0.2

2.3K 116 16
                                    

Samuel'in gözleri şaşkınlıkla açıldığında oda arkasını dönüp Allison'a baktı. Tek ailemden bahsettiğim kişi Samuel'di. Tabikide tüm hikayemizi anlatmamıştım.

Hargreeves'lerden olabildiğince uzakta yaşıyordum. Nedeni yoktu bir bakıma. Reginald beni parayla anne dediğim kadına sattığı gün zaten benim Hargreeves'lerle işim bitmişti. Kardeşlerim de benden hep nefret etmişti. Bunu her saniye dile getirdiklerinden alışmıştım o zaman. Sadece bir tanesi onlar gibi değildi. Klaus Hargreeves. Ve onu gerçekten özlemiştim.

Tabi Samuel bunları bilmiyordu. Sadece ailemin Hargreeves'ler olduğunu ve onlarla kavgalı olduğumdan uzakta yaşadığımı biliyordu.

Düşüncelerimden kurtularak Samuel'e baktım. Kahvesini yapmaya devam ediyordu.

"o benim yüzleşmem gereken bir problem değil. Senin." Samuel'e sinirle bakarak yavaş adımlarla ona doğru yürümeye başladım. Hemen ne oluyorsa olsun ve bitsin. Onun yanına gittiğimde yüzünde pişmanlık görüyordum. Ya da ben kördüm. Neyin pişmanlığıydı bu?

"burada ne işin var?" dedim sesimin sakin çıkmasına özen göstererek.

"arka tarafa gidelim. Burada konuşmak istemiyorum." dediğinde konuşucağı konuyu anlamıştım.

"ona yardım etmeye niyetim yok. Bunu aklından çıkarsan iyi olur!" dediğimde birkaç kişinin bize baktığını hissetmiştim. Allison kalkarak kolumu tuttu ve beni arka tarafa götürdü.

"bak Anaya. Ona yardım edebilecek tek kişisin. Tam 17 sene oldu." sözüne devam edeceği sırada keserek konuştum.

"inan bana Allison, hiç umrumda değil. Bu işe bir defa bulaştım birdaha bulaşmam." diyerek onu orada yanlız bıraktım. Önlüğümü asarak eşyalarımı aldım ve Samuel'in seslenişlerini aldırmadan kafeden çıktım.

Eve vardığımda kendimi soğuk bir duşa atarak rahatladım. Odama girdiğimde saatin 21:56 olduğunu gördüm. Ne ara bu kadar zaman geçtiğini sorgulamayarak yatağa oturdum.

Neredeyse 7 yıl olmuştu. 7 yıl ardından bir Hargreeves görmek pek iç açıcı bir şey değildi. Bir sonraki işime kadar birkaç saatim vardı. Bu birkaç saati uyuyarak geçirmiştim. Uzun bir gece olacaktı.

Saat 12'ye yaklaşırken evden çıktım. Şuanki işim bardaydı. Bara kadar yarım saatlik bir yolum vardı ve ben yürümeyi tercih ediyordum. Yolu yarıladığım sırada birinin beni takip ettiği izlenimine kapılmıştım. Arkamı döndüğümde kimseyi göremeyerek önüme döndüm. Önüme dönmemle birine çarpmam bir olmuştu. Hızlıca kendimi savunmak için pozisyon aldığımda gördüğüm kişiyle göz devirdim. Ona omuz atarak yürümeye devam ettim.

"sanada merhaba kardeşim." dediğinde adımlarımı hızlandırdım.

𝑲𝜾𝒚𝒂𝒎𝒆𝒕𝒕𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin