-33-

139 5 9
                                    

"Yusuf abi onun böyle bir şey yapmayacağını sen daha iyi biliyorsun ! Sana bunu söylemem bile saçma sen onu daha iyi tanıyorsun !"

Yavaşça ile gözlerimi araladım.

Neler oluyordu ve Mete neden bağırıyordu ?

"Resimler mi ? O gerizekalı kızın getirdiği şeylere nasıl inanırsın sen ? Üstelik Selen ablayı bir kez bile dinlemedin !"

Yusuf ile konuşuyordu...

"O sırf senin için, senin mutluluğun için bilmediği şehire bilmediği insanların içine girdi. Karşılığı bu mu ?"

Uzandığım yerden doğrulup ona baktım. Beni görmüştü.

"O da uyandı zaten şimdi gidip bilet alıyoruz ve İstanbul'a geri dönüyoruz. Onu bu şekilde üzmeye hakkın yok !"

Telefonu kapattığında ona gel işareti yaptım.

Hiç bir şeyi ben anlatmadan nasıl da inanmıştı bana...

Bu yüzden kardeşti o bana...

"Gel buraya çabuk ağlayacağım."

Yanıma gelince sarıldım ona.

"Ya daha yeni uyandın göz yaşın nasıl hemen gelecek."

"Mete beni dinlemedi... yüzüme bile bakmadı..."

Yusuf...

Benim bu hayatta tek dayanacağım, tek güvendiğim insanken nasıl bu iftiraya inanıpta beni ardında bırakabilirdi.

"Mete gideceğiz burdan ama önce Yusuf'a bırakmam gereken bir şey var."

Deyip parmağımı gösterdim.

Bana taktığı tek taş...

Daha mutluluğunu bile yaşayamamıştım.

"Ben gidip veririm. Sen eşyalarını toparla."

Mete'ye baktım.

"Hayır benim vermem lazım. Ben ona ihanet etmedim, suçlu gibi kaçmayacağım ondan. Alnım ak benim. Dimdik duracağım karşısında."

Mete derin bir nefes aldı.

"Tamam hadi beraber çıkalım bilet ayarlayacağım ben de."

***

Onların evinin önüne geldiğimde derin bir nefes aldım.

"Yusuf !"

Avazım çıktığı kadar bağırmıştım.

Bir kaç saniye sonra Yusuf ve arkasında Eda, deniz, ege üçlüsü de çıkmıştı.

Yusuf beni gördükten sonra hırsla bana doğru gelmeye başlamıştı.

"Ne işin var senin burda."

Dişlerimi sıktım.

Ağlamayacaktım.

Gözlerimi Yusuf'un üzerinden çekip diğerlerine baktım.

Onlar da mı inanmıştı bu saçmalığa ?

"Sana emanetini verip bir kaç  şey dedikten sonra gideceğim. Hem buradan hem de hayatından."

Deyip yaklaştım ona doğru.

"Hani dedin ya kimsin sen Selen diye..."

Başını salladı.

"Ben aşkını içine atıp sana hiç bir şey belli etmeyen, gözü senden başka hiç kimseyi görmeyen Selen'im. Yıllardır aşkımı, sevgimi gör diye yapmadığım şey kalmadı benim ! Dilim söyleyemese bile gözlerim bas bas bağırdı Aşık olduğumu sana ! Ben senden başka herkese kör oldum, şimdi sen bana ihanet ettin diyorsun..."

~YAĞMUR~Where stories live. Discover now