Kimsin sen?

49 5 4
                                    

Ani gelen kapı sesiyle irkildim. Elime silahımı alarak loş ışıgın olduğu odadan kapıya doğru ilerledim.Kapı deliğinden baktığımda gelen kişinin Daniel oldugunu gördüm,yinede tedbir amaçlı silahımı kapıya yasladım. Daniel kapıyı açtığım anda içeriye teleşla girerken bende kapıyı kapatıp arkasından ilerledim ,yüzündeki teri silerken elimdeki silahı masaya bıraktım ve karşılıklı olarak kahverengi deri koltuklara oturduk. Daniel in sakinleşmesini bekliyecek zamanı olmadığı anladığım anda konuşmaya başladı 'yerimizi bulmuşlar Holly ' sinirle ayağı kalkarak kadife perdemi araladım ve dışarı baktım. Derin bir nefes vererek 'haklısın dostum bizi bulmuşlar ' Yatak odama doğru koşarken kapım tekmelenmeye başladı.Daniel odanın kapısını kilitlerken bende bulabildiğim bütün silahları ve mermileri sırt çantama koymaya çalışıyordum, Daniel'e doğru iki silah attım ve beline koymasını işaret ettim .Her şeyimizi aldıktan sonra pencereye yöneldik 'burdada adamları var ' hızla diyer camlarıma bakarken David'in her tarafa adamlarını koyduğunu anladık. David korumalarıyla hızla içeri girerken sandığımı çektim ve üzerindeki halıyı kaldırarak Daniel e döndüm 'hemen bodruma in !Çabuk ol geliyolar! ' Daniel kafasını olumsuz anlamda sallayarak 'sen in üzerine sandığı geri koyucağım ' Ah bu çocuk kendini Romeo falan mı zannediyordu? Kolundan çekerek bodrum katının merdivenlerinden hızla indiğimizde odanın kapısının açıldığı duyuldu. Ses çok yüksek çıktığından dolayı ikimizde son gücümüzle koşmaya başladık. Son silah sesinin geldiği zaman çıkışa ulaşmıştık, demir kapıyı hızla açmaya çalışırken David'in sesi yankılandı 'Seni bulucam Holly, ölümden kaçamassın!'Onu duymazdan gelerek kendimizi dışarı atıp kapıyı kapattıktan sonra yine bütün gücümüzle koştuk, yarım saat  durmadan olduğumuz yerden uzaklaştık ve en son ormanlık bir alanda kendimizi ağaç gölgesine attık. Daniel bağırarak 'bu adam sürgün edilmedi mi nasıl götürdükleri yerden çıkabildi?!' Kafamı ağaca yaslayarak 'bilmiyorum dostum ama ona yardım eden biri olmalı, bunu tek başına yapabilcek kadar zeki değil ' Daniel kaşlarını çatarak 'ortağı Emma'danmı bahsediyorsun? Yapma Holly o kız yıllar önce öldü. Nasıl olsa sen onun ölümüne şahit oldun ölmesine hala inanmaman garip bi durum ' çantamı açıp su alırken ;

+Daniel onu kaç kere öldürmeye çalıştık hatırlamıyor musun?  Hatta bi rezidansın 50. katından ittik ama kurtuldu ve sen onun bir sürgün edilme ve idamla ölceğinimi zannediyorsun? '

-Anlıyorum Holly, ama kızın ölümüne şahit oldun kızın kafası parçalara ayrıldı , nasıl öldüğüne inanmazsın 

+Peki ama Emma neden idam edildi hiç duydun mu ?

- Bu nu bi tek ben değil kimse duymadı Holly. 

+ Sen öyle sanmaya devam et, ama istersen söyleyebilirim. 

-Tabiki de! Öğrenmek istiyorum.

Daniel'in kulağına yavaşça yaklaştım ve  bi anda geri çekildim.

-Hey! Holly söyliycektin. Ne oldu bir anda?
Umurssamazca  omzumu silktim 

+Vazgeçtim. Bir şey olduğu yok .

- Benimle dalga mı geçiyosun?
Göz kırparak

+Aynen öyle! Seninle dalga geçiyorum.

Ben kahkahalare boğulurken Daniel söylemem için yalvarıyordu. Gülüşerek ormanın içinde ilerlerken ensemde bir odun darbesi hissettdim.Tek hatırladığım şey Daniel'in yere yığılması. Gerisi ise karanlık...

Geçmişin ihanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin