45.bölüm

8.6K 376 42
                                    

bölüm şarkısı =>
Emre Aydın - Beni Vurup Yerde Bırakma

selaaamm, nasılsınız bakalım.
üzerimde saçma bir enerji var umarım size de bulaşır <3
öpüldünüüz 💋

keyifli okumalar ♥

°
"Her gördüğünden on beş tane almak zorunda değilsin."

Küçük bir çocuk gibi omuz silkerek market arabasına makarnaları atmaya devam etti.
Hayır yani farklı çeşit koysa neyse de aynısından bu kadar koymaya  gerek yoktu.
Durmayacağını anladığımda önünde duran market arabasını ittirerek "Bu kadar yeterli." Dedim.

"Canının istediği ne varsa koy oraya."

Ona yandan bir bakış atarak alayla güldüm. "Bir de sana mı soracaktım?"

Tavrım onu da güldürmüştü. "Tabii bana soracaksın, beyin ne derse o!" Bir anda ciddiyetle kurduğu cümle yanımızdan geçen insanların garip bakışlarına maruz kalmamıza sebep olmuştu.
Onların bizi ciddiye aldığını fark ederek bir kahkaha attım.
Sonrasında hemen ciddileşerek omuzlarımı düşürdüm. "Tamam beyim, sen ne dersen o."

Tan'da gülerek yanıma ulaştı ve şakağımı öptü. "Dik tut omuzlarını."
İçten bir gülümseme ile omuzlarımı dikleştirdim.
Hayatımda böyle bir adam olduğu için şanslıydım.

Önünden geçtiğimiz turşu reyonuna aşkla bakarken elimi oraya uzattım. "Salatalık turşusu da alalım mı?"

"Sormana gerek yok güzelim." Market arabasına eline geçen salatalık turşularından koydu. "İstediğin ne varsa alalım."

Yine önünü alamadığını gördüğümde "Tamam ama bu kadar abartmayalım." Diye homurdandım. Bu sırada market arabasını ondan uzaklaştırıyordum ki ağzına kadar salatalık turşusu dolmasın.

"Şuradan bir kaç şişe almam lazım." Onu başımla onayladığımda alkol şişelerinin bulunduğu raflara ilerledi.
Ben de önünde durduğum abur cubur reyonundan gözüme çarpan şeyleri market arabasına atarak Tan'a baktım.

Gördüğüm manzara karşısında gözlerim kısılırken kaşlarım çatıldı.
Çünkü tam şuan bir kadın Tan'a doğru yürüyordu.
Siyah saçının aralarına attırdığı gri renkler havalı ve iddialı duruyordu.
Kadın Tan ile arasında sadece bir kaç adım kala durdu ve gömlek elbisesinin üst düğmelerinden iki tanesini açtı.
Yok artık!
Şuan göğüsleri neredeyse tamamen meydandaydı.

Sinir hücrelerimin bütün bedenime yayıldığını hissettiğimde yumruk yaptığım ellerimi sıktım.
Bir akbaba misali avımı izliyordum ve birazdan hiç iyi şeyler olmayacaktı.

Kadın başımdan aşağı kaynar sular akmasına sebep olacak şekilde elini Tan'ın omuzuna koydu ve kolu boyunca kaydırarak bir şey söyledi.
Daha fazla olduğum yerde duramadım ve olay yerine doğru yürüdüm.

Tan'ın kaşları çatıldı ve kolunu kadının elinden kurtardı.
Yanlarına ulaştığımda kadının bakışları beni buldu ve kaşları çatıldı.
Muhtemelen şuan nereden çıktığımı sorguluyordu.

"Hanım efendi biz kendimiz bakabiliriz, teşekkürler." Söyledikleri ile neredeyse kahkaha atacaktım.

İtici bir sesle "Tatlım." Diye mırıldandım. "Burası bir mağaza değil, süper market." Elimi Tan'ın koluna koyarak devam ettim. "Ve bu adam benim sevgilim."

BAYKUŞ (bölümleri kaldırılmamıştır.)Where stories live. Discover now