1.8 • a real date with a real kiss

1.9K 151 61
                                        

1 hafta sonra

Jungkook :
Lalisa
Nasılsın

Siz :
İyiyim senn

Jungkook :
Ben de iyiyim
Şey diyecektim
Akşam bana gelsene

Siz :
Bu akşam mı?
Olur
Boşum

Jungkook :
Oh
Kabul etmezsin sanmıştım

Siz :
Neden etmeyeyim ki
Ha senin ev ha dışarıda bir yer
Sonuçta yine ikimiz yan yanayız
Farketmez

Jungkook :
Evet 😁
Doğru
Her neyse o zaman akşam 6 gibi seni alıyorum
Olmadı ben de bile kalabirsin

Siz :
Orasını bilemem
Ama gelirim

Jungkook :
Peki
Çok özledim seni

Siz :
Ben de :(
AKŞAMM GÖRÜŞÜRÜZ O ZAMANN
Ne giysem acaba

Jungkook :
Bilmem
Sen bilirsin
Herşey yakışıyor sana :)

Siz :
Hayır yakışmıyor
Ben dolaba gidiyorum
Görüşürüz

Jungkook ile olan sohbetimin ardından akşam için uygun bir elbise aramak için dolabın önüne geçtim. Bir yandan şık bir yandan da spor birşeyler seçmek istiyordum. Ama bu ikisini birden taşıyan kıyafetleri dolabımda bulmak zordu. Gözüme güzel bir parça eriştiği gibi elime aldım ve ona uygun bir ayakkabı aramaya başladım.

"Lisa, niye dolabın kapağını çarpıp duruyorsun? Birşeye mi sinirlendin?"

Jin kapıdan içeri girdiğinde ellerimle git hareketi yaptım. Genelde birşeye karar verirken yanımda insanların olmasını veya konuşmasını sevmezdim. İster dünyanın en büyük kararı olsun ister küçük, hiç farketmez. Ama bu sefer gerçekten yardım alabilirdim.

Jin'in hala gitmediğini gördüğümde göz devirdim ve aklıma gelen fikirle onu kolundan tutup içeri çektim. Belki bu sefer karar verirken yanımda birisi olabilirdi. Küçük Lalisa'nın en büyük hayali ağabeyi ile modacılık oynamaktı. 

"Kıyafet seçmeme yardım etmeye ne dersin?"

Üzerine oturduğu yatağa iyice uzandığında gülmeye başladı.

"Bunun için doğru insan mıyım pek bilemedim."

"Ya saçmalama gayet güzel zevklerin var, ayrıca çok da birşey seçmeyeceksin zaten. "

"Nereye gideceksin? Ona göre seçeyim o zaman." dedi yastığımı kucaklayıp.

"Jungkook'la buluşacağız."

"Eh, çöp poşeti var mı evde? Gerçi sen onunla da güzel olursun."

"Ha, ha ve ha, bence bunlar güzel ya valla hiç seçmene gerek yok." dedim ve arkamı döndüm. Seçtiğim ayakkabıları da bir yere koyduktan sonra Jin'e göz ucuyla baktım, dalmıştı.

"Ne düşünüyorsun? Dalmışsın da."

"Jungkook'la nasıl tanıştınız?" dedi bir anda. Gerçekten günün yirmi dört saati beni ve Jungkook'u düşünüyordu.

right here • lizkookWhere stories live. Discover now