DİKKAT;
arkadaşlar biliyorsunuz ki her hafta yeni bölüm geliyor ama gördüğüm üzere okuma sayısına göre oy sayısı çok az
O yüzden artık sınır koyuyorum,lütfen kendinizi belli edin 🥲
Sınır oylama;35
İyi okumalar dilerim ...🧚
~~
"Kız alaz ağa ilk dediğinde bir an inanamadım"
Kıkırdadım
Haklıydı.
Bende ilk çok şaşırmış, şaşkınlığımı ise halen atamamıştım.
Sabahliğin kahvaltı ederken yağız bir anda 'alaz ağabeyin gelecek 'dediğinde neye uğradığımı şaşırmıştım.
Ama söylediklerinde çok ciddi olduğunu saatler sonra alaz ağabeyim ile Mihriban geldiğinde anlamıştım.
Çok mutlu olmuştum.
Bu mutluluk her anımda yüzüme yayılan gülümseme eşlik ediyordu.
Alaz ağabeyim ile sıkı sıkı sarılmış bir süre hasret gidermiştik.
Bedeni geriye çekildiğinde ise
Güzel sözcüklerinden sonra
'Yigenim nasıldır?'sorusu bir an öyle kalmama yetmişti.
Dayı olacaktı.
Evladımın dört tane dayısı olacak,hepside bir birinden güzel insanlar olarak evladıma en güzel hediye olacaklardı.
Sorduğu soru birazda tuhaf hissettirmişti.
'İyi çok şükür ağabey '
Sonrasında zaten Mihriban söylenerek kendini belli etmişti.
"Alaz ağa çekilde bende sarılayım "
Bu sözleri sitemden çok, hoşnutluğunu belli ediyordu.
Mihriban bana sarılırken yağız ile ağabeyim erkekçe tokalaşmıştı.
Onların anlaşmasını seviyordum ne kadar Cüneyt ağabeyime halen saf bir öfke beslesede bir gün bunun son bulacağına inancım tamdı.
Onlar iş hakkında kısa kısa sohbetler edmiş,bende Mihribanın birikmiş dedikodularını dinlemiştim.
Şimdi ise hep beraber içelim diye kahve yapmak için mutfağa gelmiştik ama ben içemiyordum.
Kendime portakal suyu koyarken mihribanda bana eşlik etmeyi tercih etmişti.
"Mihriban sen kahveyi çok seversin,gel vazgeç kahve yapayım sana"
"Hayır! canım portakal suyu istiyor"
Sonunda yenilgi ile kafamı bir sağa bir sola sallayarak güldüm.
Akıllanmaz!
Deli dolu bir kızdı...
En yakın dostum benim içimi benden iyi biliyordu.
Halen bazen şaşıyordum,nasıl ağabeyimi sevdiğini anlamamıştım?
En yakın dostumun ağabeyim ile evlenecek olma düşüncesi midemde kasılmalara yol açıyor, içimde kelebekler uçuşuyordu sanki...
Kahveler hazır olduğunda fincanlara koydum.yanlarına eklediğimiz çikolata ve portakal suları ile Mihriban tepsiyi kavradı.
dışarıya çıkmak için yürürken bir yandanda konağı bakışları ile taciz ediyordu.
Kısık bir ıslık çaldı.
"Kız bizim konağın üç katı bu konak bütün odalarını gördünmü Hicran ?"
Görmüştüm.
İki haftamı almıştı koca konağı çözmek ama hem bütün odaların içini görmüş, hemde yerlerini öğrenmiştim.
"Hıhımm"
"Sizin oda nerde ?"
"İki kat üstte "
Her soruda Dahada heyecanlanıyordu.
YOU ARE READING
AŞK-I HİCRAN "TÖRE SERİSİ"
General Fictionİsmim, kaderim Ben Hicran.. Ayrılığın en güzel gerçeğiyim... ~ Ayrılık beni hapsine alırken bu kez bu kadar canımı acıtacağını bilemedim. Ben yapamam Korkuyorum! Daha kendimi babamın öfkeli bakışlarından koruyamazken, o heybetli adamdan çok korkuyo...
