O Şimdi Asker | 6

11K 918 273
                                    

Nazım Albay saçlarımı okşadığında, gülümsedim. Yaser ile görüntülü konuşuyorduk, Yaser de üç gündür onu aramadığım için beni dedesine şikayet ediyordu.

Nazım amca kolunu omzuma atıp güldü. "O senin gibi hayırsız mı hayta? Senden çok arıyor beni." Dediğinde kafamla Nazım amcayı işaret ettim. "Bak bak, birde bana hayırsız diyorsun." Dediğimde Yaser de gülmüştü.

O sırada kapı çalınıp açıldı. Gelen Kuzey komutandı, elimdeki telefona kısa bir bakış atıp konuştu. "Efendim bizim çocuklar tatlı ikram etmek istiyor." Dediğinde Nazım amca kolunu omzumdan çekip olumsuz anlamda kafa salladı.

Ardından saatine bakıp ona döndü. "Vakit epey geç oldu, Binbaşı ile görüşeceğim daha." Dediğinde Kuzey komutan kafasını salladı.

"Dede Huzeyfe komutan o?" Dediğinde Kuzey komutan duraksadı. Kaşları çatılırken yutkundum. Nazım Albay, "Sen Huzeyfe komutanı nereden biliyorsun?" Diye sorduğunda alt dudağımı ısırıp kaşlarımı kaldırdım sussun diye.

"Nasıl nereden biliyorum? Feza'dan işte.." Dediğinde dikelip aceleyle kapa tuşuna gelip konuştum. "Nazım amcanın şarjını bitirdik, ahahah ben seni sonra ararım arkadaşım." Diyip yüzüne kapattığımda gözlerimi yumdum. Ağzını tutmayı bir türlü öğrenememişti bu çocuk.

Kuzey komutan, "Sen Huzeyfe komutanı tanıyor musun?" Diye sorduğunda yutkundum. Gözlerimi açarken gülümsedim. "Hayır." Dedim direkt. Nazım Albay yüzüme gözlerini kısıp baktı. "Kuzey başka bir şey yoksa bizi biraz yalnız bırakır mısın?" Dediğinde, bunun emir olduğu net anlaşılıyordu.

"Peki efendim." Diyip kapıyı kapattığında, Nazım amca elini omzuma koydu. "Sen bizim Huzeyfe'yi nereden tanıyorsun?" Diye sorduğunda yutkundum.

"Ortak arkadaşımızın abisi, izinlerde gide gele biraz samimiyet kurmuştuk, ondan tanıyorum." Dedim ustaca yalan söyleyip.

Kafa salladı. "Neden az önce yalan söyledin?" Dediğinde kafamı eğdim. "Torpilli diye adımı çıkarmasınlar diye." Dediğimde kafasını salladı. "Yüzün peki? Gerçekten sakarlıktan mı yoksa bilmem gereken bir şey mi var?" Dediğinde yutkunup gözlerimi kaçırdım.

"Gerçekten düştüm." Dedim yalan söyleyerek. Zaten Huzeyfe cezasını vermişti, ki bana zarar verdiği için o askere çektirmeye başlamıştı bile. Hak etmediği söylenemezdi, adaletsiz davranmıyordu. Çünkü kasti bir şekilde çelme takıp düşmeme neden olmuştu.

O ŞİMDİ ASKER | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin