Bölüm İki- İki Yanlış

564 41 19
                                    





بسم الله الرحمن الرحيم


                                             Bölüm İki- İki Yanlış



"Ne diyorsun geri zekalı? Ne evliliği durup dururken?" diyen Betül ile göz devirdim. "Kızım mal mısın sen? Ben sana ne anlatıyorum sabahtan beri? Ulan bir anlık hırsla çıktı işte ağzımdan! Hayır, ben o Sakine denen kadının arkasından o eve niye girdim ki!" Sinirle yudumladım elimdeki çayı ve derin bir nefes aldım. Lakin düşündükçe kendimi dövmek istiyor, bana şaşkınca bakan anneme tek kelime etmeden gittiğim için umut bağlayacağını bilmek içimde kötü bir hissiyatın doğmasına vesile oluyordu. Sahi her şeyi geçtim, ben o kadına ne diyecektim?

"Neyse olmadı görürsün adamı, beğenmedim falan dersin. Madem olmaz demeye yüreğin yetmiyor." Betül'ün yüzüne baktım alayla gülerken. "Vay be kızım, sen bu zeka ile bu yaşa kadar nasıl yaşadın? Ulan salak, millet inanır mı benim onu beğenmediğime? Onun beni istemediğini düşünürler. O Sakine denen kadın çıkar gene annemin karşısına, mal mal konuşur." Ben daha konuşmamı bitirmeden, "Bir dakika ya," diyerek araya girdi. "Ulan bu adamın seni isteyeceği ne malum? Sanki adam senin için ölüyor da sen istemiyorsun. Belki de adam istemeyecek seni. Sonuçta çok da güzel olmadığın gibi iyi bir insan da değilsin."

"Sağ ol ya geri zekalı, güzelce gömdün beni. Toprak atmayı da unutma ki tam olsun." Göz devirdi. "Ama öyle değil mi sonuçta? Düşünsene kızım hangi adam ister ki senin gibileri? Hele ki her haltı yemelerine rağmen temiz kız istiyorum diyen erkekleri düşününce..." diye devam edeceği sıra çattım kaşlarımı ve araya girdim kabaca. "Gören de zinaya girdim sanacak!" Güldü alayla. "Ulan adın çıkmış dokuz inmez sekize. Kim inanır yavrum sana? Her haltı yemiştir bu kız diye düşünürler. Mantıklı düşün, değil bu mahalle yakındaki mahalleden bile kimse seni istemiyor. Can sana yanıktı ya, hani? Anası ölsem de almam o kızı dedi, önüne temiz, ahlaklı, okumuş diye öğretmen bir kız çıkardı, adamın aşkı o dakika bitti. Bence o gelen adam da istemeyecek seni."

İçimdeki kötü hisle sertçe yutkundum ve canımı yaktığını bile bile sessizce dinlemeye devam ettim dilinden dökülen zehir yüklü cümleleri. "Büyük ihtimalle annesi senin hakkında bir şey duyacak, yahut da babası... Belki akşam eve bile gelmekten vaz geçecekler. Boşuna dertlenme yani, sen istesen de adam istemez seni." Kafamı dik tutup gözlerinin içine baktım. "Ya da düşündüm de evlenmek çok da kötü olmasa gerek. Sonuçta kimse fark etmese bile ben de bir kadınım, benim de bir kadınlık gururum var. O adam ve ailesinin beni bilmemesi gibi bir durum olamaz çünkü kimse oğluna tanımadığı, bilmediği bir kız istemez. Demek ki adamın kendisi de sağlam pabuç olmazsa gerek. Eee kim bilir, belki iki yanlış bir doğru ederiz?" 

Kafasını aşağı yukarı sallayıp alayla gülümsedi. İçimden elimin tersi ile o iğrenç gülüşü barındırdığı yüzüne çakmak gelse bile derin bir nefes aldım sakinleşmek adına. Gelen müşteri ile yanımdan uzaklaşan Betül'e rağmen sinirlerime hakim olamıyordum. Öyle bir saçmalığın içindeydim ki yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakaldı. Sahi evlenirsem hayatım, evlenmezsem kadınlık gururum yerle bir olacaktı. İnsanların yüzündeki alaycı gülüşleri ve kulaklarımı doldurmak için bekleyen iğrenç sözleri aklıma geldikçe Sakine denen kadına kinleniyordum.  

"Seher nerede? Duydun mu kız Seher'in ne halt ettiğini? " diyerek telaşla içeri giren Hakan'a baktım. Müşterisi ile ilgilenen Betül'ün ona attığı sinir yüklü bakışları bile umurunda değildi. "Gel hele bakalım Hakan efendi, ne halt etmişim?" Sesimi duyar duymaz gözleri bana dönen ve hızla bana doğru ilerleyen Hakan ile müşterisiyle ilgilenmeye devam eden Betül'ün arkasından içeriye giren Murat'ın yanıma gelmesini bekledim. Yanıma oturur oturmaz, "Nasılsın aptal insan?" diye sordu üstüne basa basa. Kaşlarımı hafif çatıp derin bir nefes aldım. "Farkında mısınız bilmem ama sanki bizler hakaret etmeden konuşmayı bilmiyor gibiyiz." Murat'ın da karşımıza oturmasıyla, "O nasıl bir tez geri zekalı. Tabii ki de bizler hakaret etmeden konuşabiliriz, mal mal konuşma." Kafamı olumlu yönde salladım alayla. "Doğrudur."

RAZIYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin