23

538 25 0
                                    

Zaman durdu gibi, her gözlerimi kapattığımda yanımdan kayıp giden Hamzanın görüntüsü geliyor. Babama giden hali bana cehennemsin demişti, suyumdu o gitti şimdi volkan gibi patlama sırası bendeydi yiyorsa gelip söndürsün.

Kafamın içerisindeki her şey net, fakat kalbim için aynı şey söz konusu değil.

Birine güvenmek biri ile anılara sahip olmak ve birini yitirmek.

Odam tamamen o kokuyor.

Kıyafetlerim o kokuyor.

Çekmecelerin içi de o kokuyor.

Her koku burnuma geldiğinde tekleyen kalbime sövüyorum.

Bu kokuya yenik düşemem. Gitmeliyim bu evden onunla yaşadığımız onca anıyı geride bırakmalıyım.

Benim için sadece geçmiş olmalı Hamza. Onu güzel hatırlayıp geride bırakmalıyım.

Diğer yandan da Hamza bunu bana yapmasaydı böyle büyük bir adım atmazdım. Silik dururdum. Ona olan kinim babama karşı korkak oluşum , kenarda sinmiş halime son verdi. Büyük bir adım attım.

Defalarca hamzaya fabrikayı senin üstüne yapalım demiştim. Babam her an öğrenebilir diye onun üstünde olsaydı sıkıntı olmazdı. Böyle bir fırsatı varken neden kabul etmemişti?

Biraz da olsa insanlık kalmış içinde ya da az da olsa değer vermiştir belki bana.

Son kez onunla seviştiğim, ona sarılarak uyuduğum odaya göz attım. Dolapların içerisinde sadece onun kıyafetleri vardı.

Komidinin üstünde duran parfümünü aldım ve sırt çantama attım. Odanın ortasında duran bavulumu çekiştirerek çıktım.

Salona geldiğimde evdekiler de benim gibi bavulla salonda duruyorlardı.

Bir aydan fazladır yaşadığımız bu eve veda etme zamanıydı.

Evden çıktık çöpleri toplayan o adamı kapıda gördüğüdümde evin anahtarını ona verdim.

"Al abim iki aylığına ev senin"dedim.

Adam keyifle anahtarı elinde bir tur dönderip eve girdi.

Cem ve Mehmet Orhanın kiraladığı arabaya bindiler ben de Ferhatı yanıma alıp kendi arabama geçtim ve uzun zamandır uğramadığım eve sürdüm.

"Haber verdin mi evdekilere?"dedim.

Kırmızı ışıkta durdurdum arabayı.

"Evet abi hazırlanın gidiyoruz dedim annem çok telaş yaptı haberleri de görmüş babamın hisseleri düşmüş depoları yandığı için büyük yankı uyandırdı, zararı baya büyükmüş " dedi.

Bir şey demeden yeşil yanan ışığa bakıp arabayı sürdüm.

Evin önüne gelmiştik. Korkmadan kapıya arabayı park etmek tuhaf hissettirmişti.

Sanki biri gelip araban güzel dese benim değil der gibi bir durumun içerisindeydim.

Kapının önüne geldik ve kapıyı sert olmayacak şekilde çaldım.

Kapıyı açan Kerem ikimize baktı ve üzerime atladı.

"Abi haftalardır nerdesiniz siz?" dedi büyümüş bir edayla.

Saçlarına bir öpücük kondurdum ayakabılarımı çıkarmadan eve girdim.

Ev darmadağınıktı. Salonun ortasında bavullar vardı. Her şey saçılmıştı etrafa.

"Oğlum ne oluyor apar topar toplandık"dedi telaşla annem.

Annemin yanına gidip başından uzunca öptüm.

Kelebek TüyüWhere stories live. Discover now