1.2

350 41 12
                                    

"Evet ne söyleyeceksen söyle " dedi Suho direkt konuya girerek bu kadar hızlı bir başlangıç beklemiyordum ama anlaşılan Suho bana çok fazla vakit ayırmak istemiyordu "Uhm ben .. ben" "5 dakikan var Luca burada durup muhtemelen hak etmediğim açıklamalarını dinlemek istemiyorum" dedi sinirli bir şekilde

"Ben özür dilerim , davranışlarım için ve sana söylediklerim için" dedim hızlıca "Gerek yok" dedi sertçe şaşırmıştım bana bunun için kızmamış mıydı "Ne neden ?" diye sordum bana döndü ve gözlerimin içine baktı 

"Luca biz arkadaş değiliz farkında mısın bana hiç bir açıklama yapmana gerek yok davranışların falan beni hiç ilgilendirmez , o adamın kim olduğu , neden bir anda başka birine dönüştüğün ve beni terslediğin falan hiç biri beni ilgilendirmez" dedi ardından uzaklaşıp içeri girmeye öalıştı ancak ben onu kolundan çekerek engelledim

"Luca bırak beni " "Hayır " dedim bırakmayacaktım arkadaş olmadığımız hem kendine hemde bana söylediği kocaman bir yalandı "Biz arkadaşız ve sana davranışlarım seni ilgilendirir bu yüzden özür dilerim" dedim gözlerine bakarak 

"Özürünü kabul edersem beni bırakacak mısın ?" diye sordu bilmiyordum bırakır mıydım sanırım bırakmazdım ama anlaşmamız için o yüzden hızlıca kafamla onayladım "Özürünü kabul ediyorum Luca ancak artık peşinden koşan ben olmayacağım arkadaş olmamızı istiyorsan bunu göstermen lazım" 

"Hongjoong hyung'un dersinde görüşürüz" dedi ve beni çatıda yalnız bırakarak gözden kayboldu 


* Wooyoung'un anlatımı*


Kapımın tıklatılmasıyla kafamı okuduğum sınav kağıtlarından kaldırdım "Anne müsait misin ?" gelen Suho'ydu "Gel bakalım" dedim ve kağıtları hızlıca çekmeceme kaldırdım "Anlat bakalım ne dedi Luca koşarak bana gelmişsin" kaşlarını çatınca güldüm 

"Davranışları ve bana söyledikleri için özür diledi " dedi Suho "Kabul etmedim ve ona sertçe arkadaşı olmadığımı bu yüzden hiç birinin önemi olmadığını söyledim ki bence haklıyım " hiç bir şey demeden anlattıklarını dinliyordum 

"Aylarca peşinde koştum arkadaş olmak için ama sürekli beni tersledi ve tan kabullendi diyecekken saçma sapan bu olay yaşandı" içimden bir ses bana Suho'nun Luca'yla dah başka bir şekilde ilgilendiğini söylüyordu ama ilk defa red edilmiş olması da bu kadar ısrarcı olmasının nedeni olabilirdi

"Bunları söyleyip oradan çıkmaya yeltendim ama kolumdan tutup gitmemi engelledi ve arkadaş olduğumuzu söyledi bense hiç bir şey söylemeyip özürünü kabul edersem beni bırakıp bırakmayacağını sordum "

Anlaşılan 2 ay önce sokağın ortasında Yeosang'la karşılaşmaları aralarında bazı kavgaları alevlendirmişti ama biz bu kavgaların içeriğini çok yüzeysel biliyorduk "Bırakacağını söyleyince özrünü kabul ettiğimi ama artık peşinden koşmayacağımı arkadaş olmamızı istiyorsa bunu onun yapmasını söyledim" 

Duyduğum şeylerle şok içinde ağzımı kapattım aylardır Luca'nın peşimde koşan ve onunlar arkadaş olmaya çalışsan oğlum sonunda peşinden koşulması gerektiğine karar vermişti "İnanmıyorum cidden mi ?" kafasıyla onayladı "Peki bu karara nasıl vardın"

"Tartıştığımız zamanlardan sonra yani geçtiğimiz 2 ay bolca düşünme vaktim oldu " dedi buna inanacak kadar saf ve oğlumu tanımıyor değildim "Suho biri sana akıl vermiş olmasa bu kadar çabuk Luca'dan vazgeçmezsin "

"Hey Luca'dan tam anlamıyla vazgeçmedim " diye çıkıştı Suho ve bu bana biraz önce düşündüğüm şeyi birazcık daha desteklettirdi "Her neyse evet anne beni iyi tanımışsın birazcık babamdan birazda üstü kapalı senden akıl aldım" 

Chained to the rhythm / Seongjoong ✓Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz