▸ bölüm #03: boşluklar dolmak ister

289 45 271
                                    

KILLING BUTTERFLIESBÖLÜM ÜÇ

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

KILLING BUTTERFLIES
BÖLÜM ÜÇ.

ਏਓ

Charles bir şey diyemedi, ne diyebilirdi?

Karşısındaki adamı tanımadığını söylemek için onunla vakit geçirmesi gerekmiyordu. Erik'i bakışlarından, dudaklarındaki kıvrımdan, ses tonunda tanırdı ve bu adam eski dostunun sadece başarısız bir taklidi olabilirdi anca. Söylediği cümlenin anlamsızlığı da başlıca kanıtıydı bunun. Üniversite yıllarında az da olsa Almanca öğrenmişti ve Erik'le arkadaşlığı Almanca'sını geliştirmesi için iyi bir yol olmuştu yani adamın kendisine ne olarak hitap ettiğini anlamıştı.

Erik Charles'a birçok şekilde hitap ederdi. Dost, Charles veya eski dost şeklinde çeşitlenirdi bunlar ama hiçbir zaman sevgili olmamıştı. Vakti zamanda kusursuz bir arkadaşlıkları olduğundan elbette birbirlerini sevmişlerdi ama değil bunu dillendirmek, sevgili olarak hitap etmek bile işleri farklı bir noktaya sokuyordu.

Ne olup bittiğini anlayabilmek için bilincini Erik'inkine uzattı ama anında başına saplanan ağrı Erik'in zihnine girmesini önlemişti. Anlaşılan birkaç gün önce kelimenin tam anlamıyla istila ettiği zihin tecavüzcüsüne yeniden kapı açmak için henüz hazır değildi. Ellerini başına götürüp şakaklarını hafifçe ovarken kapıya yaslandı. Gözleri acıyla kısılsa da bakışlarını eski dostundan tek bir saniye bile uzaklaştırmamıştı.

''Charles?'' diye seslendi eski dostu, kaşları telaşla çatılırken. Sinirli değil endişeli görünmüştü ki Erik'i sinirli görmemek o kadar nadir bir durumdu ki Charles ağlamak istedi. Adamın zihninde neyi bozduğunu bilmiyordu ama her geçen saniye gerçekten de bir şeyleri bozduğuna daha fazla inanıyordu. ''İyi misin?''

''İyiyim.'' Charles alelacele cevaplarken ellerini şakaklarından çekti. Batma hissi tekrardan alışmaya başladığı ağrıya dönüşmüştü.

Erik cevaptan tatmin olmayarak başını iki yana salladı. ''Buraya gel.''

Charles ikiletmedi. Daha iyi bir planı yoktu, beyni yaptıklarını boykot ediyor falan olmalıydı zira düşünmeyi bırakmıştı adeta. Birkaç uzun adımda Erik'in yanıbaşındaki sandalyeye yerleşirken stresten tırnaklarını kemirmek istiyordu.

Erik'in dudakları, Charles'ın oturduğu yeri görünce tuhaf bir gülümsemeyle kıvrıldı ki hala hafif çatık kaşları ile ilginç bir tezat oluşturmuştu. ''Buranın ölmediğim için sevinip boynuma sarılacağın kısım olduğunu sanıyordum, bu mesafe koyma işi de nereden çıktı?'' Uzanıp Charles'ın elini tuttu, yattığı yerde tamamen doğrulmuştu şimdi. Profesörün itiraz etmesine bile fırsat vermeden hafif bir çekiştirme ile oturduğu yerden kalkıp birkaç santimlik bir kaymayla yanına oturmasını sağladı. Dizleri birbirlerine değiyordu, Erik kendinden beklenmeyecek kadar sıcaktı ve yüzleri neredeyse on yıldır hiç olmadığı kadar yakındı.

killing butterflies ☰ cherik, xmenWhere stories live. Discover now