenlerine,abisine en çok da kendisine yaşattıklarına rağmen sevmekten vazgeçemediği Berk mi yapmıştı? Fotoğraf olayı yüzünden mi? Kadir abisinin zorla özür diletmesinin intikamını almak istemişti besbelli. Aybike kendini suçluyordu. Eğer Berk'in damarına basmasaydım,Melisa'ya aşık olduğunu söylemeseydim,Berk de sinirlenip öpüşürmüş gibi olan fotoğrafımızı çekmeyecekti,Kadir abimlerle kavga edip de intikam almaya gelmeyecekti. O zaman da babam bu halde olmayacaktı,diye düşündü. "Benim yüzümden,benim yüzümden,benim yüzümden." Aybike sayıklarken duyduğu cümle ve onunla beraber zihnine dolan sorular yüzünden başı döndü,dengesini sağlamaya çalıştı. Aybike'yi gören Ömer,düşmemesi için koşup kızın koluna girerken kızın konuşulanları duymuş olma ihtimalinden korkuyordu. "Aybike! İyi misin güzelim? Gel otur şöyle." Ömer Aybike'yi sandalyeye oturttuktan sonra sormadan edemedi:"Aybike... Sen ne zamandır buradasın?"
"Anneme su almaya gitmiştim. Geldiğimde de Oğulcan'la senin konuşmanı duydum." Genç kız ağlamasını durdurmaya çalışarak zorla yutkundu. "O mu yaptı? B-berk?" Sesinin titremesine engel olamamıştı genç kız. Ömer önce Aybike'nin gözyaşlarını sonra da kendi gözlerine dolan yaşları silip cevapladı. "Evet bitanem." Aybike,sanki gözlerini kapatınca her şey geçecekmişçesine sıkı sıkı kapattı gözlerini. Ömer kolunu Aybike'nin omzuna attı ve sarıldı kuzenine. Gülümseyerek kızın kıvırcık saçlarını karıştırdı."Ama böyle ağlamak yakışıyo mu abicim? Hem benim amcam güçlüdür,kalkar hemen ayağa. Berk meselesini de kafana takma. Benim kardeşim artık üzülmeyecek. Tamam?" Aybike zorla da olsa gülümsedi. "İyi ki varsın Ömer." "Sen de bitanem." Oğulcan da yanlarına gelirken Şengül'ün sesi ile gülümsemeleri soldu."Ne demek felç kalma ihtimali var doktor?"

Şengül'ün çığlıkları endişelendirmişti üçunü de. Sesin geldiği tarafa doğru koştular. Aybike söze girdi. "Anne n-noluyo? Ne felci?" Kekelediği için kendine kızmıştı genç kız. Zaten annesi yeteri kadar üzgündü, bir de kendisine üzülsün istemiyordu. "Orhan'ım Orhan'ım... Felç kalma ihtimali varmış babanın kızım." Aybike bugünkü ikinci şokunu yaşamıştı. Soluk bir "Ne?" kelimesi dökülebildi dudaklarından. Ömer güçlü kalmaya çalışsa da gözünden bir damla yaş süzüldü. Asiye Emel'e sarılırken ortamın sessizliğini Oğulcan bozmuştu. "Mutlu musun Aybike? O gerizekalının başımıza açtığı işe bak. Kimin yüzünden? SENİN! Eğer sen o şeytana kuyruk sallamasaydın o da senle uğraşmazdı ve bunlar başımıza gelmezdi!" Aybike canının acıdığını hissetti. Sanki daha önceden acıyı hiç tatmamıştı da esas can acısını daha yeni öğrenmiş gibiydi. Canını yakan ise Oğulcan'ın sonlara doğru giderek yükselen sesi değil,söyledikleriydi. Oğulcan söylediklerinin ağırlığını farketti ama iş işten geçmişti. Şengül ise hem kocasının acısıyla baş etmeye çalışıyor hem de Oğulcan'ın dediklerini anlamlandırmaya çalışıyordu. Ömer Oğulcan'ı susturdu. "Oğulcan! Saçmaladın iyice. Tamam ben de üzülüyorum amcama. Ama hıncını Aybike'den niye çıkarıyon? Kız ne kadar üzgün görmüyo musun?" Aybike koşarak lavaboya gitti ve nihayet tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı. Çok kötü hissetti kendini. Bugün yaşadıkları gerçekten çok ağırdı. O an, işte o an gün içinde ona tüm bu olayları yaşatan ve aşık olduğu çocuktan bütün hücreleriyle nefret etti. Kahretsin ki onu hala çok seviyordu,onu sevmeyi durduramıyordu. En çok da bu yüzden kızıyordu kendine. Ama şuan nefreti aşkından daha ağır basıyordu. Berk'in bir bedel ödemesi gerekiyordu. Ve Aybike Berk'i pişman edecekti. Nasıl yapacağını henüz bilmese de napıp edip pişman edecekti. Düşünceler içindeyken lavabonun kapısının açılmasıyla kendine geldi. Gelen Asiye'ydi.
"Aybike,bak Oğulcan çok üzgündü. Dediklerinde de ciddi değild-" Aybike Asiye'nin lafını böldü. "Ben üzgün değil miyim Asiye? Ben ister miydim böyle olmasını? Dediği lafı duymadın mı? Ya niye bu böyle oluyor? Niye o cadı Harika benim günlüğümü okuduktan sonra herkes benim Berk'e aşık olduğumu düşünmeye başladı? Öyle bi şey yok! Yok!" Aybike'nin ağlaması şiddetlenince Asiye ona sarıldı. Konuşmadan lavabodan çıktılar. Ameliyathanenin önünde sessizlik hakimdi. Kimse birbiriyle konuşmuyor, Aybike ise kimseye bakmıyordu bile. Ameliyathaneden çıkan doktorla hepsi ayağa kalktı.
"Kocam nasıl doktor,nolur iyi de."
"Ameliyat gayet başarılı geçti,felç riski de ortadan kalktı. Geçmiş olsun."
Herkes mutlu olup birbirine sarılıyordu,Aybike hariç. Babasının iyileşmesiyle aşırı rahatlamıştı ama konu mutluluğa gelince... Mutlu hissetmiyordu Aybike. Hissizleşmişti sanki. Şengül söze girdi. "Hadi yavrular,eve gidelim,babanız yarın taburcu olacakmış. Güzel kızım,Aybike'm senin neyin var? Gülsene azıcık annem,bak baban da iyileşti." Şengül kızını gülümsetmeye çalışıyordu. Aybike zoraki gülümseyerek cevapladı." İyiyim annem bi şeyim yok." Oğulcan'la ise göz göze gelmemeye çalışıyorlardı.

Eve geldiklerinde bi ara Aybike Oğulcan'ın kapısını tıklattığını duyar gibi olmuş ama duymamazlıktan gelmişti.Oğulcan da kardeşinin uyuduğunu düşünüp gitti. Ertesi gün okula gitmemişlerdi. Tüm gün hastanedelerdi. Aybike Ömer'den Berk'in nezarette olduğunu duymuştu. "Beter olsun." Akşam eve geldiklerinde ise Aybike erkenden odasına çekildi. Planına yoğunlaşması gerekiyordu. Bahçeden duyduğu sesle irkildi. Ömer gelmiştir herhalde diye önemsemedi. Kafasındaki plan eğer işlerse süper olacaktı. Berk Özkaya Operasyonu... Şahane! İşe yararsa hem fotoğraf olayında masum olduğu kanıtlanacaktı hem de Berk'ten babasının intikamını alacaktı. Aniden gelen iç sesiyle duraksadı. 'Ya Berk planı anlarsa?' İşte o zaman biterdi Aybike.Berk bi hamleyle bütün planı kendi üzerine çevirip Aybike'yi yeniden küçük düşürebilirdi bile. Dikkatli davranması gerekiyordu. Çok dikkatli. Berk'in şüphelenmemesi lazımdı. Bunları kafasında kurgulayarak uyuyakaldı Aybike. Rüyasında Berk bahçeye gelip evdekilere sataşıyordu. Kabus mu demeliydi yoksa? Sabah uyandığında Asiye'den dinledikleriyle anladı ki rüya değildi.

-FLASHBACK-
Ömer, Akif Bey'in verdiği parayı kabul etmişti. Etmek zorundaydı. Kardeşleri için. Eve döndüğünde parayla ilgili konuşmamayı tercih etmişti.
"Abicim neyin var senin? Suratın bembeyaz."
"..."
"Ömer!Noldu diyorum."
Ömer tam anlatacakken semte girdiği anda zenginlik kokan lüks arabasıyla Berk kapının önünde durdu.
"Senin ne işin var lan burda?"
Berk ise hiç bir şey olmamış gibi sırıtıyordu. Oğulcan sesleri duyup geldi. "Bunu içeri atmamışlar mıydı? Mahvedicem lan seni." Oğulcan Berk'in üzerine yürürken Şengül onu tuttu. Berk kümes kapısının önündeki Asiye,Ömer,Oğulcan ve Kadir'in üstünde gözlerini gezdirdikten sonra sordu: "Eee? Tüm kadro burada ama Eren ailesinin en sevdiğim üyesini göremiyorum. Aybiik! Sen neredesin bebeğim? Özledim ama seni." Oğulcan'ın sinirden gözü döndü ve saldırmaya çalıştı. "Bak hala Aybik diyo,uzak dur lan kardeşimden pislik!" Bu sefer Oğulcan'ı Şengül ve Kadir birlikte zor tutar. Berk konuşur:"Neyse ya. İyi geceler size ben kaçar." Arabasına yürürken söyleyeceğini yeni hatırlamış gibi yapıp Oğulcan'a döner. "Bu arada Aybik'ciğime çok selamlar." Oğulcan ise yerinde zor durmaktadır.
-FLASHBACK SON-

Kadir Oğulcan ve Ömer'i uyarır:"Ha unutmadan okulda bi şey yapmak yok. O pislik için okuldan atılmayın bi de."
"Ya ama olmaz ki Kadir abi ya. Ben o şerefsizi dövmeden nasıl durcam?" Odasında plan için son hazırlıklarını yapan Aybike ise konuşmaları dinlerken kendi kendine konuşmaktadır:"Dövmekten beter hale gelecek o. Dert etmeyin."

O sabah uyandıklarında Berk de Aybike de o gün olacak planın ikisinde de uyandıracağı duygulardan habersizlerdi.

Bölümümüz bittiiii. Nasıl buldunuz bölümü Bu benim yazdığım ilk hikaye o yüzden çok heyecanlıyım umarım beğenmişsinizdiiir. Bir de sizden ricam belirli sebeplerden dolayı sosyal medya kullanmıyorum o yüzden hesabı olanlar eğer beğendiyseniz hikayemi paylaşıp önerirseniz çok sevinirim.

Aybike'nin planı hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayrıca ilk bölüm Orhan'ın durumu olduğu için biraz sıkıcı geçmiş olabilir ama şimdiden söyliyim ikinci bölüm biraz hot olacaktır eheheh. En kısa zamanda onu da yayınlayacağım görüşmek üzere🧡

sende tutuklu kaldım | ayberWhere stories live. Discover now