Taehyun Kötü Güçlere Karşı

Sevgililer Buluşuyor

Taehyun dünyaya, Huening Kai ise Taehyun sayesinde karşılaştıkları tuhaflıklara alışmıştı.
Yaklaşık 1-2 ay geçmişti.

Yeniden okulda sıkıcı dersleri dinlerken Taehyun kaleminin arkasını dişliyordu.
Defterine bir şeyler çiziyordu.

Huening Kai ise tüm dikkati ile
Lynn Daniel Yeonjun'u kesiyordu.
Yani anasınıfından beri aşık olduğu çocuğu kesiyordu.

Teneffüs zili çaldığı gibi sınıftan çıkıp dolaplarına gittiler.

Taehyun hemen konuşuvermişti.
"Birileri aşktan aptal aptal olmuş bakıyorum da?"

Huening Kai hala aptal aptal Yeonjun'u kesiyordu.
"Ha? NE?! Alakası yok Taehyun ne aşkı yahu!"

"Hadi ama Kai, Yeonjun'dan hoşlandığı-"

Huening Kai, Taehyun'ın üstüne atlayıp eliyle ağzını kapatmıştı.
Neden mi? Çünkü Yeonjun hemen diplerindeydi.

"Selam Kai ve sana da selam Taehyun benim hakkımda mı konuşuyordunuz?
Hem pozisyonunuz biraz tuhaf değil mi çocuklar?"

Tuhaftı çünkü Taehyun altta Kai onun üstünde oturmuş, ağzını kapatıyordu.
Hemen ikiside toparlanıp düzgün bir hale gelmişlerdi.

Taehyun, Kai'nin heyecandan konuşamadığını anlayınca hemen durumu kurtarmaya çalıştı.
"Ya şey Kai üzerimde karate tekniği deniyordu.
Seninde ne kadar seksi olduğunu konuşu-
Yani seninle olan eski anılarını anlatıyordu ahahahahaha ee nasılsın Yeonjun? Ne var ne yok?
Kaykay ile nasıl gidiyor dostum?
Sürüyor musun?"

Yeonjun, Taehyun'ın tatlılığı ile kıkırdayıp konuştu.
"İyi gidiyor ve isterseniz bu akşam kaykay parkına ikiniz izlemeye gelebilirsiniz.
Baya kalabalığız ama yeni izleyicilere hep yer vardır."

"Teşekkürler geleceğiz mutlaka!
Kai kıpraş lan öldün mü?
Neyse görüşürüz Yeonjun-ah!"

Taehyun arkadaşını kucaklayıp bir yere oturttu ve yüzüne değneğini kullanarak su fışkırttı.

"Kai size sanırım date ayarladım!"

Huening Kai tip tip baktı.
"Damatlıkla gitsem yanlış anlaşılır mıyım Taehyun?"

Taehyun biraz kıskanmıştı.
Tamam baya kıskanmıştı.

"Ya da hiç gitmeyelim sen şimdi onunla takılıp beni unutursun."
İçinde tutmamıştı.
Arkadaşı değil miydi?
Kıskanması gayet normaldi.

...

Sonunda gece olduğunda ikili hazırlanmış ve
Taehyun istemese bile kaykay parkına gitmişlerdi.

Evet, aynen Taehyun'ın tahmin ettiği gibi de oldu. O köşede bir bankta oturmuş fingirdeşen Kai ile Yeonjun'u ve diğer çiftleri izliyordu.

Daha fazla dayanamamış başka yerlere gitmişti, onlardan uzak bir yerlere...

Bulduğu herkesten uzakta ve karanlıkta olan bir yerde ağacın dibine narince oturdu ve değneği ile oynamaya başladı. Onların yanına gitmek istemiyordu ama burada da canı çok sıkılmıştı. Okulda gördüğü derslerden farklıydı gerçi sıkılması, kıskançlık vardı biraz üzerinde. Üzgün üzgün dudaklarını büzmüş, değneği ile yanındaki çiçeğin rengini değiştiriyordu.

Tam boşlukta bulunduğu o sırada boynunda sıcak bir nefes hissetti.
Değneğini sıkıca kavrayıp tam yanındaki kişiyi havaya uçuracaktı ki kafasını çevirdiğinde gördüğü tanıdık yüzle ağzı şok ile açılmıştı.

Beomgyu ise kendisini görünce şaşırmış olan sevgilisi ile hafifçe kıkırdamıştı. Onun şaşkınlıkla açılan dudaklarına minik bir öpücük vermiş ve sonrasında Taehyun'ın saçları ile oynamaya başlamıştı.

"Sanırım biraz fazla şaşırttım sevgilimi?
Görüyorum da hala hediye ettiğim tacını takıyorsun, bu cidden çok tatlı Taehyun-ah."

Taehyun üstündeki şoku atlattığında hızlıca Beomgyu'nun suratına bir tane yumruğu geçirmişti, sonra kollarına atlamış ve sımsıkı sarılmıştı.
"Beom! Sen dünyada hatta burada olduğumu nereden biliyorsun?
Buraya nasıl geldin ve eğer gelebiliyorsan neden daha önce gelmedin? Başkası mı var yoksa?!"

Beomgyu gözlerini devirmiş ve konuşmuştu. "Hadi ama! Cezada olduğumu unuttun mu? Ayrıca nerede olduğunu öğrenmem uzun zaman aldı!"

Taehyun, Beomgyu'nun yanağına minnak bir öpücük kondurdu.
"Konuşacak çok zamanımız var bence?"